Kara para bozar
Esfender Korkmaz 01 Ocak 1970
Geçmiş yıllarda, uyuşturucu ticareti ve kara para aklama bugün olduğu kadar çok konuşulmazdı.
Geçen sene OECD bünyesinde yer alan; Kara para aklanmasının önlenmesi için mali eylem gücü = FAFT, Türkiye'yi kara para ile yeterli mücadele etmiyor diye gri listeye aldı.
2016 yılında 81 bin olan uyuşturucu vakası bu sene 215 bine yükseldi.
Kara para neden ve nasıl gündeme geldi?
Merkez Bankası Eylül ayı dış ödemeler bilançosunda net hata ve noksan kalemi yani nereden geldiği belirsiz döviz girişi 25 milyar dolar oldu.
Son yıllarda, çok yüksek fiyatlarla gayrimenkul alımı yapıldı ve gayrimenkul fiyatları balon yaptı, enflasyonun üç katına yakın arttı. Piyasada kara para; gayrimenkul fiyatlarının artmasının temel nedeni olarak konuşuluyor.
Gelecek Partisi "Uyuşturucu İle Topyekûn Mücadele" programı açıkladı. Genel Başkan Davutoğlu da "Çok özel bir teşkilat kurup, uyuşturucu ile mücadele edeceğiz" dedi.
İki hafta önce; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İktidarı suçlayarak "Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular. 'Getir, nereden getirirsen getir, kaynağını sormayacağım' dediler ve bu kirli parayı yani milyar dolarları, yani uyuşturucu paralarını Türkiye'nin cari açığının finansmanında kullandılar… Bu uyuşturucuları kendileri davet ettiler bu ülkeye. 'Paralarınızı getirin, her şeye göz yumacağız' dediler ve göz yumdular" demişti.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da, İstanbul'un uyuşturucu başkenti olduğunu söyledi.
Bugüne kadar kara para konusunda; siyasi iktidar dikkate değer adım atmadı. Perşembe günü MASAK (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) Resmî Gazetede "Kurumsal nüfuz sahibi kişilerin finansal işlemlerine ilişkin yükümlüler tarafından alınması gereken sıkılaştırılmış önlemler'' kararını yayınlandı.
Bu karar, FAFT'ın geçen sene Türkiye'yi gri listeye alınması kararında yer alan gerekçelerden birine dayanıyor. Bu gerekçe şöyle idi: "Yüksek Profilli bir siyasi role sahip bireyler ve önemli kamu görevi yapan kişilerin sahip oldukları pozisyon nedeni ile kara para aklama konusunda daha yüksek risk taşıyorlar."
Böyle bir gerekçe siyasiler ve devlet memurları için utandıran bir gerekçedir. Mamafih FAFT'ın gerekçesini doğrular gibi, Temmuz ayında, Adana'da uyuşturucu kaçakçılığı yaparken yakalanan kuryenin Narkotik Şube'de görevli polis memuru olduğu ortaya çıktı. Polise talimatları da bir Cumhuriyet Savcısının verdiği belirlendi. Savcının 20 kişilik uyuşturucu şebekesinin başı olduğu anlaşıldı.
Netice olarak nerden bakarsak bakalım; Kara para ile mücadeleyi önce siyasiler ve devletin yapması gerekiyor.
Siyasi iktidar için içten ve dıştan; Türkiye döviz sorununu çözmek için uyuşturucu ticaretine göz yumuyor şeklinde suçlamalar var. MASAK'ın bu kararından sonra bu suçlamalar azalabilir.
Öte yandan Ocak-Eylül 9 aylık Ödemeler Bilançosu'nda; net hata ve noksan kaleminde; nerden geldiği belli olmayan 25 milyar dolarlık giriş, yerli ve yabancı sermaye için güven sorunu oluşturdu. Zira net hata ve noksan, hesap hatalarından ve gecikmeli giriş ve çıkışlardan olur ve fakat bu kadar yüksek olmaz. Bu nedenle Türkiye'ye kara para girişinin kolay olduğu algısı yarattı.
Döviz sorununu bugün için kara para ile çözebiliriz ve fakat orta ve uzun dönemde daha büyük kaybımız olur. Ekonomide kırılganlık artar. Güven düşer. Yabancı sermaye gelmez. Yerli sermaye çıkar. Yatırım eğilimi düşer Daha büyük döviz sorunu yaşarız.