« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Nis

2007

Dünyanın ilk terör örgütü…

Prof. Dr. Osman Özsoy 24 Nisan 2007

Malatya’da üç kişiyi boğazlayarak öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan kişilerin üzerinden çıkan “Biz beş kardeşiz, ölüme gidiyoruz” satırlarının yer aldığı notlar bana, Hasan Sabbah’ın işlettiği siyasi cinayetlerini hatırlattı.

İnsan öldürme olgusu ilk insan Hz. Âdem’in evlatlarına kadar uzanmasına, siyasi ve dinî nedenlerle cinayet işlenmesi olayına her devirde şahit olunmasına rağmen, kurduğu bir örgütle plânlı cinayetler işleten ilk kişi Hasan Sabbah olmuştur.


Hasan Sabbah taraftarlarını sahte cennet vaatleriyle öylesine umutlandırıyor ve şartlandırıyordu ki, elinin altında her zaman basit bir işaretiyle yüksek bir surun tepesinden atlamaya ve kafası parçalanarak korkunç bir şekilde ölmeye hazır binlerce adamı vardı.

Adamlarına verdiği bir çeşit uyuşturucuyla onları kendinden geçiriyor ve ardından da “Gidin falan kimseyi öldürün. Döndüğünüzde sizi meleklerim vasıtasıyla cennete göndereceğim. Eğer iş başında ölecek olursanız meleklerime emredeceğim ve sizi cennete götürmelerini isteyeceğim” diyerek her iki durumda da cinayet işlemeyi cazip kılacak psikolojik bir etki sağlıyordu.

Bu topraklar böyle ürün vermez, problem başka…

Şahsen ben, gerek Malatya’da işlenen vahşi cinayette, gerekse de benzer diğer olaylarda bu tür yöntemlerin de kullanılmış olabileceğini ihtimal dâhilinde görüyorum.

Birileri muhakkak surette bu insanların beynine ve ruhuna bir çeşit nüfuz ediyor olmalı. Yoksa barışın ve dini hoşgörünün sembolü haline gelen bu toprakların böylesine cani ruhlu tabiatlar yetiştirmesi imkânsız gibi… Bu nefret virüsü büyük ihtimalle ithal ürünüdür diyorum.

Bu virüs bu topraklarda birilerine enjekte edilmiş olsa bile, üretim merkezinin dışarıda olduğunu ve iç pazara oradan sevk edildiğini düşünüyorum. Bu noktada yapılması gereken sadece arka plandaki kirli elleri bulmak değil, buna alet olan vatandaşlarımızın bu noktaya nasıl geldiğini de sorgulamaktır. Yoksa taşeron olmaya aday ruhlar bulundukça, yönlendirmek isteyenler muhakkak ki çıkacaktır.

Hasan Sabah kimdir?

Gelelim Hasan Sabbah’ın kim olduğuna…

Hasan Sabbah, İsmailîliğin Mısır’da yıldızının sönmeye yüz tuttuğu bir sırada bu fırkaya yeni bir dinamizm kazandırmış ve genç yaşta gittiği Mısır’da Batinî davetçilerin tesirinde kalarak orada İsmaili olmuştur. Dönüşünde Alamut kalesine yerleşerek mücadelesini burada sürdürmüş ve halkı İsmaili mezhebine davet etmeye başlamıştır.

Hasan Sabbah’ın başında bulunduğu Batıniler organize terör eylemlerinin ilk örneklerini vermişlerdir. İslâm toplumu arasında daha rahat faaliyette bulunmak ve halkı kandırmak amacıyla fikir ve inançlarını Kur’an içine yerleştirmeye çalışmışlardır. Böylece Kur’an’a dayanarak Kur’an’ı yıkmak, İslâm perdesi altında İslâm’ı yok etmek temel prensipleri olmuş, din maskesi altında dinsizlik faaliyeti yürütmüşlerdir. Malatya’da güya din ve vatan uğruna bu işi yaptıklarını iddia eden canilerin bu eylemleriyle din adına yararlı bir iş yaptıklarını söyleyebilir misiniz? Yaptıkları iş İslam’ın ve ülkenin imajına büyük zarar verdiğine göre, bu işi onlara kimlerin ne amaçla yaptırdıkları da gözden kaçırılmamalıdır.

Kimleri hedef aldılar?

Batınilerin işlediği cinayetlerin haddi hesabı yoktur. Hasan Sabbah’ın fedailerine gösterdiği en önemli boy hedefleri, halkıyla kaynaşmış ve başarılı olmuş becerikli devlet adamlarıyla, ilmiyle herkesin takdirini kazanmış ünlü âlimlerdi.

Selçuklu Devleti’nin ileri gelenlerini kendilerine en büyük düşman bellemişlerdi. Nitekim Siyasetnâme adlı eserinde, “Her devirde, her yerde asiler çıkmıştır. Fakat hiçbir Rafızi mezhep Batınîler kadar kötü olamaz. Zira onların gayesi İslâmiyeti yok etmektir” diyen Selçuklu Devleti’nin ünlü ve kudretli veziri Nizamülmülk’ü hunharca katleden de onlardır.

Kimlerle ilgileniyorlar?

Irak karmatlarından Abdan’ın, “Al-Balâğat al Sab’a” adlı eseri İsmaili mezhebine girecek kimselerin eğitimi için yazılmıştı ve her biri bir senede talim edilecek yedi kitaptan oluşuyordu. Kitapta yandaşlarına propaganda taktikleri veriliyordu.

Davetçilere tavsiye edilen konular arasında şunlar vardı: Işık olan evde konuşmamak (yani konuları biraz bilen ikna olması güç olan insanlarla uğraşmamak), çorak araziye tohum saçmamak (işe yaramayacak kişilerle ilgilenmemek), davet edilecek kişilere daha kolay nüfuz edebilmek için bu kişilerin genel durumunu iyi tetkik etmek.

Ayrıca, dindar kişilere dindar görünmek, dininden şüphe edenlerin şüphelerini artırmak da görevleri arasındaydı.

İsmaili davetçiler siyasi ihtiras sahibi kişilerle özel olarak ilgileniyorlardı. İmam-ı Gazali, Hasan Sabbah’ın fedai olarak kendisine daha çok dinî kültürü zayıf, İslâmiyet’in hâkim oluşundan ve yaygınlaşmasından zarar gören, muhalif davranmayı adet haline getirmiş, suç işlemeye eğilimli kişileri seçtiği tespitinde bulunur.

Emanete ihanet…

İslam toprakları üzerinde yaşadığı halde İslâm’dan başka bir din üzere bulunan kimselere tarihimizde “zımmi” denmektedir. “Zımmi” kelimesi, “zımmet” kelimesinden türemiştir. Yani İslam topraklarında yaşayan gayrimüslimler Müslümanların zimmeti, yani emaneti ve koruması altındadır. Bunun içindir ki, tarihimizin hiçbir döneminde, ait olduğu dinden dolayı değil şiddet, incitici söz ve imalı bakış yoluyla bile olsa kötü muameleye maruz bırakılan gayri müslim olmamıştır.

Kısaca, bugün dünyanın dört bir yanında yaşanan vahşet görüntüleri kimi zaman eski çağlardakine rahmet okutacak düzeye gelmiştir. Hatta işin içine teknoloji girdiği için, daha acımasız yöntemlerin kullanıldığını söylemek de mümkündür. Kaldı ki ekranlarda her gün buna şahit oluyoruz.

Yıllar yılı vicdan eğitimi ihmal edilen nesillerin faturası ülkemizde giderek artıyor. Kutlu Doğum Haftası’nda okullarda Hz. Peygamber’den bahsedilmesini bile irtica paronayası ile manşetlerine taşıyanlar bu noktada durup bir daha düşünmeliler. Eğer Hz. Peygamber bu nesillere layığınca anlatılabileydi bunlar olur muydu derdiniz?

Allah sonumuzu hayreylesin.

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 87924

ulkucudunya@ulkucudunya.com