Üryanizade Ahmet Esat Efendi
1813 - 1889 01 Ocak 1970
Üryanîzade Ahmed Esad Efendi, Sultan II. Mahmud devri kadılarından Said Efendi’nin oğludur. 1228 (1813) tarihinde İstanbul’da doğdu. Hoca Abdullah Efendi’den, vezirlerden Emin Beyzade Abdülkadir Bey’den Ahıskalı genel kültür hocası İsmail Efendi’den edebiyat, akliye, şer’iyye dersleri okudu. Bu arada aynı zamanda hattat olan Emin Beyzade Abdülkadir Bey’den hüsnühat dersleri aldı. Babası Said Efendi’nin 1251 (1835/36)’de görev yaptığı Şiraz, sonra Halep, Kastamonu ve Manastır ve 1262 (1845/46)’de görev yaptığı Şam kadılıkları sırasında beraberinde ve naipliğinde bulundu. 1264 (1847/48)’de babasının Şam’da vefatı üzerine İstanbul’a döndü.
Müderris ve Eyüp Sultan kadısı, 1273 Rebiyülevvelinde (Kasım 1856) Edirne mollası oldu. 1276 Muharreminde (Ağustos 1859) Medinei Münevvere Mollası olup Haremi Şerif’te tamirat müdürlüğü kadılığına ilâve edildi. Bu işle 10 seneden beri uğraşan tamirat Emini Ömer Cemaleddin Efendi’nin ölümüyle vazife Ahmed Esad Efendi’ye verilmiş ve tamir ve tezyinat işlerine olağanüstü itina göstermiştir. Bu süsleme işi için Haremi Şerif’e kıymetli kumaşlar, levhalar, avizeler ve kitabeler gönderilmişti.Bu hizmetine mükâfeten 1278’de (1861) İstanbul payesi aldı.
1280 Şabanında (Ocak 1864) kassamı askerî ve 1281 Şabanında (Ocak 1865) sadreyn müsteşarı ve 1283’de (1866) İstanbul kadısı ve bu görevi tamamladıktan sonra Bursa kadıları müfettişi olmuştur. Bütün bu görevlerde güzel hizmetler ifa ettiğinden Anadolu kazaskerliği payesi verildi. Meclisi İntihabı Hükkâm ve Tedkikatı Şer’iyye reisi oldu. 1292’de (1875) Rumeli kazaskeri payesi verildi. 1293’de (1876) bütün bu görevlerden istifa ederek inzivaya çekildi ise de hemen Ayan Meclisi azalığına seçildi.
Şeyhülislâm Ahmed Muhtar Beyefendi’nin meşihattan ayrılması üzerine 12 Zilhicce 1295’de (7 Aralık 1878) şeyhülislâm oldu.
Bu makamda 10 yıl 1 ay 14 gün görev yaptıktan sonra 6 Cemaziyelevvel 1306 tarihinde (8 Ocak 1889) vefat etti. Kabri, Camii Kebir Caddesi üzerinde, Sokollu Mehmed Paşa Türbesi karşısında Siyavuş Paşa Türbesi avlusundaki türbesindedir. Ömrünün son zamanlarını hastalıkla geçirmiştir. Kendisine murassa Osmanî, mecidî ve imtiyaz madalyonu verilmiş ve Sultan II. Abdülhamid’in lütuflarına mazhar olmuştur. Eyüp Sultan’a defnini de Padişah istemiş ve üzerine şimdi görülen türbeyi yaptırmıştır.