« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Haz

2021

Parti devleti halkın refahını düşürdü

Esfender Korkmaz 01 Ocak 1970

Cumhurbaşkanının aynı zamanda parti genel başkanı olması her zaman devletin de parti devleti olması sonucunu doğurmayabilir. Ama, demokrasi talebi gelişmemiş, tersine biat kültürünün hakim olduğu, özellikle de devlet denetim mekanizmalarının çalışmadığı bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, devleti kullanmak iktidar partisinin insafına kalıyor.

Bu gerçeği, önce Fetö cemaati tarafından yaşadık. Bu cemaat devleti ele geçirmek için, askeri okullarda ve üniversitelerde soru çaldı. Orduyu ele geçirmek için Ergenekon gibi uydurma davalar icat etti.

2013 ve 2015 sonrasında, Başkanlık Sistemi ile devlet siyasi iktidarın özel alanı oldu. Liyakata ağırlık veren kurumsal devlet yerine, partizan kadrolara yer veren parti devleti geldi.

Sedat Pekerin itiraflarına, Baran Korkmaz'ın söylediklerine bakarsak, parti devletinin ne kadar yozlaşabildiğini de şahit oluyoruz.

Türkiye 'de devletin ne hale geldiğini, Freedom House (Dünya Özgürlükler Evi) 2021 Türkiye raporunda da yer alıyor. Raporda Türkiye'de devlet için yorumlar ve verilen puanlar aynen şöyledir;

C1) Devletin işleyişi, hükümetin politikalarını özgürce seçilmiş hükümet başkanı ve ulusal yasama temsilcileri belirliyor mu?

Puanı: 4 üzerinden sıfır...

Yorumu: "2018'de uygulamaya konan yeni başkanlık sistemi, yürütmenin zaten aşırı olan yetkisini büyük ölçüde genişletti. Başbakanlık görevinin kaldırılmasıyla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan artık tüm yürütme işlevlerini kontrol ediyor; diğer yetkilerin yanı sıra kararname ile hükmedebilir, gözetim sağlaması gereken yargıçlar ve diğer yetkilileri atayabilir ve herhangi bir memur hakkında soruşturma emri verebilir. Erdoğan ve yakın çevresi tüm anlamlı siyasi kararları alıyor ve parlamentonun Erdoğan'ın yönetimini denetleme kapasitesi pratikte ciddi şekilde sınırlı kaldı."

C2) Resmi yolsuzluğa karşı önlemler güçlü ve etkili mi?

Puan: 4 üzerinden sıfır...

Yorum: ''Türkiye'de yolsuzluk -kara para aklama, rüşvet ve devlet sözleşmelerinin dağıtımında gizli anlaşmalar dahil- devletin en üst düzeylerinde bile büyük bir sorun olmaya devam ediyor. Yolsuzlukla mücadele yasalarının uygulanması tutarsızdır. Yolsuzlukla mücadele kurumları etkisizdir. 2016 darbe girişiminden bu yana yürütülen baskılar, hedeflenen işletmelere ve sivil toplum kuruluşlarına (STK'lar) toplu el koymalar, yolsuzluk fırsatlarını büyük ölçüde artırdı. El konulan varlıklardaki milyarlarca dolar, hükümet tarafından atanan kayyumlar tarafından yönetiliyor ve hükümet ile dost işletmeler arasındaki yakın bağları daha da güçlendiriyor.

Ocak 2018'de, Türkiye'nin devlete ait finans kurumu Halkbank'ın kilit yetkililerinden Mehmet Hakan Atilla, ABD mahkemesinde İran makamlarının yaptırımlardan kaçmasına yardım etmekten suçlu bulundu ve o mayıs ayında 32 ay hapis cezasına çarptırıldı. Duruşma sırasında, Türkiye'de iş yapan İranlı işadamı Reza Zarrab, üst düzey Türk yetkililerin planın bir parçası olarak rüşvet kabul ettiğini söyledi. Erdoğan, ABD hükümetine soruşturmalarına devam etmemesi için lobi yaptı, ancak Halkbank'ın kendisi Ekim 2019'da ABD savcıları tarafından suçlandı ve dava 2020'de devam ediyordu.''

C3) Devlet açıklık ve şeffaflıkla işliyor mu?

Puan: Dört üzerinden sıfır...

''2016 darbe girişiminden bu yana hükümetin uyguladığı baskının yarattığı siyasi ve yasal ortam, sıradan demokratik gözetim çabalarını neredeyse imkansız hale getirdi. Türkiye'de bilgiye erişim yasası olmasına rağmen, uygulamada hükümet şeffaflıktan yoksun ve keyfi olarak devlet görevlilerinin ve kurumlarının faaliyetleri hakkında bilgi vermiyor. Sivil toplum grupları ve bağımsız gazeteciler gibi dış gözlemciler, hükümetin yanlışlarını ortaya çıkarmaya çalışırlarsa tutuklanabilir ve yargılanabilir.''

Fredoom House, bütün dünyada her ülke için ve 1970 yılından beri Demokrasi ve İnsan Hakları ile ilgili raporlar hazırlıyor. Bunun için yerel halkla anket yapıyor ve yerel kuruluşlarla istişarelerde bulunuyor. Türkiye için 2021 raporunda gerçekten ağır tenkitler var. Bu tenkitleri görmezden geldiğimiz için, dış politikada batıya daha çok taviz veren ülke olduk.

Türkiye'nin yeniden demokrasiye dönmesi gerekiyor. Gel gör ki;

Bu şartlarda çalışan bir iktidar partisi partizanlıktan vaz geçemez. Zira iktidarda kalabilme için, devlet kaynaklarını iktisadi ve sosyal etkinlik kriterlerine göre değil, yandaşları için ve popülizm için kullanmak zorundadır.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 127,65 M - Bugn : 61584

ulkucudunya@ulkucudunya.com