İsmail Raci Faruki
01 Ocak 1970
Merhum Filistin’li profesör sosyal ilimlerin İslâmileştirilmesi kampanyası başlattı. Bunun için mevsimlik bir dergi de kurdu. Aslında pozitif veya müspet ilimler Bediüzzaman’ın da ifadesiyle duruşlarıyla yaratıcılarını yani Allah’ı anlatırlar. Bunların analiz ve yorumlanması ise sosyal ilimlere girer ve yine bu ilimler Fransız Devriminden itibaren hakim bir cereyan olan pozitivizm merceğinden yorumlanmıştır. Laiklik süreci bize nasıl anakronik bir zeminden gelmişse ilim ve din çatışması da öyle bir zeminden gelmiştir. Tevrat kaynaklı ve modern ilmin verileriyle kesinkes ters düşen ve çatışan önkabuller nedeniyle niza-ı ilmu din (din-ilim çatışması) İslâm alemine de aynı zemin kaymasıyla intikal etmiştir. Merhum Faruki ve arkadaşları bu süreci tashih etmek istemişlerdir. Bunun ötesinde, 1980’li yıllarda Malezya ve Pakistan gibi ülkelerde devlet ve hükümet düzeylerinde de ‘Esleme/İslamileştirme’ kampanyaları açılmıştır. Ama hemen hemen hepsi akamete uğramıştır. Ziya ul Hak 1988 yılında muhtemelen Amerikalılarca şehit edildi. Malezya’daki İslamileştirme programının başında olan Enver İbrahim Milli Görüş’ten ayrılan Yenilikçi kanat gibi dönüştü ve sekülerleşti ve Mahatır Muhammed onun Amerikan çerçeveli küreselleşme yandaşlığı yanında daha yerel ve daha muhafazakâr kaldı. Yine teorik zeminde İslâmileştirme projesinin başında olan İsmail Raci Faruki eşiyle birlikte 1986 yılında evinde hunharca şehit edildi. Ve muakkipleri, halefleri olan Taha Cabir Alvani gibiler 11 Eylül rejiminden sonra tamamen dağıtıldılar. Bir şekilde sürüldüler. Birer ikişer baskılar nedeniyle ABD’den ayrılmak zorunda kaldılar. Zira, İslâm’a karşı yeni bir tür Mcchartizm hortlamıştı. Böylece proje hızını ve istikametini kaybetti ve süreç tamamen kontrolden çıktı. Elbette süreç içinde kimi aktörlerinin yanlışlarından da bahsedilebilir. Zira deneme aşamasındaydı.