HULUSİ SAYIN
28.04.1926 - 30.01.1991 01 Ocak 1970
Şehit Korgeneral (E) Adalet Hulusi SAYIN 28.04.1926 tarihinde, sekiz çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak, Elazığ’da doğdu. Babası emniyet komiseri Bekir Bey, annesi Gülizar Hanım’dır. Maltepe Askeri Lisesi’nden 1945, kara harp okulundan 1948 yılında mezun oldu.1950’de piyade atış, 1952’de jandarma subay okullarını bitirdi.
1964 yılında harp akademisindeki eğitimini tamamlayarak kurmay subay oldu. 1948 yılında asteğmen, 1949’da teğmen, 1952’de üsteğmen, 1955 kıdemli üsteğmen, 1957’de yüzbaşı, 1960’da kıdemli yüzbaşı, 1961’de binbaşı olmuştur. 1962’de kara harp akademisi sınavını kazanmış ve 1964’te akademiyi başarıyla bitirerek kurmay subay olmuştur. Aynı sene içerisinde kıdemli binbaşı, 1965’te yarbay, 1967’de albay, 1969’da kıdemli albaylığa terfi etmiştir.
Jandarma genel komutanlığı ve hareket başkanlıklarında şube müdürlüğü, jandarma muhafız tabur komutanlığı yaptıktan sonra, Suriye’de dış görev hizmetinde bulunmuştur.
Jandarma genel komutanlığı istihbarat ve asayiş başkanlığı yapan Hulusi SAYIN 1974 yılında tuğgeneralliğe terfi etmiştir. Tuğgeneralliğinde, 22. jandarma sınır Tuğ. Komutanlığı, İstanbul jandarma bölge müfettişliği, Zonguldak 3. jandarma er eğitim komutanlıkları görevinde bulunmuştur.
1979’da tümgeneralliğe yükselmiş ve tümgeneralliğinde jandarma eğitim komutanlığı ve 1981-1985 yılları arasında Jandarma Genel Komutanlığı kurmay başkanlığı görevlerini yürütmüştür. 1983’te korgeneralliğe yükselmiş, bu rütbede jandarma asayiş komutanlığı ve jandarma genel komutan yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. Jandarma asayiş komutanlığı görevi sırasında olağanüstü çalışmaları ve başarısı dolayısıyla “Üstün Hizmet ve Cesaret” madalyasıyla onurlandırılmıştır. 01.09.1989 tarihinde kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrılmış ve emekliliğini müteakip başbakanlık başdanışmanlığına getirilmiştir.Bu görevi ifa ederken 30.01.1991 tarihinde Ankara’da Bahçelievler’deki evinin önünde uğradığı menfur bir suikast sonucu şehit olmuştur.
Atatürk’ün ilke ve inkılapları doğrultusunda Türk ulusuna hizmet veren Şehit Korgeneral Adalet Hulusi SAYIN, genç kuşakların örnek alması gereken büyük bir askerdir. Meslek yaşamı boyunca otuzdan fazla yer değiştirmiş ve Anadolu’yu adım adım dolaşmıştır. Verilen her görevi başarı ile ifa etmiş, özellikle jandarma asayiş komutanlığı döneminde olağanüstü çalışmalar göstermiştir. Köylere, mezralara, Güneydoğu dağlarının zirvelerine kadar gitmiştir. En kritik yer ve zamanlarda askerlerinin yanında olmuştur.Yönettiği askeri operasyonlarla teröre büyük bir darbe vurmuş ve bölgede Türk askerinin etkinlik kazanmasını sağlamıştır. Terörle mücadelede, geliştirmiş olduğu stratejilerle daha az zahiyatla, büyük başarılar kazanılmasını sağlamıştır.
Diğer yandan o yörenin insanı olarak halkın sorunlarını ve ihtiyaçlarını çok iyi bilmekteydi. Halka başta gıda ve giyecek olmak üzere yol, su, elektrik gibi çeşitli yardımlarda bulunmuştur. Köylere, mezralara okullar yaptırarak, eğitime verdiği önemi göstermiş ve eğitimsizlikten kaynaklanan sorunların engellenmesini amaçlamıştır. Halkla iç içe olup, halkın sevgisini kazanmıştır. Bölge halkında devlet-millet bilincinin uyanması, devletle halkın bütünleşmesi ve vatan sevgisinin oluşması, terör faaliyetlerinde bulunanlara diğer bir darbe olmuştur. 1987-1989 yılları arasında TRT’de yayınlanan “Anadolu’dan Görünüm” programını izleyenler bu anlatılanları anımsayacaklardır.
Korgeneral Hulusi SAYIN, üstün askeri başarıları ve halkın gönlünde yer kazanmasıyla ordu içerisinde bir ekol olmuştur. Bir komutan olarak taşıdığı liderlik vasfının yanı sıra, üstün ahlak ve insanî değerlere sahipti.
Bu önemli ve zor işleri başaran bir komutan olarak, elbette düşmanları hâsıl olmuştur. Ama kendisi, şehadeti çok arzuladığını söylemekte ve yakın çevresine “Kaderde yazılı ise şehitlik en yüksek rütbedir.” diyerek bu konudaki düşüncelerini açıkça ortaya koymuş ve şehitliği manevi bir rütbe saymıştır.
Hulusi SAYIN Paşa’yı şahadetinin 18. yılında saygıyla anıyoruz. Bu millet böyle bir kahramanı hiçbir zaman unutmayacaktır ve bu vatan ona minnettardır.Ve inanıyoruz ki, kendisi arzuladığı o mertebeye yükselmiş olmanın mutluluğunu yaşıyordur ebedi âlemde…