ETİMESGUT BELEDİYESİNDE ÜLKÜCÜ KIYIMI
Asil ülkücü 28 Mayıs 2009
1999 yılındaki yerel seçimlerde Ülkücü taban MHP'yi Etimesgutta iktidar etmiş ve sayın Enver Demireli Belediye Başkanlığı koltuğuna oturtmuştur. Ogün ülkücülerin bayramı olmuştur.
Belediye başkanlığı süresince sayın başkan tabanın beklediği ve hayal ettiği performansı gösterememiş bir Ülkücüden beklenen yönetim tarzını hiçbir şekilde sergileyememiştir ve Etimesgutta yaşayan bütün ülkücüleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
Bunun sonucu olarakta 2004 yerel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi Etimesgutta hezimete uğramış seçimleri kaybetmiştir. Bu sonuca AKP rüzgarı olarak bakmak ülkücülükten uzak ve teşkilatçılıktan tamamen yoksun olmakla eşdeğer bir değerlendirmedir.
Bir ülkücüye göre ölçü bir sonraki dönemde Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmalıdır. Ülkücülerin beklentiside bu yöndedir. Yoksa bizim, Ülkücü irade, ülkücü kadro ve yönetimin diğer partilerden ne farkı kalır.
Etimesgutta 5 yıllık bir AKP iktidarı ve ardından 2009 yerel seçimleri Sayın Enver Demirel partimizin kararı ile tekrar başkan adayı hem de seçimlere 1 yıl varken adaylığı açıklanarak, sanırım parti yönetimi veya karar vericiler bunu bir ahde vefa sayarak tekrar sayın başkanı aday göstermiş olmalılar.
Aksi takdirde seçim kaybetmiş bir ülkücü asla tekrar aday gösterilmemelidir. Şayet aday gösteriliyorsa bir yerlerde eksik bir şeyler var demektir.
Seçimler yapıldı sonuçlar tüm ülkücü taban tarafından heyecanla beklenmekte bütün ülkücüler MHP'nin Etimesgutta kazanması için dualar etmektedir. Taban sayın Enver demirele bir şans daha vermiştir. Artık Etimesgut belediyesi Milliyetçi Hareket Partisinindir.
Vatana Millete hayırlı olsun. Bütün ülkücülerin gazası mübarek olsun.
Sayın başkana görevi hayırlı olsun ama başkanlık lütfen bir ülkücü gibi olsun diyerek sitem ediyorum. Nedenmi? Çünkü sayın başkan koltuğa oturur oturmaz çevresindeki encümen takımının belediye meclis üyelerinin bazılarının yönlendirmeleri ile belediyede ülkücü kıyımına başlamıştır.
Bu davaya gönül vermiş, Ülkücülüğünü , rüştünü ispat etmiş ülküdaşlarımızın kardeşleri , eşleri, çocukları teker teker bu insanların kim olduğu bilinerek işlerine son verilmiştir. Bu ne yaman çelişkidir. Böyle bir davranışı anlamak mümkün değildir.
Bütün ülkücüler çok değerli çok kıymetlidir. Allah bütün ülkücüleri kötülüklerden, haksızlıklardan ve ülkücü kıymeti bilmeyen kendini ülkücü sayanlardan korusun. Amin.
Mağdur olan olan yani sayın başkanın işine son verdiği kişilerden öyle birisini tanıyorum ki olayı duyduğumda kanım dondu. Olaya inanamadım. Sevgili ülküdaşlarım şimdi sıkı durun duyunca sizlerde inanamayacaksınız.İşine son verilen ülkücü kardeşimizin kendisi okul yıllarında fakülte başkanlığı sonrasında parti ve ocaklarla irtibatı devam eden Amcası MHP teşkilatının yakından tanıdığı davaya büyük hizmetleri olmuş ve dava uğruna 12 eylül öncesi vurularak sakat kalmış hayatının geri kalanını yatağa bağlı olarak geçiren bir değerli büyüğümüz bu kardeşimizin babası ise Teşkilat tarafından tanınan parti içinde rüştünü ispat etmiş partinin ve ocakların çeşitli kademelerinde görev yapmış bir ülkücü inanılmaz bir şey başkanın bu hareketine bir anlam verebilmek çok zor hak verebilmek ise imkansız.
Yazıklar olsun demekten başka bir şey demek gelmiyor.