Kul Mehmed
Ahmet Özgür Güvenç 01 Ocak 1970
On altıncı yüzyılda yaşamış, Budin ve Mısır Beylerbeyliklerinde bulunmuş Üveys Paşa’nın oğlu Mehmed Paşa’yla karıştırılan bir âşıktır. Mehmet Paşa, Kul Mehmed mahlasıyla saz şairleri tarzında şiirler yazdığı için devlet adamlığının yanı sıra şair yönüyle de tanınmıştır. Dolayısıyla on yedinci yüzyılda yaşamış ve yine "Kul" mahlasıyla şiirler söylemiş Mehmet adında bir başka âşıkla karıştırılmıştır. Fuad Köprülü, Kul Mehmed mahlası geçen manzumelerden bazılarının on yedinci yüzyılda yaşamış bu şaire ait olması ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekmiştir.
On yedinci yüzyıl şairlerinden Kul Mehmed’in hayatı hakkında fazla bilgiye ulaşılamamaktadır. Ancak ona ait olan bir şiirden yola çıkılarak 1646’da Girit’e serdar olarak atanan Deli Hüseyin Paşa’nın ordusuyla Girit savaşına katıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu şiir, dördüncü Mehmed’in cülusu hakkındadır. Şiir konusu ve içinde geçen Hicri 1058 tarihi itibariyle hem dördüncü Mehmed’in tahta çıktığı tarihe (1648) işaret etmekte, hem de o süreçte Hüseyin Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasının nerede olduğu ve ne yaptığına dair bilgi vermektedir. Bu bilgiler ışığında şairin yaşadığı dönem hakkında bir fikir edinilmektedir.
Âşık Kul Mehmed’in yine kendisine ait bir şiirinde yer alan “Kal indi vatanım Sivas elleri” (Eren 1952: 41) ifadesinden hareketle şairin Sivaslı olduğu hususunda bir tahmin yürütülmüştür. Diğer taraftan birbirleriyle karıştırılan Kul Mehmedlerden ilkinin yani Mehmet Paşa’nın, ömrünün büyük bir bölümünü Aydın’da muhassıllık (vergi toplayıcılığı) yaparak geçirdiği, vezaret rütbesi almasına rağmen Aydın Güzel Hisarı’ndaki sarayından ayrılmayarak orada öldüğü, dedesinin Aydınlı Kadı Mehmed olduğu, babası Üveys Paşa’nın ise 1529’da Aydın’da doğduğu dikkate alındığında “vatanım Sivas” ibaresinin yer aldığı şiirin ikinci Kul Mehmed’e ait olduğu düşünülebilir. Dolayısıyla on yedinci yüzyıl aşıklarından Kul Mehmed’in Sivaslı olduğu söylenebilir.
Âşığın kul mahlasını kullanması iki ihtimali beraberinde getirir. "Kul", Yeniçerilerin padişaha bağlılıklarını ifade etmek için kullandıkları bir lakaptır. Bununla birlikte tarikat şeylerine veya babalarına bağlılıklarını belirtmek için Alevi-Bektaşi şairler de "Kul" mahlasını kullanmışlardır. Kul Mehmed’in asker bir âşık olması, mahlasının ordudaki kul görüşünden geldiği olasılığını akla getirse de, askerî sınıflar arasında yetişen âşıkların genellikle Bektaşi olmaları her iki ihtimalin de mümkün olabileceğini göstermektedir. Asker bir âşık olması nedeniyle şiirlerinde savaş ve kahramanlık konularını işlemiştir. Bunların yanı sıra aşk ve tabit konulu şiirleri de mevcuttur. Ancak eserleri diğer Mehmed Paşa’nınkilerle karıştırıldığı için şiirlerinde başka hangi konuları işlediğini kesin bir şekilde söylemek zordur. Hece ölçüsüyle söylediği koşma ve türkülerinin yanı sıra aruz vezniyle ortaya koyduğu divan, yani murabba tarzında yazılmış şiirleri de olan Kul Mehmed, sanatı bakımından dikkat çeken bir âşık değildir.