Mehmet Emin Resulzade
31.01.1884 – 06.03.1955 01 Ocak 1970
31 Ocak 1884’te Bakü’de doğdu. Babası Hacı Molla Ali-ekber annesi Ziynet hanımdır.
İlk tahsilini ailesinden alan Mehmet Emin RESULZADE Bakü Teknik okulunda okuduğu yıllarda, içinde olan yetenekle gazetecilik hayatına başladı. Mesleki deneyimlerini Bakü, Tahran ve İstanbul üçgeninde geliştirdi. İlk yazısı Tiflis’de Mehmet ağa Şahtahtlı’nın Şark-ı Rus adlı gazetesinde yayınlandı. Daha sonra Hayat gazetesi, Fiyuzat dergisi, İrşat, Terekki adlı gazetelerde yazılarını yayınlarken aynı yıllarda Tekamül, Yoldaş ve yine 1905 yılında haftalık olarak Tahran’da yayınlanan ilk demokrat gazete olan Yeni İran’da, 1915-17 yıllarında İstanbul’da yayınlanan Yeni Kafkasya, 1923-28 Azeri-Türk, Odlu Yurt, 1928 ve 39 yıllarında Berlin’de yayınlanan Kurtuluş adlı milli Azerbaycan hareketini ikinci defa yönlendiren yayınlarda kalemi ile mücadele verdi.
Onda yerleşik olan hürriyet ve istiklal aşkı ‘İnsanlara Hürriyet, Milletlere İstiklal’’ sloganı ile taçlanacaktır. 1903’ten itibaren Azerbaycan’da Şefa, Necat, Eedeb Yurdu, Cemiyeti Harbiye gibi milli cemiyetlerde çalışan RESULZADE 1905’te Azerbaycan gençlik hareketlerinin önderi olarak çarlık yönetimine karşı meşrutiyet hareketlerinde görülmektedir.
Bakü’de bulunan Rus Sefaretinin baskısı üzerine ülke dışına çıkarılarak İstanbul’a gönderilmiştir. Burada Türk Ocaklarının kuruluş çalışmaları içinde yer alırken Türk Yurdu adlı dergide ateşli yazıları ile dikkat çekti.
RESULZADE 1913’te Rusya’da ilan edilen genel af üzerine Bakü’ye dönerek yayın hayatına burada devam etmiştir.Yazılarında siyasal çalışmalara dikkat çekerken ön plana çıkan RESULZADE artık bir fikir ve siyaset adamı olarak örgütlenmek amacındadır. Yakın çevresiyle birlikte 1917’de milli Azerbaycan hareketini yönlendirecek olan MUSAVAT HALK PARTİSİ’nin ilk kurultayında oy birliği ile genel başkanlığa seçilecektir. Mehmet Emin RESULZADE artık lider kişiliği ile siyaset sahnesindedir. Rusya Müslümanları Kongrelerine tam yetkiyle katılırken Kafkasya Seyimi’ne katılarak burada çok aktif görevler almıştır. Siyasal ortamın bulanıklığı onun millileşme yolundaki çabalarını hızlandırmış, Kafkasya’nın Çarlık Rusya’sından ayrılması ve Azerbaycan Cumhuriyetinin kurulması yolunda ısrarlı isteklerini sürdürmüştür.
Mehmet Emin RESULZADE’ deki liderlik vasfının en önemli dinamiği onun bir istiklal mücadelecisi olarak sonunda bağımsız bir devlet kuruculuğu ile taçlanırken Azerbaycan tarihin deki önemli yerini alacaktır.
Artık 28 Mayıs 1918’te Azerbaycan’ın bağımsız bir cumhuriyet olarak varlığını ilan eden Milli Şuranın başında Mehmet Emin RESULZADE vardır. Milli Şurayı teşkil eden partiler tarafından kurulan Koalisyon Blokuna da başkanlık etmektedir. Genç Azerbaycan Cumhuriyeti 21 aylık iktidarı sırasında batılı büyük devletler tarafından da tanınmıştır. Bu dönemde 12 Ocak 1920’de yapılan Paris Konferansına katılan heyetde Ali Merdan TOPÇUBAŞI, Ahmet AĞAOĞLU, Ali Bey HÜSEYİNZADE gibi şahsiyetler vardır. Heyet, ABD başkanı Vilson’un desteğini de almıştır. Azerbaycan’ın çarlık Rusya’sı içinde kalması yolundaki İngiliz delegesi Loyd GEORGE’nın girişimlerine karşılık Azerbaycan’la birlikte Gürcistan’ın da kendi sınırlarını korumaları yolunda milli güç oluşturmaları için alınan kararlar, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tescil etmiştir. Alınan karar, önce İngiltere ve Fransa, daha sonra da Japonya ve İtalya tarafından kabul edilmiştir. O ABD bu kararın, Rusya’nın dağılması anlamına geleceğini öne sürmüş, ancak 12 Ocak 1921’de Azerbaycan Cumhuriyetinin bağımsızlığı ilan edilmiştir. Mehmet Emin RESULZADE’nin başlattığı Hürriyet ve istiklal mücadelesi sonuçta Azerbaycan halkını layık olduğu siyasal kimliğine kavuşturmuş ve onun önderliğinde gelinen bu noktada milli ordunun teşekkül etmesinin de temeli atılmıştır. Devletin yapılanması sürecinde Polis ve jandarma teşkilatının kurulmasını Anayasada belirtilen şekli ile devletin resmi dilinin Türkçe olarak kabulü ve milli üniversitelerin kurulması izlemiştir. Türkiye’den getirilen öğretim üyeleri eğitim alanında önemli adımlar atmış, tarım alanında gelişmeler için toprak reformu kanunu, ayrıca belediye ve vilayet meclisleri kanunları hazırlanmıştır. Yapılan iktisadi atılımlar için de Köy Kredi Bankası Alyat – Culfa demir yolu hattı, Gürcistan’la savunma, İran’la kardeşlik anlaşmaları yapılmıştır. Türkistan’da başkonsolosluk, İstanbul’da Büyük Elçilik açılmıştır. Azerbaycan’ın istiklalini temsil eden üç renkli milli bayrağın kabulü ve onun remzi olan Çağdaşlaşmak, Türkleşmek ve İslamlaşmak yolunda ilerlerken 21 Nisan 1921’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü, Sovyet ordusunun işgaline uğrayarak Hürriyeti elinden alınmıştır.
Mehmet Emin RESULZADE’nin Fikir ve Siyaset adamı olarak 1903’te başlattığı mücadele Çeka hapishanelerindeki 17 yıllık süre ile ömrünü tamamlayacaktır. Dönemin Sovyet lideri Stalin tarafından alınarak Moskova’ya götürülen RESULZADE göz altında tutulmuş, 1922’de İşgalci yönetim tarafından Fin Körfezi üzerinden yola çıkarak Finlandiya’ya sığınmıştır. Daha sonra Avrupa üzerinden İstanbul’a gelen RESULZADE İstanbul’da 1917 yılında başlattığı Hürriyet hareketlerine 1922’de devam etmiştir. Çalışmalarını Milli Merkez teşekkülü ile yoğunlaşırken o günlerde Türkiye’de ki siyasal gelişmeler nedeniyle faaliyetlerini sürdürmek üzere Avrupa’ya geçer. RESULZADE Almanya’da Promete Derneği adıyla Rus mahkumu milletlerin faaliyetlerine katılır. Kafkasya Konfederasyon paktını inceleyerek çeşitli dergi ve gazetelerde yazdığı yazılarla milli mücadele yolunda yürümeye devam eder. 1947 yılında Türkiye’ye dönen RESULZADE yaşamının sonuna kadar Ankara’da bulunur. Genellikle Kültürel ve sosyal alanlarda konferans çalışmalarıyla düşüncelerini aktarırken Azerbaycan’ın yeniden istiklale kavuşması yolunda önemli bir faaliyet merkezi olacak, Azerbaycan Kültür Derneği’nin kurulmasını gerekli görerek 1949 yılında bu kutsal ocağın çalışmalarına ivme kazandırır. Onun başlattığı mücadele ateşi Azerbaycan için daima bir ışık olmuştur. Bugün Azerbaycan Türkleri onun bayraklaşan ilkeleri ile yollarına devam etmektedir. Önder Mehmet Emin RESULZADE’nin siyasal yaşamında fikirlerini gelecek nesillere devri ederken bıraktığı eserlerinin isimleri :
Azerbaycan Cumhuriyeti, Keyfiyeti Teşekkülü ve Şimdiki vaziyeti
Asrımızın Siyavuşu
İhtilalcı Sosyalizmin İflası ve Demokrasinin Geleceği
Milliyet ve Bolşevizm
Rusya’da Siyasi Vaziyet
İstiklal Mefkuresi ve Gençlik
Panturanizm ve Kafkasya Problemi
Çağdaş Azerbaycan Edebiyatı
Azerbaycan Şairi Genceli Nizami
Azerbaycan Kültür Gelenekleri
Çağdaş Azerbaycan Tarihi
Milli Tesanüt
Siyasi ve İlmi Makaleler
M.Emin RESULZADE diyor ki :
Milli Kültürün esasına dayanması ve milli demokratik Türk devletçiliği temeli üzerine kurulması itibariyle Azerbaycan, ilk Türk Devleti ve ilk müslüman Türk cumhuriyetidir.
Yıkıcı ve çökertici enternasyonalist ve kozmopolit fikirlerin önüne ancak milli bünyeyi kuvvetlendirmek ve sağlamlaştırmak suretiyle geçilebilir. Milletçilik fikri, en tabii, en medeni ve en ileri bir fikirdir. İlim ve kültürün gelişmesini ve yayılmasını engellemek şöyle dursun, bu gelişme ve yayılmanın en müessir ve en kuvvetli bir amilidir. Hem de insanlık kültürünün en tabii en normal inkişaf yoludur.
Ey Gençlik! Senin uhdende Büyük bir vazife var: Senden evvelki nesil yoktan bir bayrak, mukaddes bir ideal remzi yarattı. Onu bin müşkülatla yücelterek dedi ki:
Bir kere yükselen bayrak,bir daha inmez!
Elbette ki, sen onun ümidini kırmayacak, bu gün parlamento binası üzerinden Azerilerin yanık yüreklerine inmiş bu bayrağı tekrar o bina üzerine dikecek ve bu yolda ya gazi veya şehit olacaksın!
Mehmet Emin RESULZADE ATATÜRK için diyor ki:
“Ne İngiliz himayesi, ne Amerika mandası altında değil, o kurtuluşu yalnız hakimiyeti milliyeye müstenid, bilakayduşart müstakil bir Türk devleti tesis etmekte görmüştü. Onun dileği : 'Ya ölüm, Ya istiklal' idi. Anadolu’ya o bu dilekle geçti, efsanevi İstiklal Harbini başaran baş kahraman, Çanakkale zaferi üzerine, Sakarya ve Dumlupınar gibi zafer taçlarıyla bezendi.Tarihin üç büyük imparatorluğunu dizleri altına alarak istedikleri gibi parçalayan galipler, bir avuç Anadolu mücahitleri karşısında ricate mecbur kaldılar! “Başındaki kumandanı kaçmadıkça, Türk neferi hiç bir zaman kaçmaz” diyen büyük kumandanın sözü doğru çıktı. Ölüm beratı sevr yırtıldı, istiklal vesikası “Lozan” yazıldı. Atatürk, bir milletin halasını yalnız kendisindeki kuvvetten beklemiştir. Bu fikir, onun gençliğe hitabında bilhassa belirtilmiştir. Muazzam eserinin müdafaasını emanet ettiği Türk Gençliğine “ Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyen ATATÜRK’ün Türk köylüsü ile neferi hakkındaki samimi fikirleri, malumdur. Ona göre, “Memleketin yegane efendisi köylüdür!” , Ne mutlu Türküm diyene!Bu en çok tekrarladığı bir şiardır.
Onun için çağdaşları şöyle diyordu :
28 Mayıs 1918 Azerbaycan tarihinde büyük milli arzuların tahakkuk ettiği bir gündür. Nesip YUSUFBEYLİ
Azerbaycan cumhuriyeti sağlam bir milli fikir ve Türklük şuuru üzerine kurulmuştur. İslam mezhepleri arasındaki zıddiyet ilk defa olarak burada tadile uğramış, müslümanların tesanüdü fikrine büyük kıymet verilmiştir. Aynı zamanda Azerbaycan, çağdaş bir cemiyet kurmağa, Avrupalı bir zihniyetle çalışmağa azmetmiştir. Bayrağının üç rengi (Mavi,kırmızı,yeşil) bu üç umdenin timsalidir. Üzeyir HACIBEYLİ
Azerbaycan Davasının büyük mücahidi ve lideri olan RESULZADE Mehmet Emin Bey,1911’de Milli Müsavat Halk Partisi’nin olduğu gibi 28 mayıs 1918’de Azerbaycan Cumhuriyetinin en başta gelen kurucusudur. 27 Nisan 1920’de Azerbaycan’ın istilaya uğramasıyla bu davanın büyük yürütücüsü, Azerbaycan Milli Merkezinin oluşturucusu ve Azerbaycan İstiklal Davasının simgesidir. İçeride ve dışarıda bütün Azerbaycanlı aydınlar kurtuluş davası yolunda, onun izinde yürüyen birer yılmaz takipçidirler.
Dr.M.Azer ARAN