Sacayağı: Savaşlar yangınlar ve salgınlar!
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
Bill Gates, 2020'nin Nisan ayında, "Olası savaşlar ve yangınlar için hazırlanıyoruz ve şimdi aynı ciddiyetle salgın hastalıklar için hazırlık yapmak zorundayız." demişti.
Konuyla ilgili 9 Nisan 2020 tarihli yazımda "Savaşlar, yangınlar ve salgınlar! Ne ilgisi var? Bitkilerin solunumunu yani fotosentezini bozan nedir? Orman yangınlarına da 'virüs' sebep olmuyor herhalde!" yorumunu yapmıştım.
Bill Gates, bir taraftan da büyükbaş hayvanların atmosferi kirlettiğini, ortadan kaldırılmaları gerektiğini, et ihtiyacının yapay et ile karşılanabileceğini söylüyordu.
***
Bill Gates, Bodrum'a geldi. Lokantada et yedi ve 80 bin lira hesap ödedi. Bill Gates ayrıldıktan sonra, Akdeniz sahiline bakan Toros yamaçlarında eş zamanlı yangınlar çıktı. Dünyada da büyük yangınlar var. Tabii hiçbir delil olmadan kimseye ima yoluyla da olsa bir suçlama yapılamaz ama ne ilginçtir ki felaket tellallığı yapan The Economist dergisi, kapak haberinde 2021 yılında büyük yangınların da olacağına dair semboller kullanmıştı.
Denilebilir ki, "Bütün bunlar, bilimsel öngörülerdir. Küresel ısınma sonuçlarının neler olabileceğine dair varsayımlardır."
Olabilir ama küresel ısınma da şimdilik bir varsayımdır. Üstelik küresel ısınma varsa buna sebep olan ABD, Çin ve Avrupa'dır. Dünyayı ve atmosferi en çok onlar kirletiyor! Suçu büyükbaş hayvanların ürettiği biyogaza yani hayvanların yellenmesine atmaları ne kadar bilimsel ise diğer iddiaları da o kadar üfürüktendir!
***
Asıl dikkat çekmek istediğim konu Bill Gates hazretlerinin "savaşlar, yangınlar ve salgınlar" diyerek birbirinden ayrı gibi görünen üç alanı bir bütün olarak değerlendirmesidir.
Türkiye'nin etrafı, yani Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu ateş çemberine çevrilmiştir. Balkanlar'da sıcak savaş şimdilik durmuş gibi görünse de ABD, Türk sınırına 400 tank indirecek kadar ileri gitmiştir. Kafkasya'da Karabağ işgaline bir ölçüde son verilmiş gibi görünse de Rus ordusu yeniden Azerbaycan'da üs kurmuştur!
Irak-İran savaşı, Irak'ın Kuveyt'i işgali, ABD'nin Irak'a müdahalesi ve Türkiye'yi cephe ülkesi olarak ilan etmesi, Suriye'de ABD organizasyonu ile iç savaş çıkarılması, PYD ordusu ve devletini Türkiye'nin gözü önünde kurmaları, Afganistan'da kullandıkları El Kaide patentini, Suriye'de IŞİD ve El Nusra'ya çevirmeleri, burada işlerini gördükten sonra teröristleri Afganistan'a göndermeleri, sonra da savaşçıları, Türkiye'ye yönlendirmeleri, çok daha büyük bir stratejinin uygulamalarıdır..
Böyle bir ortamda, sadece bir resim gösterilerek tespit edildiği ileri sürülen koronavirüs salgını ileri sürülerek, bakırdan 200 kat iletken ve manyetik özelliği olan grafen içerikli sıvılar, aşı adı altında bütün insanların vücuduna zerk ediliyor.
***
İlginç bir durum daha var: Türkiye'deki orman yangınları, grafenli olduğu Prof. Madrid tarafından laboratuvar analizi ile ispatlanmış sıvıların en yüksek oranda uygulandığı coğrafyada çıkmıştır! Ayrıca bu bölgedeki bütün illerde muhalefet öndedir!
Ormanları yakılan Toroslar ise Yörüklerin yurdudur. Atatürk onlarla ilgili olarak "Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." demişti.
Türkiye kuşatılırken aşılanan Yörük nüfusunun yaşadığı dağların tamamında taşeron örgütler kullanılarak veya uzaydan ışın gönderilerek yangın çıkarılması, yangın söndürme uçakları çürütülmüş olduğu için felaketin büyümesi, bu arada ülkenin Suriye'den ve Afganistan'dan gelen savaşçılarla doldurulması tesadüf olabilir mi?
Savaşlar, yangınlar ve salgınların, çok daha büyük bir projenin eşgüdümlü uygulamaları olduğunu anlamamız için daha ne gerekiyor?