« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Ara

2020

Türkiye – AB Gümrük Birliği Anlaşması

01.01.1996 01 Ocak 1970

Türkiye-AB Gümrük Birliği, salt bir ekonomik entegrasyon modeli olmanın ötesinde, Türkiye’nin AB ile bütünleşme hedefine yönelik ortaklık ilişkisinin önemli bir aşamasını oluşturmaktadır. Türkiye ile AB arasında ortaklık ilişkisini kuran ve Gümrük Birliği’nin çerçevesini çizen 1963 tarihli Ankara Anlaşması’nın 28. maddesinde, ortaklığın nihai hedefi Türkiye’nin üyeliği olarak belirlenmiştir. Gümrük Birliği çerçevesi 1963 yılında Ankara Anlaşması ile çizilmiş ve 1973 yılında Katma Protokol ile ayrıntıları belirlenmiştir.

Ankara Anlaşması 12 Eylül 1963 tarihinde imzalandı ve 1 Aralık 1964 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Ankara Anlaşması, üç aşamalı bir bütünleşme modeli öngörmüştür.

Hazırlık Dönemi
Bu dönemde Türkiye’nin herhangi bir yükümlülüğü yoktur. Topluluk Türk ekonomisinin kalkınmasına katkıda bulunmuştur. Bu kapsamda, ticaret kolaylıkları sağlanmış, mali yardımlarda bulunulmuş ve krediler verilmiştir. AB, 1971 yılında bazı petrol ve tekstil ürünleri dışında Türkiye’den ithal ettiği tüm sanayi ürünlerine uyguladığı gümrük vergileri ve miktar kısıtlamalarını tek taraflı olarak sıfırlamıştır.

Geçiş Dönemi
1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol ile ikinci aşama olan geçiş döneminin koşulları, yöntemleri ve sürelerini belirlenmiştir. Türkiye, 12–22 yıllık bir takvim içinde, Birlik kaynaklı ürünlere uyguladığı gümrük vergilerini sıfırlamayı ve AB’nin üçüncü ülkelere uyguladığı ortak gümrük tarifeyi benimsemeyi üstlenmiştir.

Son Dönemi
Türkiye’nin yükümlüklerini yerine getirmesiyle ile gerekli koşullar oluşmuş ve 1/95 sayılı Ortaklı Konseyi Kararı (OKK) neticesinde Gümrük Birliği tamamlanarak 1 Ocak 1996 tarihinde işlerlik kazanmıştır.

Taraflar arasında sanayi malları ve işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımını kapsayan Gümrük Birliği sürecinde, Türkiye, mevzuatını AB’nin gümrük ve ticaret politikalarının yanı sıra rekabet ve fikri sınaî mülkiyet haklarına ilişkin politikalarının da dâhil olduğu kapsamlı bir alanda uyumlaştırma yükümlülüğünü üstlenmiştir.

Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği ilişkisinin modalitelerini ortaya koyan 1/95 sayılı OKK; AB’nin İç Pazar mevzuatı doğrultusunda hazırlanmıştır. Diğer bir ifadeyle, Türkiye-AB Gümrük Birliği; gümrük vergilerinin, miktar kısıtlamalarının kaldırılmasını ve üçüncü ülkelere ilişkin gümrük tarifesinin uyumlaştırılmasını ifade eden geleneksel anlamdaki gümrük birliği ilişkisinden çok daha ileri bir bütünleşme çerçevesi belirlemiş ve bu tip bir ilişkinin ötesine geçen yükümlülükler içermiştir. Söz konusu yükümlülüklerin bir kısmı Gümrük Birliği’nin resmen tamamlandığı 1 Ocak 1996 tarihinde, bir kısmının ise belirlenen geçiş süresi içinde tamamlanması öngörülmüştür.

1/95 sayılı OKK’nın kapsadığı başlıca alanlar şu şekilde özetlenebilir:

• Malların serbest dolaşımı: Gümrük vergileri ve miktar kısıtlamalarının kaldırılması ve AB Gümrük Kodu’na uyum;
• Ortak Ticaret Politikası: Ortak Gümrük Tarifesi’ne (OGT) uyum, tercihli ticaret anlaşmaları, otonom rejimler;
• Ticarette teknik engellerin kaldırılması: Teknik mevzuat uyumu;
• Yasal düzenlemeler: Fikri ve sınaî mülkiyet hakları, rekabet kuralları, kamu alımları;
• Kurumsal işbirliği: Ortaklık kurumların oluşumu.

Ziyaret -> Toplam : 125,15 M - Bugn : 29180

ulkucudunya@ulkucudunya.com