Mustafa Reşit Paşa
13.03.1800 – 07.01.1858 01 Ocak 1970
Koca Mustafa Reşid Paşa, 13 Mart 1800'de İstanbul'da doğdu. Babası II. Beyazid Külliyesi Vakıfları ruznameçecisi Mustafa Efendi'dir. Okuma yazmayı babasından öğrendikten sonra, eğitimine kısa bir süre medresede devam etti ancak icazet alamadı. Babasının ölümünden sonra Osmanlı Devleti'nin önemli devlet ricalinden olan dayısı Ispartalı Seyyid Ali Paşa'nın yanında girip özel eğitimle yetişti. Beylerbeylik, Sadrazamlık, Seraskerlik gibi önemli görevlere getirilmiş olan Ali Paşa, Mora'daki Rum isyanını bastırmak için Mora Seraskerliğine atanınca onun mühürdarlığıni yaptı.
Mora'da Osmanli Ordusu'nun perişan durumunu yakından gördü. 1821 yılında Seyyid Ali Paşa vazifesinden alındı ve 3 yıl İstanbul'da zorunlu ikamete mecbur bırakıldı. Bu dönemde yeğeni olan Mustafa Reşid'in eğitimiyle yakından ilgilendi. 1824 yılında Sadaret Mektub-i kalemine girdi. 1828 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında ordu katibi olarak sefere katıldı. Ordugahtan saraya gönderilen rapor özetlerini (telhisler) yazmakla vazifelendirildi.
Bu telhisler Sultan II. Mahmud'un dikkatini çekti. İstanbul'a dönünce Amedi Odası halifeliğine tayin edildi. 1829'da Rusya ile yapılan Edirne Antlaşması için, Rus delegeleri ile birlikte müzakerelere katip olarak katıldı. Kavalalı Mehmed Ali Paşa temsilcileri 1827'deki Navarin Olayı sonunda bazı kabul edilemeyen taleplerde bulunmuş ve uzlaşmaz tavırlar almışlardı.
Bu konuda Kavalalı ile şahsen konuşmalarda bulunmak için Mısır'a Pertev Efendi gönderildi ve Mustafa Reşid de onun ikinci katibi olarak Kahire'ye gitti. Yapılan müzakereler sırasında Mustafa Reşid, Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın dikkatini çekti ve kendisine Kahire'de iş teklif etti. Fakat Mustafa Reşid bunu kabul etmeyerek 1831'de İstanbul'a döndü.
21 Aralık 1832'de Osmanlı ordusu Kavalalı İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusuna Konya Muharebesi'nde yenildi. Bunun üzerine Osmanlı Devleti Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya; Mısır, Girit, Cidde, Kudüs ve Nablus sancaklarının yönetimini vermeyi kabul etti. Bunu bildiren padişah fermanını, Tophane Müşiri Halil Rıfat Paşa ile birlikte Mustafa Reşid Mısır'a götürdü. Mustafa Reşid, İstanbul'a geri döndüğünde İbrahim Paşa'nın Mısır Ordusu Kütahya'ya kadar ilerlemişti.
29 Mart 1833 tarihinde İbrahim Paşa'ya gönderilen Osmanlı merkez müzakere heyetinin katibi Mustafa Reşid'di. Bu konuşmalar sonunda Kütahya Antlaşması imzalandı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya daha önce verilen sancakların yanında Şam ve Halep eyalet valilikleri, oğlu olan İbrahim Paşa'ya da Adana Muhassallığı verildi.
Sultan II. Mahmud, özellikle İbrahim Paşa'ya Adana Muhassıllığı'nın bırakılmasına oldukça öfkelendi. Müzakerelerde Osmanlı baş delege görevini yapan Mustafa Reşid, padişahın hiddetini üzerine çekti ve bazı dostlarının araya girmesi ile ölüm tehlikesinden kurtarıldı.
Osmanlı devleti, Batı Avrupa ülkelerine devamlı elçi gönderme kararı aldı. Temmuz 1834'te Mustafa Reşid, orta elçi olarak, II. Mahmut tarafından Paris'e atandı. Bu görevdeyken 1830'da Cezayir'i işgal etmiş olan Fransa'nın bu arazileri yeniden Osmanlı Devleti yönetimine vermesini sağlaması beklenmekteydi ancak Mustafa Reşid diplomasi ile bunu başaramadı.
Fransa devleti uzun zamandır Mısır'da Kavalalı Mehmet Paşa'ya ve idaresine destek sağlamaktaydı. Mustafa Reşid Fransa yöneticilerini ve kamuoyunu, Osmanlı Devleti lehine çevirmede daha başarılı oldu. Paris'te iken Mustafa Reşid, Sultan II. Mahmud'un tavsiyelerine uyarak Fransızca öğrendi. 1835 yılında İstanbul'a geri çağrıldı. Fakat İstanbul'a gelişinden 3 ay sonra, bu sefer büyük elçi olarak Paris'e gönderildi. Burada Cezayir ve Mısır problemleriyle uğraşmaya başladı.
Daha sonra Osmanlı Devleti Londra Büyükelçiliğine getirildi. Bunun başlıca nedeni ''Fransa'nın, Mısır sorununda Osmanlı Devleti'ne destek olamayacağını, İngiltere'nin uluslararası alanda daha fazla ağırlık kazandığını ve Mısır sorununun İngiltere aracılığı ile Osmanlı lehinde daha uygun bir sonuç sağlayabileceğini" vurgulamasıydı. Mustafa Reşid Londra'da elçilik görevindeyken Osmanlı Devleti Hariciye Müsteşarlığı'na getirildi. Haziran 1837'de o dönem İstanbul'da Hariciye Nazırı olan Ahmed Hulusi Paşa beklenmedik bir zamanda aniden öldü.
Londra'da bulunan Mustafa Reşid'e "paşa" unvanını kullanmamak şartıyla "müşir" rütbesi verildi ve Osmanlı Devleti Hariciye Nazırı görevine atandı. Bu dönemde İrlanda'ya bir seyahat gerçekleştirdi. Londra'ya dönmekteyken İngiltere'nin sanayi bölgeleri olan Kuzey-Batı İngiltere ve Midlands bölgelerine gezi yaptı. Daha sonra İstanbul'a geri döndü.
25 Ocak 1838'de "paşa" unvanını aldı. Mustafa Reşid Paşa'yı İstanbul'dan uzaklaştırmak isteyen bazı kimseler kendisini Hariciye Nazırlığı'nda kalmak şartıyla Fransa'ya Paris Büyükelçisi olarak gönderilmesini sağladılar. Fakat bu tayin kararnamesi daha yola çıkmadan önce iptal edildi ve Mustafa Resid Paşa İstanbul'da asıl görevine devam etti. Önemli bir icraati İngiltere ticaret çevrelerinin istediği şekilde gemiler ve limanlarda sağlık durumunu kontrol etmek için önemli Osmanlı limanlarında karantina merkezleri kuruldu ve bunların yönetimi "Meclis-i Umur-u Sıhhiye" adli bir yönetim birimi oluşturuldu.
16 Ağustos 1833 tarihinde İngiltere ile bir ticaret antlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile Osmanlı iç ticaretinde ve limanlarında uygulanan imtiyazlar; gümrük vergileri, mal kontrolleri sadece yabancı İngiliz tüccarlar lehine değiştirilmekteydi ve İngiltere tüccarlarına Osmanlı ülkelerinde geniş ticaret hakları tanınmaktaydı. Böylece Mısır meselesinde, İngiltere'nin desteğinin alındığı umulmaktaydı.
Mustafa Reşid Paşa bu görevde Sultan II. Mahmud'la yakın ilişki kurdu. Padişaha sunduğu raporlarla ülkede köklü reformlar yapılması gerektiğini söyledi. 1838'de gittikçe ağırlaşan Mısır sorununda destek sağlaması amacıyla Londra Büyükelçiliğine tayin edildi. 1 Temmuz 1839'da tahta yeni çıkan Sultan Abdülmecid'i kapsamlı bir reform programının gereğine inandırmayı başardı. Bunun ilk adımı olarak, 3 Kasım 1839'da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Humayunu) ilan edildi.
Gülhane Hatt-ı Şerifi'ni 3 Kasım 1839 tarihinde okuyan kişi oldu. İkinci kez Hariciye Nazırı olan Mustafa Reşid Paşa, Tanzimat Fermanı'nın öngördüğü yeniliklerin uygulanması için büyük çaba gösterdi. Aynı zamanda, 1840'ta imzalanan Londra Antlaşması ile Mısır sorununu da bir çözüme kavuşturdu. Fakat İstanbul'da onun ve Tazminat Fermanı'nın aleyhinde bulunanlar önem kazanmaya başladılar.
Diğer yandan Kavalalı Mehmed Ali Paşa ile ona destek çıkan Fransa, Londra Antlaşması'na karşı direnmekteydiler. Sultan Abdülmecid ortalığı yatıştırmak amacıyla 1841'de Mustafa Resid Paşa'yı Hariciye Nazırlığından almak zorunda kaldı. Ancak 1841 yılında yeniden Paris'e Büyükelçi olarak gönderildi. Mısır'ın Londra Antlaşması'nı kabulünde ve Kırım sorunlarına çözüm üretilmesinde büyük rol oynadı. 1843'de Edirne Valiliğine tayin edildi. Fakat aynı yıl içinde yeniden Fransa'ya büyükelçi olarak gönderildi.
Koca Mustafa Reşid Paşa, Abdülmecit saltanatında 6 kez sadrazamlik yapmıştır. Sadrazamlığa ilk defa 28 Eylül 1846'da getirildi. 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı'nın getirdiği yenilikler konusunda fazla bir şey yapılmadığını gördü. Bu değişiklikleri bir an önce uygulamak için harekete geçti. Özellikle devlet yönetimi, eğitim ve hukuk alanında yapılmaya başlayan değişimler devlet ricalinin tutucu kesiminin tepkisiyle karşılaştı. Bunun için Mustafa Reşid Paşa, 1846-1852 arasında üç defa istifa etmek zorunda kaldı. Ancak her seferinde kısa bir aralıktan sonra yeniden sadrazam olup faaliyetlerine devam etti.
5 Ağustos 1852'de sadrazamlıktan ayrıldıktan sonra 1853'te 4. kez Hariciye Nazırlığına getirildi. Bu dönemde Rusya kendini Ortodoks Hristiyanlarının hamisi ve Kudüs'te kutsal yerleri koruması istekleri ile Osmanlı Devleti'ne baskı yapmaya başladı. Çar I. Nikola, Finlandiya Genel Valisi olan Prens Aleksandr Menşikov'u özel elçi olarak bu baskıyı bir antlaşmaya döndürmek için İstanbul'a göndermişti. Mustafa Reşid Paşa Hariciye Nazırı olarak buna karşı koydu. İngiltere ve Fransa'yı Osmanlı Devleti'nin yanına çekmeyi başardı. Kırım Savaşı Rusların Eflak-Boğdan'ı işgal etmesi ve Dobruca'yı ele geçirmesiyle başladı.
Serdar-ı Ekrem Ömer Lütfi Paşa komutasındaki Osmanlı orduları ve tarafsızlık iddia eden ancak büyük bir kuvvetle Tuna Nehri kuzeyinde bulunan Avusturya politik gücü dolayısıyla Ruslar Eflak-Buğdan'ı terk ettiler. Avusturya güçleri bu arazilere girerek Osmanlı-Rus ordularının karşı karşıya gelmesini engellediler.
30 Kasım 1853'da Rus donanması Sinop Baskını'nı gerçekleştirdi. Baskının hemen ardından İngiliz ve Fransız donanmaları Karadeniz'e girdiler. İngiliz, Fransız, Sardunya ve Osmanlı orduları koordineli olarak Eylül 1854'de Kırım'a çıkıp Rusların Karadeniz Donanma Üssü olan Sivastopol'u kuşattılar. Savaş bütün hızıyla sürerken Koca Mustafa Reşid Paşa, 24 Kasım 1854'te dördüncü kez sadrazam oldu. Bu seferki sadrazamlığı 1 yıl sürdü ve 2 Mayıs 1855'de bu görevden ayrıldı. Kırım'da kuşatma devam etmekteydi ve Sivastopol kuşatmadan bir yıl sonra 9 Eylül 1855'de düştü.
Barış müzakereleri 25 Şubat 1856'da Paris Konferansı adı ile başladı. 30 Mart 1856 tarihinde Paris Antlaşması yapıldı. Osmanlı Devleti'ni o dönem sadrazam olan Mehmed Emin Ali Paşa temsil etti ve antlaşmayı imzaladı.
Bu antlaşmanın şartlarına bağlı olan bazı maddelere önem veren Islahat Fermanı da Sadrazam Mehmed Emin Ali Paşa tarafından Avrupa devletlerinin istekleri doğrultusunda hazırlanarak, 18 Şubat 1856'da yürürlüğe konuldu. Mustafa Reşid Paşa, kendi yetiştirdiği yeni sadrazamın hazırladığı Islahat Fermanı'nı, devletin çıkarlarına aykırı bulduğunu belirten bir raporu Sultan Abdülmecid'e sundu. Daha sonra Mustafa Reşid Paşa 1 Kasım 1856 - 6 Ağustos 1857'de ve 22 Ekim 1857 - 7 Ocak 1858'de iki defa daha sadrazamlık yaptı.
Koca Mustafa Reşid Paşa, 7 Ocak 1858 tarihinde 57 yaşındayken İstanbul'da vefat etti.