Corona virüsüyle ilgili ortalığı karıştıracak rapor:
01 Ocak 1970
ABD ve Çin laboratuvarda geliştirdi… İzleri örtmek için üzerinde oynandı
St. George's Üniversitesi Onkoloji Profesörü Angus Dalgleish ve Norveçli bilim insanı Dr. Birger Sørensen'in hazırladığı 22 sayfalık corona virüsü raporu, salgının ortaya çıkışıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirecek. Virüsün ABD ve Çin'in, 'Gain of Function' isimli araştırması kapsamında ortaya çıktığını öne süren Dalgleish ve Sørensen, çalışmaların izlerini gizlemek için virüs üzerinde tersine mühendislik uygulandığını iddia etti.
Corona virüsü dünya genelinde can almaya devam ederken, salgının başladığı günden bu yana 3 milyonu kişinin ölümüne yol açtı. İlk kez Aralık 2019’da Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan corona virüsünün kaynağı o gün bugündür tartışma konusu.
Virüsün yarasalardan insanlara geçtiği teorisi öne çıksa da, Wuhan Viroloji Enstitüsü’nden yayıldığı iddiaları da sıklıkla dile getirildi. Söz konusu ihtimallerle ilgili çarpıcı bir araştırma yürütüldüğü ortaya çıktı. İngiliz Daily Mail gazetesinin elde ettiği belgelere göre St. George’s Üniversitesi Onkoloji Profesörü Angus Dalgleish ve Norveçli bilim insanı Dr. Birger Sørensen, corona virüsünün ortaya çıkışıyla ilgili 22 sayfalık bir rapor hazırladı.
BENZERSİZ İZLERE SAHİP
Quarterly Review of Biophysics Discovery isimli dergide yayınlanması beklenen çalışma virüsün insan yapımı olduğu tartışmalarını yeniden alevlendirecek. Dalgleish ve Sørensen, corona virüsünün doğada eşi olmayan, benzersiz parmak izlerine sahip olduğunu ve bunun ancak laboratuvarda müdahaleyle gerçekleşebileceğini savundu.
OBAMA DÖNEMİNDE YASAKLANDI
ABD ve Çin’in, ‘Gain of Function’ isimli bir proje kapsamında ortak çalışmalar yürüttüğünü belirten Dalgleish ve Sørensen, bu araştırmalarda salgın yaratan virüsleri daha iyi anlamak için Covid-19’un ölümcül ve bulaşıcı özelliklerinin artırıldığını öne sürdü. Obama döneminde ABD’de bu projenin yasaklandığı, ancak Wuhan Viroloji Laboratuvarı’nda çalışmaların devam ettiği belirtildi.
MIKNATIS GİBİ YAPIŞIYOR
2002-2019 yılları arasında Çin’deki laboratuvarda yürütülen deneyleri inceleyen Dalgleish ve Sørensen, SARS-Cov-2’nin diziliminde arka arkaya dört pozitif amino asit bulunduğunu, bunun doğal yollarla gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Bu pozitif amino asitlerin, insan hücrelerindeki negatif bölgelere bir mıknatıs gibi yapıştığı belirtildi.
YILLAR ÖNCE ÇIKMIŞ GİBİ GÖSTERMEK İSTEDİLER
Kasım 2019’da Wuhan Viroloji Laboratuvarı’nda görevli olan kişilerin corona virüsü belirtileriyle hastaneye kaldırıldıkları, Beyaz Saray’a sunulan istihbarat raporlarında ortaya çıkmıştı. Dalgleish ve Sørensen bu durumu, laboratuvardaki bilim insanlarının yaptıkları çalışmanın izlerini örtmek için atılan adımların bir parçası olduğunu iddia etti. Dalgleish, Daily Mail’e yaptığı açıklamada, “Virüsün tersine mühendislikle yeniden üretildiğini düşünüyoruz. Virüsü değiştirerek yıllar önce ortaya çıkmış gibi göstermek istediler. Böyle yaptıklarını gizlemeyi amaçladılar” dedi.
Dalgleish ve Sørensen, elde ettikleri bulguları geçmiş dönemde de yayınlamak istediklerini ancak o dönem virüsün yarasalardan ya da diğer hayvanlardan doğal yollarla bulaştığı teorilerini aktaran bilimsel yayınların kendilerini geri çevirdiğini söyledi. Eski MI6 şefi Sir Richard Dearlove da, bu iddiaların araştırılması gerektiğini ifade etmişti.
BIDEN DA GÖZLERİ LABORATUVARA ÇEVİRDİ
Göreve geldiği 20 Ocak'tan bu yana en büyük önceliğini corona virüsüyle mücadele ve aşılamaya veren Biden, önceki gün yaptığı basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Salgının ortaya çıkışıyla ilgili iki senaryo olabileceğinden bahseden Biden, “Mevcut durumumuza göre istihbarat yetkililerimizin üzerinde durduğu iki ihtimal var. Ya enfekte olmuş bir hayvanla insanın teması ya da bir laboratuvar kazası. Ancak elde edilen veriler bu iki ihtimal arasında birinin öne çıkmasına yetecek düzeyde değil. Her iki ihtimalin de öne çıkan ve zayıf noktaları var. İstihbarat yetkililerine çağrım, çabalarını iki katına çıkararak elde ettikleri son bilgileri 90 gün içinde bizimle paylaşmaları” dedi.