« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Haz

2006

YUSUF İMAMOĞLU ve HAZİRAN AYI ŞEHİTLERİMİZ

Birol Cevizoğlu 01 Ocak 1970

 Başta Başbuğ olmak üzere bütün ülkücüler büyük bir üzüntü yaşıyorlardı. Bu katliam karşısında Başbuğ yaptığı basın toplantısında ''tetiği çektiren Ecevit ve ayakdaşlarıdır. Komünist ve bölücülerle eylem ve fikir birliği içinde olan Ecevit şehit ülkücülerin katledilmesinin tek sorumlusudur diyerek Türkiye’de ki terör olaylarının hangi boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyordu...

Yapılan otopsi sonucu Yusuf İmamoğlu’nun son 24 saattir yemek yemediği ortaya çıkıyordu...

Cebinden ise 35 kuruş.. Yani bir simit alıp yiyecek parası dahi yoktu...

Ülkücü hareketin ilk şehidi Ruhi Kılıçkıran, 4 ocak 1968 tarihinde Ankara’da şehit edilmiştir.

Ruhi Kılıçkıran’ın yeniden açtığı şehitlik kapısından içeriye peşpeşe Bahaeddin Dedeşan, Mustafa Kahraman, Mustafa Bilgi, Kenan Ertürk, Süleyman Özmen, Yusuf İmamoğlu, Dursun Önkuzu ve binlerce ülkücü hiç çekinmeden girmiştir.

İçinde bulunduğumuz ay itibariyle, haziran ayı içinde şehit edilen ülküdaşlarımızdan bazılarını hatırlamak ve hatırlatmak istedim. İlk şehidimiz Ruhi Kılıçkıran’dan sonra peşpeşe şehit edilen ülküdaşlarımızdan biri de Yusuf İmamoğlu’dur. Ayrıca MHP Manisa İl başkanı Cemil Çöllü (25 haziran 1979), MHP Zeytinburnu ilçe başkanı Bekir Şendilmen (29 haziran 1979), MHP Gaziosmanpaşa ilçe başkanı Ali Rıza Altınok, eşi Fahriye Altınok ve kızı Nilgün Altınok (24 haziran 1980) komünist katillerce şehit edilmiş ülküdaşlarımızdan sadece birkaçıdır.

12 eylülden sonra da şehitler kervanımız durmamış, kutlu yürüyüşüne kaldığı yerden devam etmiştir.12 eylülcüler tarafından alelacele yargılanarak idam sehpasına çıkarılan ilk ülküdaşımız Mustafa Pehlivanoğlu, 12 eylülden sadece ve sadece 26 gün sonra, 8 ekim 1980’de şehit edilmiştir. Daha sonra Cevdet Karakaş, Ali Bülent Orkan, Fikri Arıkan, Cengiz Baktemur, Ahmet Kerse, Selçuk Duracık, Halil Esendağ ve İsmet Şahin şehitlik metebesine ulaşmışlardır. 12 eylülcüler tarafından “bir onlardan bir bunlardan” hesabı yapılarak haksız yere idam edilmek suretiyle şehadet şerbetini içen ülküdaşlarımızdan Cevdet Karakaş 2 haziran 1981’de Elazığ’da, Selçuk Duracık ve Halil Esendağ’da 5 haziran 1983’de İzmir’de şehit edilmişlerdir.

Aslında Haziran ayının diğer aylardan bir farkı yok. Fakat içinde bulunduğumuz ay olması ve ilk şehitlerimizden olan ve her ülkücü tarafından bilinen Yusuf İmamoğlu’nun da bu ayda şehit edilmesi dolayısı ile böyle bir inceleme yaptım.

Bursa’nın İnegöl ilçesinde doğan Yusuf İmamoğlu, Bulgaristan’dan komünist zulmünden kaçarak Türkiye’ye gelen binlerce ailenin çocuğundan biriydi.Yoksul bir aile mensubu idi. Su satarak okumaya çalışıyordu. Sürekli tehdit almasına rağmen kızıl eşkiyadan korkmuyor ve davasından asla dönmüyordu. Olayın olduğu gün ellerinde Türk ordusunda bile bulunmayan komünist ülke patentli silahlarla İ.Ü. Edebiyat Fakültesini basan komünist katiller, ilk olarak asistanlardan bazıları ile doçent ve profesörleri dövmüşlerdir. Bu esnada bütün sınıflar boşaltılmıştı. Bu koşuşturma içinde komünist katiller hedeflerine yaptıkları atış sonrası amacına ulaşmış ve asistanların odasının önünde Yusuf İmamoğlu’nu başından vurmuşlardı.

Başından aldığı yara ile olduğu yere yığılan Yusuf İmamoğlu’nu kurtarmak isteyen arkadaşları hemen polis ve cankurtarana haber vermişlerdir.Yaralı İmamoğlu tam 23 dakika koridorda kan kaybetmiştir. Cankurtaran vaktinde geldiği halde komünist katillerce içeri alınmamış, Yusuf İmamoğlu’nun ölmesi beklenmiştir. Cankurtaranın vaktinde gelmesine rağmen polis nedendir bilinmez tam 1,5 saat sonra olay yerine gelebilmiştir.

Yapılan otopsi sonucu Yusuf İmamoğlu’nun son 24 saattir yemek yemediği ortaya çıkıyordu. Cebinden ise 35 kuruş.. Yani bir simit alıp yiyecek parası dahi yoktu..

MHP Manisa il başkanı Cemil Çöllü’de komünist katiller tarafından defalarca saldırıya uğramış ve yaralanmıştı. Sonunda 25 haziran 1979 tarihinde, eczanesine baskın düzenleyen komünist katillerce kurşunlanarak şehit ediliyordu... Biz buraya başkan değil şehit adayı seçiyoruz” denilerek Zeytinburnu ilçe başkanı seçilen Avukat Bekir Şendilmen, üstlendiği görevin büyüklüğünü ve önemini biliyordu. Kızıl köpeklerin bozkurtlara saldırmaya cesaret ettiği o günlerde aldığı ünvanı herşeyden üstün tutuyordu. Ancak bu tavrı hainleri çok rahatsız ediyordu. 29 haziran 1979 sabahı evinden işine gitmek için bindiği otomobilinde pusuya düşürülen Bekir Şendilmen, komünistlerce kurşun yağmuruna tutularak şehit ediliyordu.Yanındaki oğlu ve oğlunun arkadaşı da ağır yaralanıyordu...

Komünistlerin ülkücü katliamı bütün hızıyla devam ediyordu. Bu sefer hedefte İstanbul Gaziosmanpaşa ilçe başkanı Necip Altınok vardı. 25 haziran 1980 günü hain komünist katillerce evlerine düzenlenen baskın sonucu eşi Fahriye hanım ve kızı Nilgün ile birlikte şehit ediliyordu. Necip Altınok ve eşi ile kızının şehadeti karşısında başta Başbuğ olmak üzere bütün ülkücüler büyük bir üzüntü yaşıyorlardı. Bu katliam karşısında Başbuğ yaptığı basın toplantısında tetiği çektiren Ecevit ve ayakdaşlarıdır. Komünist ve bölücülerle eylem ve fikir birliği içinde olan Ecevit şehit ülkücülerin katledilmesinin tek sorumlusudur” diyerek Türkiye’de ki terör olaylarının hangi boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyordu...

1980 yılının haziran ayında Türkiye genelinde 117 ülküdaşımız şehit edilmiştir. Sadece Ünye, Aybastı, Gölköy ve Fatsa’da 20 ülküdaşımız şehit edilmiştir. Varın gerisini siz hesap edin.

Ancak artık Türkiye’de vatan için savaşmanın bir değeri kalmamıştır. Bugün değerli olan şey bölücü olmaktır. Eğer bölücü isen senden alası yok

Ziyaret -> Toplam : 125,61 M - Bugn : 45920

ulkucudunya@ulkucudunya.com