Resneli Niyazi Bey
1873 - 1913 01 Ocak 1970
1897 Türk-Yunan Savaşı’ndaki başarıları ile tanınmış bir askerdi. İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne katılarak cemiyetin ileri gelenleri arasına girdi. 3 Temmuz 1908 Cuma günü, emrindeki askerlerle Makedonya dağlarına çıkarak II. Meşrutiyet’in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri oldu. Meşrutiyet’in ilanından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak karşılandı.
1873 yılında bugün Makedonya sınırları içerisinde kalan Manastır yakınlarındaki Resne kasabasında doğdu. Bu nedenle Resneli Niyazi Bey olarak anılır.
Manastır Askeri İdadisi’nde öğrenim gördükten sonra Harbiye Mektebi’ni bitirdi ve teğmen rütbesi ile 1897 Osmanlı-Yunan savaşına katıldı.[1] Savaşta gösterdiği yararlılık nedeniyle mülazım-ı saniliğe (üsteğmenlik) yükseltildi. Kendisine “Padişah yaverliği” unvanı da verilmek istendi; ancak kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı unvanın verilmesi üzerine bu unvanı kabul etmeyip cepheye dönmeyi istedi.
Resne’de ambar memurluğu gibi pasif bir göreve atanan Niyazi Bey, 1903 yılına dek bu görevde kaldı.[2] Daha sonra Balkanlar’da ayaklanan Sırp ve Bulgar çetecilerle mücadele görevi verildi. Bu mücadele sırasında vatanseverliği ve silahşörlüğü ile tanındı. Rütbesi kolağası (yüzbaşı) rütbesine yükseltildi. Bu dönemde İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne katıldı ve cemiyetin önde gelen kişileri arasına girdi.
Makedonya’ya bağımsızlık verilmesini önlemek ve Sultan Abdülhamid’e meşrutiyeti zorla kabul ettirmek üzere İttihat ve Terakkî gizli cemiyetinin devrim stratejisi doğrultusunda bir isyan başlatarak 3 Temmuz 1908 Cuma günü emrinde topladığı 150 kadar asker ve gönüllü ile Ohri yakınındaki dağa çıktı. Bu olay, İkinci Meşrutiyet’in ilan edilmesine öncülük etti. Padişah II. Abdülhamid’in 1878 yılında askıya aldığı meşrutiyet rejimi, 24 Temmuz 1908’de resmen ilan edildikten sonra Resneli Niyazi Bey şehre indi. Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak büyük gösterilerle karşılandı. Dağda bulunduğu sırada evcilleştirdiği geyik, bir hürriyet sembolü kabul edildi, "gazal-i hürriyet" olarak tanındı.
1908’de İstanbullu bir ailenin kızı olan Feride Hanım ile evlendi. Mithat (1911) ve Saim (1913) adlı iki oğlu oldu.
31 Mart Olayı’nda yanındaki fedailerle Hareket Ordusu’na katıldı, isyan bastırılınca Resne’ye çekildi. Bir kez daha ordudan ayrılan Niyazi Bey, Resne’nin imarı ve halkın eğitim-öğretimi ile ilgilendi.[2] 1910 yılında doğruluğunu İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne de tasdik ettirdiği hatıralarını "Hatırat-ı Niyazi" adıyla yayımladı.
Balkan Savaşı sırasında birlikleriyle orduya katıldı. Savaştan sonra 17 Nisan 1913’te Arnavutluk’un Avlonya limanında İstanbul’a gitmek üzereyken İttihat ve Terakkî’nin ona muhafızlık edip, korumalık yapmakla görevlendirdiği kişi tarafından vuruldu. Öldürülme sebebi karanlıkta kaldı. Mezarının Avlonya’da olduğu düşünülür. Buraya bir heykeli dikilmiştir