« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

06 Ara

2021

Ali İhsan Sabis

30.08.1882 – 09.12.1957 01 Ocak 1970

Ali İhsan Sabis (Soyadı Kanunu öncesinde, Ali İhsan Paşa) (1882, İstanbul – 1957, İstanbul)
Sabis soyadını, Irak Cephesi’nde Sabis Mevkiinde İngiliz Ordusuna karşı savaşta gösterdiği başarılar nedeniyle almıştır.
30 Ağustos 1882 tarihinde İstanbul’da, Cihangir semtinde doğdu. İlk mektebi ve Beşiktaş Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra 1895 yılında Halıcıoğlu’ndaki Topçu okuluna girdi. 1901’de Harp Okuluna başladı ve 1904’te birincilikle mezun oldu.

Osmanlı Ordusu’nda I. Dünya Savaşı’nda Kafkasya Cephesi ve Irak Cephesi komutanı;
I. Dünya Savaşı’nda kolordu ve ordu komutanı olarak Kafkasya ve Irak cephelerinde bulundu.
1914’de Tortum’da yerel başarılarla başlayan komutanlığına, Sarıkamış, Dilman ve Van’da devam etti. 9., 4. ve 13. Kolordu kumandanlıklarında bulundu.

1915 İngilizler tarafından düzenlenen dosyasına göre Ali İhsan Paşa 1915 Nisanında Dilman Muharebesi ertesinde Van’daki Ermenilerin öldürülmesi, haziran ayında Urmiye’de Hakkâri’den kaçmış olan 3300 Nasturi ile 700 Ermeninin topluca katledilmesi, temmuzda Urmiye’de Fransız misyonuna sığınan 620 köylünün öldürülmesi, 18 Eylül’de aralarında Amerikalı gazeteci John Nooshy’nin bulunduğu 20 hasta ve yaralının hastaneden çıkarılarak öldürülmesi, aynı ay Musul’da 270 sivil Ermeni’nin öldürülmesi olaylarının faili idi.
Kendisine yöneltilen suçlamalar Van, Musul ve Urmiye’de Hıristiyan katliamlarını bilfiil yönetmek ve Kut’ül Ammare Kuşatması sonrası ele geçirilen İngiliz savaş esirlerini öldürtmekti.
Ancak savaş suçluları mahkemesi gerçekleşmediği için bu suçlamalar kanıtlanmadı.

1916’da Kut’ül Ammare Kuşatması sırasında Sabis mevkiinde karşı saldırıya geçen İngiliz ordusuna karşı zafer kazandı.
1917’de Mirliva rütbesini aldı.
.
2 Nisan 1918’de Rusların harabe halinde getirip terkettiği Van’ı Ermeni komitacılardan geri aldı.
Nuri Killigil Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Azerbaycan seferinde görev aldı ve 8 Haziran 1918’de Tebriz’i ele geçirdi.
1918’de İran’daki Şehriban mevkiinde İngiliz kuvvetleri karşısında geri çekildi ve kolordusunu kurtarmayı başardı. Aynı yılın eylül ayında Halil (Kut) Paşa yerine 6. Ordu kumandanlığına getirildi.
30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi.
İngiliz General Marshall’ın, ateşkesten sonra Musul ve Zaho’daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia etmesiyle İngilizler, Türk birliklerinin Musul’u terk etmesini istediler.
Ali İhsan Paşa, bu isteği önce reddetti ancak Suriye cephesinde Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Yıldırım Orduları grubunun Şam’dan sonra Halep’te de İngiliz ilerleyişi karşısında Adana’ya kadar çekilmesi neticesinde demiryolu ikmal hatlarının kesilmesi üzerine zor durumda kaldı.
İstanbul Hükümeti’nden gelen talimat doğrultusunda Nusaybin’e çekilerek Musul’u İngiliz işgaline bıraktı.
Malta Sürgünü
1919 Savaştan sonra İngiliz Yüksek Komiserliğinin talebi üzerine 23 Şubat 1919’da Konya’da tutuklanarak ilk Malta sürgünlerinden olmuştur.

Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi komutanı;
1921 Ali İhsan Paşa, Haziran 1921’de diğer Malta tutukluları ile birlikte salıverildi.
27 Eylül 1921 tarihi itibarıyla Kurtuluş Savaşı’na katıldı ve Mirliva rütbesiyle Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığına atandı.
Moskova Antlaşması ile “”Batum ve Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’ne terkedilmesine karşı çıktığından ve Ali Fuat Paşa’nın yerine Batı Cephesi komutanlığı’na atanan İsmet Paşa’in kıdem olarak kendisinden daha altta olmasına rağmen cephe komutanı olması””, Ali İhsan Paşa’nın “””İsmet Paşa komutası altına girmek istememesi”””, üstüne üstlük ordu içinde İsmet Paşa ve Mustafa Kemal Paşa aleyhine propaganda yürütmesi üzerine Büyük Taarruz öncesi ordu komutanlığından el çektirilmiştir.

Turancılık Ülküsü ;
II. Dünya Savaşı yıllarında, gazetelere askerlik konusunda yazılar yazıyor ve genellikle Nazi ordularının ilerleyişini alkışlıyordu.
Türkiye savaşın sonuna doğru Almanya’nın karşısında yer alınca, “tenkit yazılarıyla yetinmeyerek, başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet ve hükümet erkanına, suçlayıcı imzasız mektuplar göndermeye başladığı iddia edildi”.
24 Şubat 1944’de tutuklandı.
10 Şubat 1947’de de sıkıyönetim mahkemesince 15 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
1950 yılında Demokrat Parti iktidara geldikten sonra çıkartılan af kanunu ile siyasi haklarına kavuştu.
1954’te DP listesinden Afyonkarahisar milletvekili seçilerek 9. Dönem TBMM üyesi oldu. Milletvekilliği bir dönem sürdü.
1957’de vefat etti.

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Bugün 4 Nisan… Sosyal medyada bir günlüğüne yine “Başbuğum” rüzgârı esecek; Balgat eşrafı Beştepe’de arz-ı endam edecek, ibri

M. Metin KAPLAN

04 Nis 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Halim Kaya

11 Şub 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 144,56 M - Bugn : 141922

ulkucudunya@ulkucudunya.com