« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

15 Mar

2021

Mağcan Cumabayev

25.06.1893 – 19.03.1938 01 Ocak 1970

Mağcan Cumabay, 25 Haziran 1893'de Akmola bölgesinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ticaretle uğraşan babasının ismi Beken, annesi Gülsüm idi. Mağcan, soyadını dedesi Cumabay Hacı'nın adından almıştır.
Daha 4 yaşındayken köydeki imamlardan dini eğitim almaya başlayan Mağcan, eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde almış olan Tatar aydını Muhamedcan Begişev’in kurduğu, Kızılcar'daki (Petropavl) medresesinde okudu. Medresede, Doğu halklarının tarihi, Kazak, Tatar edebiyatı ve Firdevsi, Sağdi, Hafız, Ömer Hayyam, Nizami, Nevai gibi doğu şairlerinin eserleriyle tanıştı. Genç şair, 1909’da yayımlanan Abay şiirlerini okuyup ''Altın Sözlü Ünlü Şair Hakim Abay’a" eserini yazdı. Daha sonra 1910 yılında Ufa'da “Galiya” medresesinin öğrencisi oldu. Orada, tanınmış şair Salimgerey Canturin ve gelecekte ünlü yazar olan Beyimbet Maylin’le tanıştı. Ufa'da sadece 1,5 sene kalan Mağcan memleketine dönünce Mırcakıp Dulatulı'dan Rusça öğrenmeye başladı. Onun vasıtasıyla Kazak aydınları Ahmet Baytursınulı ve Alihan Bökeyhanulı gibi Alaş hareketinin temsilcileri ile tanıştı.
Şairin "Şolpan" adındaki ilk şiir kitabı, Tatar yazar Galimcan Ibragimov’un desteği ile 1912'de Kazan'da yayımlandı.
Mağcan, 1913 yılında Omsk şehrinde başladığı öğretmenlik eğitimini 1917'de başarıyla tamamladı. Eğitimini tamamladıktan sonra Akmola'ya dönen şair, Şubat Devrimi'nden sonra siyasi kamusal hayata aktif olarak katıldı. Alaş hareketinin Akmola Bölgesi Komitesi'ne üye olarak seçildi.
1917 yılında üyesi olduğu Alaş hareketinin kurultayı ile Kazakistan bağımsızlığını ilan etti. Sovyetler Birliği ile uzun süre devam eden şiddetli çatışmaların neticesinde 1918'in Mart ayında Alaş Orda hükümeti dağıtıldı ve Cumabay hapsedildi.
Mağcan Cumabay serbest kaldıktan sonra Omsk'ta Kazak öğretmenler için eğitim kursu açtı ve ''Bostandık Tuı'' (Hürriyet Bayrağı) adında ilk Kazak gazetesinin editörlüğünü yaptı.
Turancı şair Mağcan Cumabay, Kazakistan'da 1918-1919 kışında Türkiye'nin Kurtuluş Savaşına atfen ''Alıstagı bauırıma'' (Uzaktaki kardeşime) şiirini yazdı.
1922 yılında Kazak-Kırgız Eğitim Enstitüsü'ne davet edildi. Mağcan aynı zamanda “Şolpan”, “Sana” dergilerinin, “?kcol” (Akyol) gazetesinde yazarlık yaptı.
Şairin 1923 yılında ikinci şiir kitabı yayımlandı ve Sovyet Birliği'nin ilk siyasetçilerinden biri olan Anatoli Lunaçarskiy'in davetiyle Moskova'ya gitti. Moskova'da Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde öğretmenlik yaparken aynı zamanda akşamları Edebiyat ve Sanat Enstitüsü'nde Rus edebiyatı ve Batı Avrupa edebiyatı dersleri aldı. Bu dönemde birçok Rus kültürü figürüyle tanışıp dostluklar edindi.
1924 yılının Kasımında, Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde eğitim alan Kazak gençlerinin toplantısında, Mağcan’ın 1922 ve 1923 yılında yayımlanan şiir kitapları yoğun eleştiriler aldı ve Mağcan Cumabay'ın hayatının talihsiz dönemi başladı.
Mağcan, 1929 yılında gizli "Alka" ittifakını kurdu iddiasıyla tutuklandı ve 10 yıl hapis cezasına mahkum edildi. 1936'da Rus yazarı Maksim Gorki ve onun hukukçu eşi Ekaterina Peşkova'nın müdahalesiyle serbest bırakıldı. Kazakistan'a dönen şair, Petropavlovsk şehrindeki okulda Rus dili ve edebiyatı öğretmeni olarak çalışmaya başlasa da, kısa bir süre sonra siyasi nedenlerden dolayı öğretmenlik görevinden alındı.
Hayatının son yıllarını Almatı'da geçiren Mağcan Cumabay, 18 Mart 1937'de tutuklandı ve 1938'de Sovyet hükümetine boyun eğmediği için kurşuna dizilerek öldürüldü.

Ziyaret -> Toplam : 125,30 M - Bugn : 58230

ulkucudunya@ulkucudunya.com