« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Mar

2023

Niyazi Mısrî

1618 – 16.03.1694 01 Ocak 1970

17.YY. Türk Edebiyatının önde gelen Mutasavvıf şairlerinden olan Niyazi Mısri 1618 yılında ( Hicri 1027) Malatya da dünyaya gelmiştir. Doğduğu yerin Soğanlı köyü olduğuna dair görüşler öne sürülse de kendi eserlerinde doğduğu yer olarak Soğanlıdan bahsetmemektedir. Bazı yerli araştırmacılar Malatya civarında Aspozi denilen yerde doğduğundan söz ederler.17.yy’a ait sicil defterinde, tarihi kaynaklarda Malatya ve civarında Soğanlı diye yerleşim yerinin olmaması bu bilginin çok ta sağlıklı bir bilgi olmadığını düşündürüyor. Niyaz-i Mısri’nin asıl adı Muhammed / Mehmet’tir. Mahlas olarak Niyaz-i’’ yi kullanmıştır. Babası soğancı zade Ali Çelebi adında Nakşibendi tarikatındandır..

İlk eğitimine kardeşleriyle birlikte köyünde başlayan Niyazi Mısri Malatya’lı bilginlerden hem dini alanda hem de tasavvufi alanda dersler alarak kendini yetiştirir. Babasının onu kendi şeyhine bağlanma arzusunun hilafına Niyazi Mısri Malatya’lı Halveti şeyhi Hüseyin Efendiye talebe olur.

Bir müddet sonra şeyhi Hüseyin Efendi Malatya’dan ayrılınca Niyazi Mısri de 20 yaşları civarında 1638’de (1048 Hicri) şehirden ayrılarak önce Diyarbakır’a oradan Mardin’e geçer. Buralarda kaldığı zaman içinde ilmi yönden kendini geliştirmeye devam eder. Daha sonra Kerbela, Bağdat, ve Kahire’ye geçer.

Mısır’da bulunduğu süre zarfında da Camiül-ezher’de ilmi faaliyetlerini sürdürmüş, tasavvufi gelişimini tamamlama gayreti içinde olmuştur. 1643’te (1053 Hicri) gördüğü bir rüyanın etkisinde kalarak Mısırdan ayrılıp Arabistan ve Anadolu’nun değişik yörelerini gezer.

Şair 1646’da ( 1056 Hicri) İstanbul’a gelir.Artık bundan sonra Mısri lakabıyla Niyazi Mısri adıyla anılacaktır.İstanbul’da fazla kalmayan şair önce Bursa’ya oradan da Uşak’a geçer.Burada kısa bir süre Ummi Sinan’ın talebesi Şeyh Mehmed’in yanında kalır.Daha sonra Elmalı’ya gider..Artık şeyhi Elmalı’lı Ümmi Sinan’a kavuşmuştur.(1057/1647)Uzun bir süre burada nefsini terbiye ile uğraşır.Tasavvufi yönden kendini yetiştirmeye çalışır.Niyazi Mısri bir ara ziyaret için Malatya’ya gelir , tekrar geri döner ve 1655 (1066 Hicri) kendisine şeyhi Ümmi Sinan tarafından hilafet verilir. Hilafet verildikten sonra Elmalı’da kalan şair, oradan Uşak’a geçer. Kütahya da şeyh olarak irşada devam ederken şeyhinin ölümünü duyunca 1657 de Uşak’a gider.1072 yılında Bursa’ya gelir ve burada irşat işleri ile uğraşır. Kısa zamanda şöhreti yayılır ve bu şöhreti onu saraya ulaştırır. Saray tarafından Edirne’ye giden şair daha sonra İstanbul’a oradan da Bursa’ya döner.

Sultan 2.Ahmet’in Avusturya seferine Niyazi Mısri müritleri ile birlikte katılmak ister, bu isteği padişah tarafından durdurulmak istenir. Niyazi Mısri bunu kabul etmez sefer dönüşünde 78 yaşında iken Limni adasına gönderilir. Buradaki sürgün hayatı şair 1694’te ( 1105 Hicri) Limni’de vefat etmiştir. Cenazesi Limni’de defnedilmiş olup mezarı halen buradadır.

Halim Kaya

16 Ara 2024

Mustafa Çolak’ı birkaç yıl önce Samsun Türk Ocağı’nda dinlemiştim. O zaman Enver Paşa ile İttihat ve Terakki hakkında benim tarafımdan dikkat çeken bilgiler vermiş, dolayısıyla dikkatimi çekmişti.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

16 Ara 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 130,43 M - Bugn : 32516

ulkucudunya@ulkucudunya.com