« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Oca

2023

Öz Türkler ve Öz Türkçe

Durmuş Hocaoğlu 01 Ocak 1970

Öz Türkçe tutkunluğunun ilmi/felsefi bakımdan en zayıf taraflarından birisi, yeterince sağlam bir şekilde tanımlanmamış bir kavram, daha doğru bir ifadeyle, bir "yanlış kavram" oluşudur. Bu yanlış kavram(landırma)dan, karine ile de olsa, adeta, "Öz Türkçe" ile, Tanrı Teala'nın katından sırf Türkler için inzal kılınmış steril, saf, katışıksız bir lisan kastedildiği istihraç edilebilmektedir; tabiatiyle, hedef kitle de yine steril, saf, katışıksız bir millet olan Öz Türkler olmalıdır, başka türlüsü düşünülemez. Hal böyle olunca, buradan da, ilkin bir anakronizm çıkmaktadır: Millet denilen insan topluluklarının bugün ne ise tarihin en derin dehlizlerinde de aynıyla o şekilde mevcut olduğu faraziyesine dayanan, tarihi geriye götürme yanlışlığı. Halbuki, dil gibi millet de bir kerede verilen değişmez, statik bir şey değil, dinamik bir süreçtir, bitimsiz bir süreç. Ve tabii ki Türk dili ve Türk milletinin de mütemadi bir oluşum halinde olmaması düşünülemez. İkincileyin, böyle bir faraziye, saf ve katışıksız bir soy kökeni problemine gelir dayanır ki bu da Irkçılık için kapı açar; halbuki, hemen-hemen her milletin bir ırki orijini olmakla beraber millet ve ırk aynı şey değildir. Irk'ın insan iradesinden müstakil tabii, yani, biyolojik/fizyolojik/genetik bir veri olmasına mukabil millet tarihi ve kültüreldir ve iradenin eseridir.

İmdi: Öz Türkçecilik'in zayıf kavram yapısından çıkarılabildiği kadarıyla, saf ve steril bir Türkçe için sıfır noktası probleminin en optimal hal tarzı, artık bir tez olarak bütünüyle terkedilmiş bulunan, hemen-hemen bütün lisanların Türkçe'den türemiş, yani Türkçe'nin türevleri olduğu tezini müdafaa eden, Güneş-Dil Teorisi'dir. Bu itibarla bu teori bütün insanlığın ilk dili addettiği Türk dilinin sıfır noktasını aynı zamanda insan dilinin de sıfır noktası yapmaktadır diyebiliriz ki[1] buna göre, Adem Dili de Türkçe olmaktadır. Bu aşırı cür'etkar teoriden daha mütevazı olanı ise, Öz Türkçe ile, kadim Orta-Asya Türkçesini ya açıkça ileri sürmekte veya ima etmektedir. Ancak, bu konudaki en büyük zaaflardan birisi de, Türk dilinin – bugüne kadarki verilere göre - yazıya çok geç geçirilmiş olmasının, böyle bir orijin (köken, menşe') araştırmasını çok güçleştirmekte olduğu gibi, ancak V. asra kadar inebilen en eski yazılı metinlerin aşırı derecede zaaflarla malul oluşudur: Kitabe, mezar taşı gibi belgelerin çoğu çok kısa metinlerdir, bir kısmı kısmen okunabilmektedir, okunanlarda da fazla bir şeyler yoktur.

Fakat bunlara rağmen, elde sağlam olarak mevcut olan şeylerden birisi, en eski zamanlarda, Proto-Türkçe çağında bile, Türkçe'nin de her dil gibi başka dillerden kelimeler aldığı ve başka dillere verdiğidir. Bu konuda, "Türklerin tarih öncesi çağlarda kimlerle komşu olduklarını kesinlikle bilemiyoruz. Bu eski komşuların bir bölümü daha tarih öncesi çağlarda dilleriyle birlikte yok olup gitmiş, ya da başka topluluk­lar arasında erimiş olabilir. Türkçede en eski metinlerden beri görülen, ancak ne Türkçeden, ne de Türkçeyle sözcük alış verişi yapmış olan komşu dillerden açıklaması yapılamayan kimi sözcüklerin bu ölü dil­lerden arta kaldığı düşünülebilir""Türkçenin Çince, Tibetçe, Süryanice ve Asya'da konuşulmuş olan Sogutça, Toharca, Eski ve Orta Farsça, Sakaca, Sanskrit gibi Hint-Avrupa dilleriyle olan ilişkilerinin başlangıcını da kesinlikle bilmiyoruz. Elimizde bulunan yazılı metinlerin yazıldığı çağlardan daha önceki çağlarda da Türkçenin bu dillerle sözcük alış verişi yaptığı sanılmaktadır"[3]. diyen Semih Tezcan[2], şöyle devam etmektedir:

Yani; yanisi şu: Ne Öz Türk var ne de Öz Türkçe; Türk var ve Türkçe var.

Halim Kaya

16 Ara 2024

Mustafa Çolak’ı birkaç yıl önce Samsun Türk Ocağı’nda dinlemiştim. O zaman Enver Paşa ile İttihat ve Terakki hakkında benim tarafımdan dikkat çeken bilgiler vermiş, dolayısıyla dikkatimi çekmişti.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

16 Ara 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 130,44 M - Bugn : 35640

ulkucudunya@ulkucudunya.com