Muhammed İkbal
08.11.1877 – 21.04.1938 01 Ocak 1970
Pakistanlı İslam alimi, şair, filozof ve politikacı.
Şiirleri çağdaş Urdu ve Fars edebiyatının en önemli yapıtlarındadır. Allâme İkbal olarak da bilinir. Hindistan'daki müslümanların bağımsızlık mücadelesini ilk defa dile getiren kişidir.
1873 yılının 9 Kasım’ında hayata gelmiştir. Pakistan’ın Pencap eyaletine bağlı Siyalkut kentinde hayata gözlerini açan Muhammed İkbal bir diğer ismi ile Allame İkbal, dini bütün bir anne ve babanın oğlu olarak dünyaya geldi. İlk eğitimini Kur’an üzerine almıştır.
Kur'an eğitimini medresede tamamladıktan sonra, Arapça ve Farsça hocasının yönlendirmesiyle İslam edebiyatıyla ilgilenmeye başladı. Lahor'da yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra Doğu Dilleri Fakültesi'ne hoca olarak tayin edildi. Bu yıllarda Muhammed İkbal'in şiirleri de yayınlanmaya başlandı.
1905'te Londra'daki Cambridge Üniversitesi'nin felsefe ve iktisat bölümünden mezun oldu. Londra'da üç sene kadar kalan İkbal, burada Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesi'nde Felsefe bölümünde hocalık yaparken, bilhassa Londra'da ilgi görmesine sebep olacak çeşitli İslami konularda bir dizi konferans verdi. Yine Londra'da kaldığı müddet içinde hukuk üzerine okuyan İkbal, savcılık diplomasını aldıktan sonra Almanya'ya giderek Münih Üniversitesi'nde felsefe dalında doktora yaptı.
Doktora eğitimini tamamladıktan sonra tekrar İngiltereye dönerek, eğitim aldığı Cambridge Üniversitesi'nde Felsefe ve İngiliz Edebiyatı dalında profesör olarak üniversitede akademik kariyer hayatına başladı. Daha 35 yaşında olmasına rağmen Profesörlük unvanını almış bir akademisyendir.
1908'de Hindistan'a döndüğünde, yazı ve şiirlerine hayranlık duyanlar tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Muhammed İkbal Friedrich Nietzsche, Henri Bergson ve Goethe adlı ünlü filozofların etkisinde kalmıştır. En çok etkilendiği kişi ise Mevlana Celaleddin Rumi'dir. Çocukluk çağından beri derin bir dini bilgiye sahip olan İkbal, Mevlana'yı kendisine rehber edinmiş ve bunun ardından İslam medeniyetinin kültür, tarih, siyasi geleceği üzerinde yoğun bir şekilde çalışmalarına başlamıştır.
Muhammed İkbal ülkesinin siyasetine de katılmış ve halkını bu konularda yönlendirmişti. Onun bu konudaki düşüncesi ise, "Siyaset; çalışmak, izzet ve şerefe davet etmektir" şeklinde idi.
Müslüman Hint mücahitler adıyla yazdığı şiirleri Hindistan'daki Müslümanların hareketlenerek İngiliz sömürüsüne başkaldırmalarında ve Pakistan'ın kuruluşunda büyük tesiri olmuştu. Bu yönüyle İkbal, Mehmet Akif Ersoy'a da benzetilmiştir.
Kurtuluş Savaşı yıllarında, zor durumda Pakistan halkını, Türk halkının milli mücadelesine destek vermek için örgütlemiş, milli mücadelede kullanılmak üzere Pakistan halkından 1.5 milyon sterlin toplayıp Ankara hükümetine yollatmıştır.
Uzun süren bir hastalıktan sonra 21 Nisan 1938'de vefat etti.