« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

27 Ara

2020

Rıza Tevfik Bölükbaşı

07.01.1869 – 31.12.1949 01 Ocak 1970

Şair ve yazar, siyaset adamı (D. 7 Ocak 1869, Cesrimustafapaşa / Edirne - Ö. 31 Aralık 1949, İstanbul). Feylesof Rıza Tevfik olarak da bilinir. Babası, Hoca Mehmet Efendi, annesi Kafkasya’dan kaçırılarak İstanbul’a getirilen bir Çerkez kızı olan Münire Hanım’dır. Dört buçuk yaşındayken doğduğu kasabada başladığı ilköğrenimini, İstanbul’da bir Musevi okulu olan Sion’da tamamladı. Babasından Türkçe dersleri aldı, ayrıca Fransızca ile İbranice öğrendi. Beylerbeyi ve Davutpaşa rüştiyelerine (ortaokul) devam etti, ancak babası İzmit’e atanınca okul yarım kaldı. İzmit’te iken annesini yitirince İstanbul’a döndüler. Ortaokulu babasının yeni görev yeri olan Gelibolu’da bitirdi. Şiirle ilgisi Gelibolu’da başlayan Rıza Tevfik, bir süre Galatasaray Lisesi’nde (1886-87) okuduktan sonra Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Okulu)’ne geçti. Ancak öğrenci olaylarına karıştığı gerekçesiyle Mülkiye Mektebi’nden çıkarıldı (1890). Kendi gayretleriyle İngilizce, İspanyolca, Farsça, Rumca ve Ermenice öğrendi. Tıbbiye Mektebi (Tıp Fakültesi)’nden mezun olduktan (1899) sonra Karantina İdaresinde hekimlik yapmaya başladı.

Rıza Tevfik henüz okuldayken Darülmuallimat (Kız Öğretmen Okulu) müdiresi Ayşe Sıdıka Hanım’la evlenmişti. Hacca giden bir vapurla yurtdışına kaçmak isterken Çanakkale’den geri dönmek zorunda kaldı. İstanbul Gümrüğü’ndeki Eczayı Tıbbiye’ye müfettişliğine atandı ve bu görevi 1908 yılına kadar sürdü. 1907 yılında Manyasîzade Refik Bey’in aracılığıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 1908’de Edirne Milletvekili seçilerek Meclis-i Mebusan’a girdi. İkinci seçimler sırasında İttihat Fırkası’yla anlaşmazlığa düştü ve kovularak gönderildiği İstanbul’da muhalif parti olan Hürriyet ve İtilaf Partisi’ne geçti. Aynı yıl içinde yaptığı bir konuşmadan ötürü bir ay hapis yattı. Gümülcine’de bir konuşma sırasında partili arkadaşlarının hücumuna uğrayarak dövüldü. Meclis’in dağılmasından sonra bir yıl boşta kaldı. Balkan Savaşı (1912-13) sonrasından Birinci Dünya Savaşı (1914-18) sonuna kadar Karantina Meclisi üyeliği yaptı.

Aynı yıllarda Darülfünun (İstanbul Üniversitesi)’da felsefe dersleri verdi. Tevfik Paşa Hükümetinde Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı, 1918), Damat Ferit Paşa Hükümetinde Şura-ı Devlet (Danıştay, 1919-20) Başkanı oldu. Millî Mücade’leye karşı tutumu ve Sevr Antlaşması’nı imzalayan delegeler arasında yer almış olması nedeniyle, “150’likler”le birlikte yurtdışına sürgün edildi (1922). Yirmi bir yıl süren yurtdışı hayatını Hicaz, Amerika (1928), Amman ve en çok Ürdün ile Lübnan’da geçirdi. Amman’da Emir Abdullah’ın divan tercümanlığını, Sıhhiye ve Asâr-ı Atika (eski eserler) Müdürlüğü yaptı. 1934’te emekli olduktan sonra Lübnan’ın Cünye kasabasına yerleşti. Sürgün yıllarında Arapçasını ilerletti. 1939’da öteki “150’likler”le birlikte affedilmesinden dört yıl sonra İstanbul’a döndü. Öldüğünde Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Çeşitli konulardaki yazıları ile şiirleri, kurucularından olduğu Ulûm-i İktisadiyye ve İçtimaiyye Mecmuası, Bahçe (Selanik), Bilgi Mecmuası, Düşünce, Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası, İçtihad, Mektep, Maarif, Hazine-i Fünûn, Resimli Gazete ve Çocuk Bahçesi dergilerinde yayımlandı. Daha sonra da Atî, İleri, Muhibbân, Türk Yurdu, Peyâm-ı Sabah, Peyâm-ı Edebî, Düşünce ve Bilgi gibi çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı.

Ziyaret -> Toplam : 125,15 M - Bugn : 29282

ulkucudunya@ulkucudunya.com