Molla Mahmud Farukî
1585 -1652 01 Ocak 1970
Molla Mahmûd b. Muhammed b. Şâh Muhammed el-Kanpûrî (ö. 1062/1652) Hindistanlı âlim.
993 (1585) yılında Kanpûr'da doğdu¬ğu söylenir. Ancak 1062'de (1652) öldü¬ğü ve genel olarak aile fertlerinin kırk yasına ulaşmadan vefat ettikleri [410] dikkate alınarak yukarıdaki do¬ğum tarihi şüpheyle karşılanmıştır. İlk öğrenimini dedesinden ve daha sonra Üstâdü'1-Mülk Muhammed Efdal b. Ham-za el-Osmânî el-Kanpûrî'den gördü. Ba¬şarılı bir öğrenci olan Fârûkl henüz on yedi yasında iken dinî ilimlerin yanı sıra mantık ve felsefede de kendini yetiştir¬dikten sonra memleketinde müderris ol¬du. Kısa zamanda ünü Hindistan'a yayı¬lınca Sultan Sah Cihan onu Agra'ya da¬vet etti. Bu şekilde saray ulemâsı arası¬na giren Fârûkl'ye "üç yüz kişinin başka¬nı" mansıbı verildi. Fârûki 5ah Cihan'ın dostluğunu kazanarak onun bütün se¬ferlerine katıldı. Şahla birlikte Lahor'a yaptığı bir ziyaret sırasında, onun mür¬şidi olan Sah Muhammed Bedahşî ken¬disini dünya işleriyle çok fazla ilgilendi¬ği için sert bir dille uyardı ve şahın hiz¬metinden ayrılmasını tavsiye etti. Bu ikazdan çok etkilenen Molla Mahmûd gö¬revinden istifa ederek öğretim görevini sürdürmek üzere memleketine döndü. Devletin malî desteğiyle Agra'da bir ra¬sathane kurulması yolunda hazırladığı proje, son derece tehlikeli bir hal alan Belh seferinin (1055-1058 1645-1648) âcil malî kaynağa ihtiyaç göstermesi sebe¬biyle reddedildi. Bu sırada Şah Cihan'ın ikinci oğlu Şah Sücâ1 tarafından Dakka'¬ya davet edildi. Daha sonra davetine ica¬bet ettiği Bengal valisiyle birlikte bazı felsefe ve mantık kitaplarını müzakere etti. Bu son davet, Fârûkî'nin Ni'metul-lah b. Atâullah el-Fîrûzpûrî'ye intisap et¬tiği ve onun bazı evrâd ve ezkârı ile hi-keml sözlerini ihtiva eden bir risalesini yazdığı tarih olan 1052'den (1642) önce gerçekleşmiş olmalıdır.
Felsefe ve belagat alanında büyük oto¬rite olan Fârûkî din ilimlerinde de seç¬kin bir mevkiye sahipti. Rivayete göre daha sonra aksini söyleyeceği hiçbir be¬yanda bulunmamış, çelişkiye düşebileceği rastgele bir görüş ileri sürmemiş¬tir. Fikirleri Sünnî âlim ve yazarların ço¬ğu tarafından benimsendiği halde Ab-dülazîz ed-Dİhlevî onu önde gelen Şiî ke-lâmcıları arasında göstermektedir. [411] Fârûki Kan¬pûr'da vefat etti. Şehir dışındaki türbe¬si halk tarafından hâlâ ziyaret edilmek¬tedir.