« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

10 Oca

2022

EBÛ SAÎD-i EBÜ’l-HAYR

07.12.967 – 12.01.1049 01 Ocak 1970

Türkistan'da yetişen büyük velilerden biridir. İsmi, Ahmed lakabı Fadlullah, babasının ismi Ebü'l-Hayr Muhammed'dir. Horasan bölgesinde Serahs ile Ebyurd arasında yer alan Meyhene (Mihene) şehrinde 967 ‘de doğmuş, 1049 (H.440) senesinde aynı yerde vefât etmiştir. [1]

“Babası Ebü’l-Hayr Ahmed sûfîlerin dostu olan ve semâ meclislerine devam eden bir attardı. Çocukluğunu Meyhene’de geçiren Ebû Saîd babasıyla birlikte gittiği semâ meclislerinde tasavvufu tanımıştır. Ebü’l-Fazl Muhammed b. Hasan es-Serahsî ‘nin öğrencisi olarak uzun yıllar eğitim görmüş daha sonra şeyhin isteği ile doğrduğu yer olan Meyhene’ye dönmüştür.“

Ebu Said Bin Ebu’l Hayr , Meyhene’de iken ilki yedi yıl süren çilelere giren, camilerin ve mescitlerin tuvaletlerini temizleyen , Harut ve Marut gibi kendini ayaklarından asan veya bazen da bir kuyuya baş aşağı sarkarak çile çıkaran , ot ve yaprak yiyerek yaşayan, geceleri uyumayan, sürekli namaz kılıp, zikirle uğraşan, gündüzleri hep oruç tutan ve hiç dinlenmeyen bir mutasavvıf olarak görülür. “Bu çeşit on sekiz esası başarıyla uyguladığı için nefsinden fâni olduğuna kanaat getirdikten sonra halkı irşada başladı. Nîşâbur ve Meyhene’deki tekkesinde çevresinde çok sayıda mürid toplandı. Ebû Saîd tekkede bazan sabahlara kadar semâ ve raks ediyor, nara atıyor, âşıkane şiirler ve ilâhiler okuyup coşuyor, sohbetine katılanları galeyana getiriyordu. Sık sık düzenlenen davetlerde ve ziyafet sofralarında coşkulu semâlar yapılıyordu. Üzerinde para taşımamayı, servet edinmemeyi ve hiçbir şey biriktirmemeyi âdet edinen Ebû Saîd’in semâ meclislerini hizmetçisi Hasan-ı Müeddeb düzenliyordu.”

Divan şairleri şairin doğduğu yer olan meyhane kelimesi ile anlam oyunları yapmışlar, Ebu Said’in diğer şeyhler feyz veren birisi olması ile irtibatlandırmışlardır. Kerametleri ile de sözü edilen Ebu Said hasta olan dostlarına yolladığı yazılarla onları iyileştirirmiş.

Muskanın mucidi veya muskanın icat olmasına sebep olan bir şey olarak da anılmıştır. “Acemlere tasavvuf düşüncesini idhal eden bu zat “ Hayyam’ın öncüsü büyük bir şair olarak da tanınır. Onun “yetmişi aşkın rubâîsini ihtiva eden el yazmaları vardır”. Onun yazdığı rubailer, Ömer Hayyam’ın yetişmesinde oldukça etkili olmuştur.

Allaha aşk ile bağlananların şeyhi olarak düşünülen Ebu Said bir gün İbn-i Sina’ya “ Hala Dünyadaki en büyük fiozof ve bilgin hala sensin. Fakat ne faydaki sen Kâfirsin. Zira Hakk’a akıl ile ulaşmak istersin.” İbn-i Sina da ona şu cevabı vermiş “ Benim bildiğimi sen müşahede ediyorsun”

Ebu Said küçüklüğünden beri hep şu dörtlüğü söylermiş

Ben sensiz bir an karar kılamam.
Senin ihsânlarını tek tek sayamam.
Bedenimdeki her kıl gelse de dile,
Şükrünün binde birini yapamam bile.

Nefsine uymak doğru değildir elbet,
Bas nefse ayağını, himmeti yükselt.
Ey dost, Allah yolunda çok eyle gayret,
Yılanla et de, nefsinle etme sohbet

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Bugün 4 Nisan… Sosyal medyada bir günlüğüne yine “Başbuğum” rüzgârı esecek; Balgat eşrafı Beştepe’de arz-ı endam edecek, ibri

M. Metin KAPLAN

04 Nis 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Halim Kaya

11 Şub 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 144,58 M - Bugn : 7346

ulkucudunya@ulkucudunya.com