« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

08 Mar

2021

Defterdar Sarı Mehmed Paşa

01 Ocak 1970

Doğum tarihi tam olarak bilinmektedir fakat 1656 veya 1659 tarihlerinden birinde İstanbul'da doğduğu düşünülmektedir. Babası bakkal olduğu için "Bakkalzâde" veya "Bakkaloğlu" ve hacca gittiği için de "Hacı" lakaplarıyla tanındı. Yaşamının ilk yılları hakkında bilgi bulunmamaktadır. Henüz on iki veya on beş yaşındayken Ruznamce-i Evvel'e (Büyük Rûznâmce Kalemi) girdi. Sonraki süreçte Kılıç (Kıncı) Ali Efendi'nin yanında görev almaya başlayıp mali üslulleri öğerendi. Tecrübe kazandıktan sonra onun himayesi ile önce Rûznâme kâtipliğine ardından da Defterdar Mektupçuluğu'na girdi. Burada çalışırken divan başkâtibi Rami Mehmed Paşa’nın ilgisini çekti. Rami Mehmed Paşa 1703 yılında sadrazam olduktan sonra eski kapı yoldaşlığı dolayısıyla o yılın Mayıs ayında Sıkk-i Evvel Defterdarlığına getirildi. Sarı Mehmed efendi başdeftardarlık makamına aralıklarla yedi defa atandı ve azledildi.

İlk başdeftardarlık döneminde Ağustos 1703'de Edirne Vakası yaşandı. Bu vaka sırasında başdeftardarlıktan azledilip yerine Abdulah Efendi getirildi. Fakat Abdullah Efendi Sultan III. Ahmed'in tahta geçmesi dolayısıyla kapıkulu askerine verilmesi gerek cülus ulufe bahşişi için gerekli finansmanı temin edemedi. Bunu üzerine ayaklanan kapıkulu askerleri Abdullah Efendi'nin azledilemesini sağlayarak Sarı Mehmed Paşa'nın tekrar başdeftardar olmasına neden oldular. Sarı Mehmed Paşa gayet çabuk kapıkulu askerine cülus bahşiş dağıtmak için finansman buldu ve bu çulus bahşişini askerler dağıtıldı. Bu başarısına rağmen Sarı Mehemed Paşa yine başdeftardarlıkta azledildi ve ruznamece-i evvel unvanı eski görevine dönmek zorunda kaldı.

Fakat birkaç ay sonra 1704'te tekrar deftardarlık görevine atandı. Bundan sonra yeniden azledildi. Ama 1705, 1708, 1712 yıllarında tekrar tekrar yeniden başdeftardarlığa getirilip azledildi, 1713 ise Tersane-i Amire emini olarak görev verildi. Aynı yıl 1711 Prut Antlaşması'na göre Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasındaki sınırın yeniden tespit edilmesi için kurulan sınır tespit heyetine katıldı. 1714 yılında yeniden başdeftardar olarak atandı. Bu görevde iken Sadrazam Silahdar Damad Ali Paşa'nın yakın danışmanlarından biri oldu.

Fakat çok istediği sadrazamlık görevi için kendine rakip olarak büyük siyasal deneyemli Nevşehirli Damad İbrahim Paşa bulunmaktaydı. 1717de Selanik muhafızlığına görevine atandı. Fakat çok geçmeden merkezden gönderilen bir ferman ile hemen tüm masraflarını kendisi karşılayarak 3000 eyalet askeri ile birlikte Niş ovasında hazır bulundurulması emredildi. Bu durumda sinirleri bozulan Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın padişah hakkında ileri geri söz etmeye başladığı haberleri merkeze iletildi. Bu kabahatlarinin yanında rakipleri onun Selanik'te iken halka zulüm ettiği hakkında merkeze şikayetler yapıldığı ve Timaşvar kalesinin düşman eline geçmesi sırasında hatalar yaptığı suçlamaları da yapıp bunları devlet merkezine ulaştırdılar. Bunun üzerine Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın Kavala Kalesi'nde tutuklandı. İstanbul'da bulunan mal, mülk ve paraları devlet tarafından müsadere edildi. Mart 1717 başlarında ise Kavala'da idam edildi. Cenazesi Kavala'daki Ulucami'nin avlusundaki bir mezara gömüldü.

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 33768

ulkucudunya@ulkucudunya.com