Orman yangınları, siyasetin finansmanı ve şehir rantı
Barış Doster 01 Ocak 1970
Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadeledeki yetersizliği, derslerle dolu. Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türk Hava Kurumu’nun içine düştüğü durumdan tutun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yangınla mücadelede etkin kullanılmamasına; eşgüdüm eksikliğinden tutun, imar, çevre, şehircilik, turizm, sanayileşme politikalarındaki yanlışlara dek, bir çırpıda akla gelen pek çok eksiklik, hata var. Dahası, yanlışlar bunlardan ibaret değil.
Küresel ısınmaya, iklim değişikliklerine karşı, Türkiye’nin tek başına alacağı önlemler elbette yetmez.
Fakat doğayla uyumlu şekilde yaşamak varken, doğal afetlere karşı aklın ve bilimin ışığında gerekli önlemleri almak dururken, doğayla savaşmak, doğayla inatlaşmak, doğaya meydan okumak niye? Ormanların ortasına termik santral kurmak, maden ocağı açmak, lüks konut yapmak, beş yıldızlı tatil köyleri dikmek niye? En verimli tarım arazilerini imara açmak, üzerinden otobanlar geçirmek, hiçbir çevre önlemi almadan sanayi tesisleriyle doldurmak niye?
İMAR DEĞİŞİKLİKLERİ VE SİYASİ İTTİFAKLAR
Ormanların acımasızca talan edilmesinin, imara açılmasının, ulusal ve yerel ölçekte siyasetin finansmanıyla yakın ilgisini dikkate almadan, orman yangınlarıyla mücadele edemeyiz.
Belediye meclislerinde, farklı partilerin, hemen hiçbir konuda birlikte el kaldırmayan meclis üyelerinin, imar plan tadilatı söz konusu olunca, nasıl birlikte hareket ettiklerini görmeden, sorunların üstesinden gelemeyiz.
Yıllarca bakanlık, milletvekilliği yapmış deneyimli siyasetçilerin, bırakın büyükşehir belediye başkanı olma çabasını, ilçe belediye başkanı olmak için gösterdiği çabayı, yaptığı kulisi bilmeden, gerekli önlemleri alamayız.
O halde soralım: Şehirlerin yarattığı imar rantının, milletvekilleri, yerel yöneticiler ve bürokrasinin inşaat şirketleriyle, müteahhitlerle kurdukları yakın, yoğun, derin ilişkilerin, bu yolla siyasete finansman sağlanmasının, orman yangınlarıyla, arazi mafyasıyla ilgisi yok mu? Hangi büyük oteller, yanan orman arazileri üzerinde kuruldu? Kentlerde yeşil alanlar, eğitim ve sağlık tesisleri için ayrılmış olan araziler, deprem halinde yurttaşların toplanması için tahsis edilmiş olan parklar, hangi imar plan değişiklikleriyle, alışveriş merkezleri, lüks siteler, iş merkezleri yapılsın diye verildi? Hangi siyasetçiler, belediye başkanları bu işlere aracılık yaptı? Karşılığında neler aldı?
Acı gerçek şudur: Servetleri dudak uçuklatan, birkaç dönem belediye başkanlığı yaptıktan hemen sonra genel başkanlık yarışına giren, olmadı parti kurup başına geçen, her seçimde parti değiştirmekten başı dönen siyasetçilerin çok fazla olduğu ülkemizde, doğayla, tarihsel dokuyla, kültürel mirasla uyumlu şehircilik, orman, turizm, sanayi, tarım politikaları uygulayamayız