« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

24 Nis

2007

Ha Ali Veli, ha Veli Ali

Mehmet Y. YILMAZ 24 Nisan 2007

BUGÜN Hürriyet’in manşetinde yer alan haber, uzun süredir merakla beklenen bir sorunun yanıtını taşıyor.

Buna göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi için aday olmayacak.

Birçok kişi bu habere sevinecektir, buna eminim.

Ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı Beşir Atalay’ın da ondan çok farklı bir cumhurbaşkanı profili çizmeyeceğine emin olabilirsiniz.

Atalay, dünya görüşü, geçmişteki eylem ve düşünceleriyle Erdoğan’dan hiçbir farkı olmayan bir siyasetçi!

Belki Erdoğan kadar uzlaşmaz bir karaktere sahip değil, ancak geçmişte "irticai faaliyetler" nedeniyle sık sık gündeme gelen bir isim.

Rejimin geleceği açısından seçilecek cumhurbaşkanının her kesimden insanı kucaklayabilecek bir kişi olması gerekiyordu.

"Patron"un her dediğini emir telakki edip yerine getirecek bir kişi cumhurbaşkanı olmamalıydı.

Bu sözlerim sadece Beşir Atalay’ın şahsıyla ilgili değil.

Cumhurbaşkanının, muhalefetle uzlaşmayla seçilmediği ve AKP Meclis çoğunluğunun bir dayatması olarak ortaya çıktığı her durum için geçerlidir.

Ve bu tablonun tek sorumlusu da Erdoğan değildir. Anamuhalefet partisi liderinin, politikayı Ankara’daki ayak oyunlarından ibaret sanmasının da bir sonucudur.

Demokrasi, laik düzenin teminatıdır

SON günlerde bazı köşe yazarlarının dile getirdiği bir tartışma var: Cumhuriyetçi misiniz, yoksa demokrat mı?

Sap ile samanın birbirine karıştırıldığı çok tartışmaya tanık olmuşluğum var ama doğrusunu isterseniz bu kadar saçmasını da hiç duymamıştım.

Bu yazarlara göre eğer "laik cumhuriyet" tehlikedeyse, "demokrasiden" vazgeçilebilirmiş!

Benzeri görüşler hafta sonunda yapılan bir panelde de dile getirilmiş. Okurken insan gözlerine inanamıyor: "27 Mayıs’taki gibi ordu-millet el ele versin" diyenler mi ararsınız, "sandıktan her zaman doğru kişi çıkmıyor" gerekçesini öne sürenler mi?

Önce şunu herkesin kafasına iyice sokması gerek: Türkiye’de laik düzenin teminatı, işleyiş tarzından her zaman mutlu olmasak ve bazen yetersiz bulsak bile bir demokrasinin varlığıdır.

Bu demokrasinin varlığı sayesinde, laik rejimi ortadan kaldırmak isteyenlerin karşısına çıkabiliyor, sesimizi yükseltebiliyoruz.

Demokratik rejimler, elbette demokrasinin sağladığı olanaklardan yararlanarak rejimi yıkmak isteyenlere karşı mücadele ederler, ancak bu her zaman hukuk yolu içinde kalınarak yapılır.

Anayasamızın, Türkiye’nin "laik, demokratik bir hukuk devleti" olduğunu önermesinin nedeni de budur.

Ve daha da önemlisi, demokratik sistemin işleyişi sırasında karşılaşılabilecek sorunların çözümü de yine demokrasinin içindedir.

Başka bir yol aramaya gerek yoktur.

Ziyaret -> Toplam : 125,21 M - Bugn : 91581

ulkucudunya@ulkucudunya.com