Başkanın adamları
Mehmet Ali Güller 01 Ocak 1970
ABD’nin S-400 yaptırımına karşı kınama mesajı dışında hâlâ gerçek bir yanıt yok. Salgın gibi sahte bahanelerle aktif hale getirmedikleri S-400’leri bile yaptırıma karşılık çalıştıramadılar hâlâ...
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Savunma Bakanı Akar’ın mesajlarından anlaşılan, Erdoğan, Biden’ın işbaşı yapmasını bekliyor; tabloyu pazarlık edilebilir görüyor...
Hatta ekonomide ve hukukta reform açıklamalarından İsrail’e büyükelçi atanacağı iddiasına kadar bir dizi gelişme, “Erdoğan’ın Biden dönemine hazırlığı” olarak yorumlanıyor.
Tam bu süreçte “başkanın adamlarının” bazı faaliyetleri de dikkat çekiyor.
Öcalan’la Erdoğan’ın hangi danışmanı görüştü?
Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın, seçimlerden hemen önce AKP’ye destek amacıyla TRT’ye çıkarılması çok tartışılmıştı. Gazeteci Muhammed Vefa, Öcalan’ı bulmuş ve ona TRT’ye çıkarılması konusunu sormuş.
Öcalan, sorulara verdiği yanıtlar arasında çok önemli bir şey söyledi: “Kısa bir süre önce bir Cumhurbaşkanı danışmanıyla görüştük. Uzun bir görüşme oldu. PKK başta olmak üzere yaşanan durumlarla ilgili görüştük” (20.12.2020).
Türkiye’yi ayağa kaldırması gereken bu konunun nedense pek üzerinde durulmadı. Ana muhalefet sözcüleri, “Kim bu danışman” diye sordular ama öyle pek de gündem yapacak ağırlıkta konunun üzerine gitmediler.
Oysa iktidarın sözcülerinin, Meclis’ten ekranlara, hemen her muhalifini terörle irtibatlı göstermeye çalıştığı bir süreçte, bizzat başkanın bir adamının Öcalan’la kısa süre önce görüşmüş olması, muhalefetin büyük sorun yapması gereken bir konuydu.
Sosyal medyada ben dahil birçok gazeteci, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a “Kim o danışman” diye sorduk ama bir yanıt alamadık. Buradan sorumuzu tekrarlayalım: “Kim bu danışman? Erdoğan’ın bilgisi dahilinde mi Osman Öcalan’la görüştü? Ne konuştu?”
Erdoğan’ın danışmanının Diyarbakır temasları
Başkanın adamlarından bir diğerinin, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan’ın geçen ay Diyarbakır’da ilginç temaslar yaptığı ortaya çıktı. Orhan, çeşitli sivil toplum örgüt yöneticileriyle görüşmüştü.
Haberlere göre görüşmelerde Erdoğan’ın başdanışmanına şunlar aktarılmıştı: “AKP’nin uyguladığı politikalar, MHP ile sürdürülen ittifakın Kürtlere yansıması, kullanılan dil ve güvenlikçi politikalar, kuruluşundan bu yana AKP’ye destek veren Kürt seçmenin AKP’den uzaklaşmasına neden oldu.”
Aktarıldığına göre Gülşen Orhan da eleştiriler karşısında “bunun farkında olduklarını, Kürt seçmenin desteğinin çok fazla düştüğünü bildiklerini” söyledi. Yine haberlere göre görüşmelerde, demokratikleşme adımları ve Kürt sorununun çözümü ile ilgili neler yapılabileceği de tartışıldı (Remzi Budancir, Artı Gerçek, 18.12.2020).
İlginç olan, Erdoğan’ın başdanışmanının bu görüşmelerinden sonra “yeni çözüm süreci” mesajlarının gelmiş olmasıydı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya “Yeni bir çözüm sürecinin kıyısındayız” derken, HDP’li Sırrı Sakık da “Yeni bir çözüm süreci olabilir” diyordu (Felat Bozarslan, DW, 16.12.2020).
AKP kulislerinden bilgi alabilen gazetecilere bakılırsa, Saray yeniden ama öncekilerden farklı bir çözüm sürecine hazırlanıyor. Hatta HÜDAPAR Genel Başkanı İshak Sağlam’ın Saray’da kabul edilmesi de bu bağlamda yorumlanıyor.
‘İsrail bir adım atarsa, biz iki adım atarız’
Başkanın bir diğer adamı da İsrail’le ilişkiler konusunda önemli açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi Mesut Hakkı Caşın, Amerika’nın Sesi’nden Dorian Jones’a yaptığı açıklamada, “İsrail bir adım atarsa, biz iki adım atarız” dedi (22.12.2020).
Caşın, “Bir olumlu tavır olması halinde Türkiye’nin mart ayı itibarıyla İsrail’e büyükelçi atamasının da mümkün olabileceğini” söyledi.
Caşın, Türkiye-İsrail normalleşmesi ile birincisi Türkiye’nin İsrail’den silah alımına yeniden başlayacağını, ikincisi savunma teknolojisi alanında birlikte ilerlenebileceğini, üçüncüsü de İsrail’den doğalgaz alınacağını belirtti.
Erdoğan’ın Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi Mesut Hakkı Caşın, ayrıca “Joe Biden’ın göreve gelmesiyle birlikte yeni bir perspektif söz konusu olacağını ve çok sayıda şeyin değişeceğini” söyledi.
Ne diyelim? İktidarlarını sürdürebilmek için Türkiye’nin rotasını bir o yana bir bu yana kıranlar, en sonunda dümeni kıracaklar!