Barzani biraz tarih okumalı
Mehmet Y. YILMAZ 17 Nisan 2007
KUZEY Irak Kürt yönetiminin başkanı Mesut Barzani’nin bir Arap televizyonuna verdiği demeç, bugüne kadar Türkiye’ye karşı yapılmış en açık ve sert tehdit olarak yorumlanıyor.
Aslında Barzani, buna benzer sözleri daha önce de söylemişti ama bu kezki kadar "açık" konuşmadığını hatırlıyorum.
Söylediği de şu: "Türkiye, Kerkük meselesine karışırsa biz de Diyarbakır’ın ve Türkiye’deki diğer şehirlerin meselelerine karışırız."
Barzani, "bağımsızlık ve devlet kurmanın Türkiye, İran ve Suriye’de yaşayan Kürtlerin yasal ve meşru hakları" olduğunu da söyledi.
Barzani’nin bu cesareti nereden aldığı da dünkü gazetelerde yayımlanan bir başka demeçten anlaşılıyor.
Eski ABD Genelkurmay Başkanı Myers "Türk birliklerinin Irak’a girmesi halinde ABD ordusunun buna karşı koyacağını" söyledi.
Türkiye ile ABD, 1 Mart tezkeresi öncesinde, Türkiye’nin Kuzey Irak ile ilgili hassasiyetleri üzerinde tam olarak anlaşmışlar ve bir de "mutabakat belgesi" imzalamışlardı.
Tezkerenin reddi, bu belgeyi geçersiz kıldı.
Bugün geldiğimiz noktada tezkerenin reddinin nelere mal olacağını söyleyenlerin haklı çıktığını görüyoruz.
Bir önemli sorunumuz da tezkerenin reddinden sonra, Türk dış politikasının rüzgárın önünde savrulmasıdır.
AKP hükümetinin ortaya çıkan yeni durum ile ilgili tavırlarındaki dengesizlik, bugün Barzani’ye böyle konuşmalar yapma cesaretini verdi.
Türkiye, yeteneksiz ve bilgisiz bir kadroyu iş başına getirmenin bedelini ödüyor.
Bir not da Barzani için: Yabancı güçlere sırtını dayayarak efelenmenin bu topraklarda nelere mal olduğunu hatırlamak için yakın tarihi bir okumasında yarar var!