Son dönemeç...
Güler KÖMÜRCÜ 17 Nisan 2007
Silahsız kuvvetler yani bu ülkenin milli-duyarlı vatandaşları cumartesi günü Ankara’da sivil darbe yaptı; ‘Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasına karşıyız, çünkü Erdoğan cumhurbaşkanı olursa laik Cumhuriyet’in en önemli kalesi olan KÖŞK, laiklik karşıtı-İslamcı bir zihniyetin eline düşer’ sloganlarıyla Recep Bey ve ekibinin eylem planını reddettiler, tek duruş sergilediler.
Mankenlerin-şarkıcıların magazinel ucuz hikayelerini canlı yayında seyirciye aktaran bizim necip Türk medyası ise ısrarla mitinge sansür uyguladı, bu görüntülerin Türkiye genelinde örnek-tetikleyici olmasından korktular belli ki...
Cumartesi günü Ankara’da silahsız kuvvetlerin yaptığı sivil darbe sadece Recep Bey’in KÖŞK planına karşı değildi, bağlantılı cemaatler, bağlantılı kalemler de tasfiyenin kapsama alanına dahil edildi...
Evet... Son derece hassas bir dönemeçteyiz, Türkiye’de F tipi cemaat ve bunlarla bağlantılı olan medya dünyasının devletin önemli kurumlarına karşın başlattığı dosya savaşları çok daha sertleşeceğe benziyor. Tam bu noktada bir sorum var; ya uzun süredir saldırı altında olan bazı ‘milli’ kurumlar, bugün yarın ‘Medyaya muhteşem bir geri dönüş yapıverir ise?!’
Muhteşem geri dönüşten neyi mi kastettim? Bir uzman dostumun yorumunu-sorusunu aynen sizlere aktardım efendim, cevabı -az bir süre- bekleyelim, göreceğiz...
Sıcak gündeme dönelim, dün son haberlerde Tayyip Bey’in KÖŞK’e çıkmasının nerede ise kesinleştiği, Erdoğan’ın aslında Köşk’ü ‘hapiste yattığı dönemde’ iken aklına taktığı yazıldı... Bu haberlere bakılırsa, Erdoğan, bugün aynı platformda siyaset yaptığı yakın arkadaşlarıyla 8 yıl önce yaptığı görüşmelerinden birinde şunları söylüyor: “Önüme hangi engeller çıkarılırsa çıkarılsın, bu engelleri teker teker aşacağım.
Ferhat’ın Şirin’ine kavuşması gibi ben de milletime bir gün kavuşacağım. Allah’ın izni ve milletimizin sağduyusu ile Türkiye’nin en büyük partisini kuracağım ve bir gün Başbakanlık koltuğuna oturacağım. Başbakanlık koltuğuna oturmadan ölürsem gözüm arkada
kalır. Allah nasip ederse bir nihai hedefim Çankaya Köşkü’ne çıkmaktır...’
Recep Bey yıllar önce neler söylemiş, söyleyene değil biraz da o planları akla düşürene-destekleyenlerin kimler olduğuna bakalım...
Yaklaşık 7 yıl önce, Tayyip Erdoğan’ın yakın halkasında yer alan Avukat Münci İNCİ’nin Durusu’daki evinde, bir pazar günü, Tayyip Bey’e lobi- destek amaçlı gerçekleştirilen kahvaltılı toplantı aklıma geliverdi aniden...
Bendenizin de bizzat bulunduğu bu pazar kahvaltısında, ABD Büyükelçilik ve ABD İstanbul Konsolosluğu’nun etkin isimleri, Washington’un siyaset yapıcı bir önemli ismi de ‘Sayın Erdoğan’ın bir gün KÖŞK’e çıkacağına’ taa o yıllardan inanıyorlardı... Bu anekdot yeter, anlayana...
Bugüne dönelim... Sıcak gündemin en önemli bir başka detayı da Erdoğan’ın ‘sınır ötesi operasyona açıkça karşı olmasıdır’.
Peki sizce neden? Soruyu dün E.Orgeneral Sayın Hurşit TOLON’a sordum (Sayın Tolon toplumsal dönüşüm operasyonlarına verdiği çabalarla hepimize moral veriyor, sağ olsun, var olsun...) Son sözü Sayın Hurşit TOLON’un ifadesiyle bağlayalım, dedi ki;
‘Ülkemizin menfaati gereği derhal sınır ötesine operasyon yapılması şarttır. Ama Erdoğan sınır ötesine operasyon istemiyor çünkü unutmayın kendisi BOP’un EŞBAŞKANIDIR, bu kendisinin ifadesidir. ABD’nin BOP’un eşbaşkanı olduğunu söyleyen Erdoğan şimdi de bu sorumluluğuna uygun davranıyor, daha fazla söze gerek var mı?!’
