Erdoğan ve Aliyev’in ‘altılı platform’ çağrısı
Turan Salcı 01 Ocak 1970
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in; Rusya, Türkiye, Azerbaycan, İran, Gürcistan ve kabul etmesi durumunda Ermenistan’dan oluşacak ‘altılı platform’ çağrısı, önemli bir diplomasi hamlesi olarak görüldü. Emekli Büyükelçi Uluç Özülker bu çağrıyı, Sputnik’e değerlendirdi.
Deneyimli diplomat Uluç Özülker bu çağrının “fevkalade zamanında ve akılcı” olduğunu düşünüyor. Bölgede başat güç olarak Rusya ve Türkiye’nin ön plana çıktığını belirten Özülker, Rusya’nın eski Sovyet coğrafyasında etkin güç olduğunun net bir şekilde görüldüğünün de altını çiziyor.
Önümüzdeki süreçte Kafkasya’nın bir çekişme alanından barış alanına dönüştürülebilmesi için çabalanması gerektiğini ifade eden Özülker, “Bölgede işbirliği gerçekleştirmek ve kalkınma hamleleri yapmak için ilk adım atıldı. Bu aynı zamanda bölgede barışın perçinlenmesini sağlayacak bir gelişmedir” diyor.
‘Diplomaside 48 saat içinde bile her şey değişebilir’
Bu platforma Ermenistan’ın da davet edilmesinin son derece önemli olduğunu kaydeden Özülker, şunları ekliyor:
“Diplomaside 48 saat içinde bile her şey değişebilir. Düşman dost, dost düşman olabilir. Çünkü dış politikada çıkarlar ön plandadır. Bu platform ile Ermenistan’ın da kazanılabilmesi, Ermeni halkı için de çok büyük bir yarar sağlayacak. Çok iyi niyetli ve doğru bir adım ama bunun içinin nasıl doldurulacağı ve nasıl hayata geçirileceği konusunun da konuşulması gerekiyor.”
Ermenistan Anayasası’nda yer alan iki hükme dikkat çeken Özülker, “Bu hükümlerden ilki Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin düzelmesi için Türkiye’nin sözde soykırımı kabul etmesini şartını koşuyor. Diğeri de Halep ve Türkiye’nin altı vilayetinin ‘Batı Ermenistan’ olarak adlandırılması ve Türk topraklarına göz dikilmesi. Bölgenin diğer ülkelerini de tehdit eden Ermenistan’ın bu yayılmacılık hedefinin nasıl üstünden gelinir bunu da düşünmek gerekir” diyor.
‘Türkiye’nin dış politikasında bir değişim olduğunu kabul etmek lazım’
Rusya ve İran ile kurulması planlanan bu Kafkas birliğinin, Türkiye’nin batı ile olan ilişkilerine nasıl etki edeceğinin de iyi hesaplanması gerektiğini ifade eden Özülker, Türk dış politikasında bir değişim olduğunu düşünüyor. Türkiye’nin çok yönlü bir denge politikası yürüttüğünü ancak bunun çok kolay olmadığını savunan Özülker, politika değişikliğini ise şöyle tarif ediyor:
“Türkiye’nin kendi coğrafyasında, hak ve hukukunu daha fazla savunabildiği ve bunları kırmızı çizgi olarak ön planda mücadeleye sokabildiği bir noktada olduğu düşünülürse, Türkiye’nin dış politikasında bir değişim olduğunu kabul etmek lazım” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti?
10 Aralık’ta, Bakü’de düzenlenen basın toplantısında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ifade ettiği “altılı platform” konusunu kendisinin de çok önemsediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de kabullendiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Rusya-Türkiye-Azerbaycan- İran-Gürcistan eğer kabullenir, uyarlarsa Ermenistan da bu platformun içerisinde yer alabilir. Böylece altılı platformla bir bölgesel barışı tesis edelim dendi. Şimdi bölgesel barışın bu bölgedeki ülkelere getireceği yükler vardı. Bu yüklerin altyapı, üstyapı, siyasi, bunun yanında diplomatik birçok yüklediği görevler vardı. Bugün de yine kardeşime söyledim. Eğer bu konuda olumlu adım atıldığı takdirde biz de kapalı olan kapılarımızı açarız. Yeter ki bu olumlu adımlar atılmış olsun. Biz de kapılarımızı Ermenistan'a kapatalım diye bir derdimiz yok. Çünkü biz barışın güvercinleri olmak istiyoruz, barışın adımlarını yapmak istiyoruz. Bizim Ermenistan halkına bir kinimiz yok. Sıkıntı Ermenistan'ın yönetimiyledir.”