Akıllı şehir mi akıllı ülke mi? Arslan Bulut
01 Ocak 1970
Türkmenistan'da ileri teknolojiler kullanılarak inşa edilen ve "Arkadağ" adı verilen akıllı şehrin açılışı yapıldı.
Başkent Aşkabat'ın 30 kilometre güneybatısında bulunan "Arkadağ", 70 bin kişiyi barındıracak şekilde planlandı. Modern teknolojik ekipmanlarla donatılan ve çevre dostu olarak nitelendirilen Arkadağ şehrinde, elektrikli otobüsler ve araçlar hizmet veriyor.
Kırgızistan'da ise Issık Gölü kıyısında “Asman” (Gökyüzü) adı verilen yeni bir akıllı şehrin kuruluşuna başlandı. Temel atma töreninde konuşan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Asman şehrinin inşaatında devlet bütçesinden bir kuruş bile harcanmayacağını, projenin tamamen devletin güvencesi altında yabancı sermayeli olacağını bildirdi.
Şehrin inşaatını Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Türkiye'den dünyaca ünlü şirketler yapacak. Hindistanlı yatırımcı, Kırgızların ünlü Manas Destanı'nı beyaz perdeye taşımak için de destek olacaklarını açıkladı.
***
İşbank blokta yayınlanan “Akıllı Şehirler Nedir? Özellikleri Nelerdir?” başlıklı yazıya göre akıllı şehirlerle, ileri düzey teknolojiler kullanılarak hayat standartlarını yükseltmek, daha yaşanılabilir bir gelecek sunmak hedeflenir:
“Akıllı kentlerde bulunan yapay zekâ tabanlı sistemler sayesinde bireylerin hayatı daha da kolaylaştırılır.
Akıllı şehirler, dört aşama ile çalışan bir sisteme sahiptir. Bu adımlar; veri toplamak, analiz etmek, iletişim kurmak ve eyleme geçmektir. Kentin farklı bölgelerine kurulan kamera, trafik sensörü, hareket sensörü ve hava kalite sensörü gibi gelişmiş araçlar; gerçek zamanlı veri toplama işlemi gerçekleştirir. Akıllı şehir projesi kapsamında toplanan veriler; bulut, bilgisayar veya sunucu yardımıyla analiz edilir. Sonuç, karar verici birimlere aktarılır. Hem şehir operasyonlarını hem varlık yönetimini verimli kılmak amacıyla bu veriler kullanılır.
Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere Ankara, Kayseri, Bursa, Trabzon, Gaziantep gibi büyükşehir belediyeleri, akıllı şehir uygulamalarına yatırım yapmaktadır Türkiye’nin ilk entegre akıllı kent uygulamasının ise Karaman’da başladığı kaydedilmiştir.
Singapur’un ilk akıllı ülke olduğu kabul ediliyor. Güneydoğu Asya’da bir şehir devleti olan Singapur, pek çok alanda akıllı sistemlerden faydalanmaya başlamıştır.”
***
Bu verilerden “akılsız şehirler” ve “akılsız ülkeler”in durumunu da daha iyi değerlendirebiliriz.
Bana sorarsanız eski Roma şehirleri, zamanın teknolojisine göre akıllı şehirlerdi. Roma da akıllı bir devletti çünkü temelinde Roma hukuku vardı...
Türkler, bütün dünyaya dağıldıkları için ancak yerleşik hayata geçtiklerinde yaşanabilir akıllı şehirler kurmuşlardır. Selçuklu ve Osmanlı döneminin Konya, Kayseri, Bursa, Edirne, Amasya ve İstanbul gibi şehirlerini, tarihteki akıllı şehirler olarak görebiliriz. Şehirler, kültür ve medeniyetin göstergesidir. Türklerin yaşanabilir şehirler kurması da bugün hukukun üstünlüğü denilen töreye bağlanabilir. Öyle ki “İl gider töre kalır” denilirdi... Yani devlet elden gitse bile insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen töre yaşatılmaya çalışılırdı... Yine “Töre konuşursa han susar” sözü, o zamana göre hukukun üstünlüğünü ifade ederdi.
***
Türkiye’de şehirlerin bugünkü durumuna yani çarpıklığına bakıldığında, adalet sisteminin fotoğrafı da çekilmiş olur; tam bir keşmekeş... Hukuk ne kadar siyasetin emrindeyse, şehirlerin görüntüsü de o kadar bozuktur. Türkiye’nin bütün şehirleri, ülkedeki adaletsizliği yansıtır!
Sıfırdan kurulan şimdiki akıllı şehirlerin, adaleti yansıtacağı ise söylenemez. Esas olan bütün ülkenin adaletle yönetilmesidir. O zaman bütün şehirler akıllı olur. Bir ülkede devlet, enflasyon yoluyla kendi halkının birikimini başka ülkelere aktarmak gibi bir işleve de sahipse, o ülkede akıllı şehir olmaz...
Akıllı devlet, vatandaşını koruyan devlettir.