Charles Dickens
07.02.1812 – 09.06.1870 01 Ocak 1970
Charles John Huffam Dickens 7 Şubat 1812 yılında doğmuştur. İngiliz yazar ve eleştirmen olan Dickens Victoria devrinin en iyi romancısı olarak kabul görmüştür.
Yazar yaşadığı süre boyunca eserleri büyük bir üne sahip oldu. Romanları ve eserleri ile günümüz çağında da aynı popülerliği devam etmektedir.
Portsmouth şehrinde doğan Charles Dickens’ın babası iflas etti ve hapishaneye düştü. Yazar çalışmak için okulundan ayrılarak fabrikaya girdi. Yeterli eğitim almamış olmasına rağmen erken yaşta tanıştığı yoksulluk onu yazarlık konusunda çok çabuk olgunlaştırdı.
Charles Dickens kariyeri süresinde haftalık olarak çıkan bir dergiyi yönetti. Bu süreçte 15 roman 5 yazan hikâye yüzlerce kısa öykü ve makale yayınladı. Yorulmak bilmeyen yazar eğitim ve çocuk hakları konusunda mücadele verdi.
15 yaşına geldiğinde Charles Dickens bir avukatın yanında çalışmaya başladı ve öğrenmeye meraklı olduğundan dolayı stenografi öğrendi. Morning Chonicle gazetesinde stenogrof olarak çalışmaya başladı.
Charles Dickens 1837 yılında kendisini ünlendirecek olan Bay Pikvik isimli eserini yayınladı. Bu dönemde sıklıkla seyahat eden yazar dönemin ünlü yazarları ile tanışma fırsatı buldu. Daily news ve Household Words gazete ve dergisini çıkardı.
Birkaç yıl içinde uluslararası bir üne sahip oldu. Romanları haftalık veya aylık olarak çıkmasından dolayı okuyucuların tepkisinin ölçmeye yaradı.
Onların eleştirileri altında kendini ve kitaplarında ki karakterleri geliştirmeyi başardı.
Charles Dickens yaşadığı çağın en öneli edebiyatçılarından biridir. Her zaman popüler kalmış ve sanat anlamında hala okunmaya devam etmektedir.
Oliver Twist eseri ile tüm dünyanın tanıdığı bir yazar haline gelmiştir. Charles Dickens gerçekçi yazım kuralını mizah ve benzersiz karakterler ile süslemesinden dolayı Tolstoy ve George Orwell’e kadar büyük yazarın övgüsüne mazhar olmuştur.
Wirginia Woolf ve Oscar Wilde ise psikolojik açıdan derinlik eksikliği ve gevşek yazım şeklinden dolayı şikâyet etmişlerdir.
1958 yılında eşinden ayrıldıktan sonra yine sık sık yolculuk yapmaya başladı. Konferanslar arasında koşturduğu yaşamı onu yordu. Evinde istirahate çekildi şöhretinin zirvesinde iken evinde 1870 yılında yaşamını yitirdi.