Rahmi Oruç Güvenç
28.07.1948-05.07.2017 01 Ocak 1970
Dünyaca ünlü müzisyen, müzik ve hareket terapisti, etnomüzikolog, psikolog, sosyolog, Tasavvuf üstadı Rahmi Oruç Güvenç, 1948 yılında Kütahya Tavşanlı’da, Urkiye ve Kamil Güvenç’in 2. erkek çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Yaşar isminde abisi ve Nejat isminde bir kardeşi vardır.
Müzik hayatına 12 yaşındayken gördüğü bir rüyanın sonrasında, ortaokul yıllarında, müzik öğretmeni Fethi Bey’den keman dersleri alarak başlamış, üniversite yıllarında ud, rebab, ney ve tanbur öğrenmiştir.
1975 yılında TÜMATA (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma) grubunu kurmuş ve hayatı boyunca hem Türkiye’de hem de yurtdışında müzikterapi, Türk Musikisi tarihi ve Tasavvuf üzerine çalışmalar yapmıştır.
1987 ve 89 yıllarında Süyümbike ve Kanikey isimlerinde iki kızı dünyaya gelmiştir. Sonrasında 2. eşi olan ergoterapist ve yazar eşi Azize Andrea Güvenç ile çalışmalarını ve seyahatlerini birlikte sürdürmüştür.
5 Temmuz 2017 tarihinde geçirdiği bir operasyon sonucu kalp krizi nedeniyle ebediyete olan yolculuğuna çıkmış ve geride Türk ve insanlık tarihi için yaptığı çalışmalarla çok değerli bir miras bırakmıştır.
EĞİTİM HAYATI VE ÇALIŞMALARI
Lise öğrenimini Kütahya Lisesi’nde yaptıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Felsefe Bölümü’nü bitirir ve Allah’ın Sevdikleri – Hz. Mevlânâ isminde felsefik bir kitap yazar. Bu sırada müzik eğitimine devam ederek ud, rebab, ney ve tanbur icra etmeyi öğrenir.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdikten sonra, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği’nde, Prof. Dr. Ayhan Songar’ın yanında müzikle tedavi konusunda klinik psikoloji doktorası yaparak bu konuda tek uzman olmuştur. Daha sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Türk Musikisini Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurdu.
Aynı dönem “Türk Musikisi Tarihi ve Türk Tedavi Musikisi” isminde bir kitap yazdı.
Üniversiteler arası kurul tarafından etnomüzikoloji yardımcı doçentliğine yükseltildi. Ayhan Songar’ın emekli olmasından sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden ayrılarak Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde Türk Musikisini araştırma ve Tanıtma Birimi’nde öğretim üyesi olarak görev alıp bu görevden emekli oldu.
Dr. Oruç Güvenç, 1991 – 1996 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı “Müzik Etnolojisi, Araştırmaları ve Müzik Tedavisi Bölümü”nü yönetmiştir. Bu yapılan çalışmalar, Prof. Dr. İnci Enginün ve de özellikle Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel ile Marmara Üniversitesi’nde, Prof. Dr. Ayhan Songar ile İstanbul Üniversitesi’nde mümkün olmuştur.
1975 yılında TÜMATA (Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma) grubunu kurmuştur. Bu grupta Orta Asya kaynaklı Türk musikisinin kökeni ve terapi değerleri araştırmakta, Orta Asya geleneksel Türk halk musikisi, bu müziği yaparken kullanılan enstrümanlar, sahnede giyilen kostümler, kullanılan sahne dekorları ve desenleri incelenerek, bunların dökümantasyonu yapılıp icra edilmektedir. Oruç Güvenç bu çalışmaları yaparken bu materyalleri sosyal, kültürel, pedagojik, terapötik ve manevi açıdan araştırmayı hedeflemiştir.
Hatta unutulmuş olan birçok enstrüman minyatürlerdeki resimlerden faydalanılarak, at kılı, hindistan cevizi, tahta ve çeşitli hayvan derileri kullanılmak suretiyle orijinallerine tamamen uygun şekilde tekrar üretilip seslendirilmeye başlanmıştır.
İşte böylece, bulunan tarihi malzemeyi eski usullerde belirtildiği şekilde kullanıp uygulayarak tekrar yaşatmaya başlayan müzisyen, dansçı ve şarkıcılardan oluşan bir araştırma gurubu kurulmuştur. Zamanla Orta Asya ve Anadolu’dan toplanarak bir araya getirilen yaklaşık 400 den fazla müzik enstrümanını bugün İstanbul’daki TÜMATA merkezinde (Otağ Müzik Merkezi) görmek mümkündür.
Bu arada Almanya, Avusturya’da, İsviçre’de ve İspanya’da açmış olduğu Türk müziği ile tedavi kurslarında sayısız öğrenciler yetiştirmiştir. Mezunların birçoğu halen çeşitli tıbbi, pedagojik, rehabilitasyona yönelik kuruluşlar ve enstitülerde çalışarak öğrendiklerini pratikte de uygulamaktadırlar.
İstanbul Üniversitesi, Avusturya’daki okul (Schule für Altorientalische Musik und Kunst Therapie A-3924 Schloss Rosenau Niederneustift 66), Viyana Üniversitesi ortak çabası olarak üç defa müzik terapi ve etnomüzikoloji sempozyumu ile, iki kere etnomüzikoloji müzik festivali düzenlemesine katkıda bulunmuş ve faaliyetlerin teori ve uygulama safhalarında aktif rol almıştır.
1992 yılında Özbekistan Bilim heyeti tarafından kendisine Fergana Üniversitesi fahri profesörlük payesi verilmiştir. Aynı yıl Arjantin Academia de las Naciones, Güvenç’i şeref ödülüne layık görmüştür.
Merkezi Münih’te olan Enternasyonal Dinamik Psikiyatri kuruluşu (WADP) Türkiye temsilciliği yapmış olan Güvenç’e ayrıca ABD Boston Massachusetts Üniversitesinden teşekkür ve başarı sertifikası verilmiştir (1993).
Motif Halk Oyunları Eğitim Derneğinin 1996 musiki araştırma dalında üstün hizmet ödülünü kazanmıştır.
1998 yılı 24-28 şubat tarihleri arasında Başkurtistan Neftekamsk kentinde yapılan Dostluk Şarkısı Festivali’ne Rahmi Oruç Güvenç başkanlığında katılan Tümata grubuna üçüncülük ödülü verilmiştir.
2004 yılında, TÜRKSAV tarafından Türk Dünyası’na hizmet ödülü verilmiştir. 2016 yılında “Türk Dünyası Kızıl Elma” ödülü verilmiştir.
Marmara Üniversitesi, Avusturya Rosenau Müzik Terapi Okulu ve Münih Üniversitesi Yüksek Müzik Akademisi işbirliği ile bu üniversitenin Türk müziği ile terapi pilot projesi başlatılmıştır. Ayrıca Almanya’da Berlin ve Mennheimm, İsviçre’de Zürih, İspanya’da Barselona ve Madrid şehirlerinde müzik ve hareket terapisi eğitim kursları açmıştır.
Sağlık bakanlığında kurulan “tamamlayıcı tıp genel müdürlüğü” yönetmelik çalışmalarında (Ergoterapi ve Müzikterapi) dallarında koordinatör olarak görev almıştır.
2003 yılından itibaren 5 defa “Dostluk köprüsü festivali”, 10 defa “Kalpten tıbba- Tıptan kalbe geleceğe hazırlık sempozyumu”, 5 ülkede 12 adet “Işığın Sesi” konserleri, 4 adet, 35 rebabın katıldığı “rebab turu konserleri”, düzenlemiştir.
Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında düzenlediği çalışmalarının yanı sıra Üsküdar Üniversitesi’nde Ergoterapi bölümünde müzik ile hareket tedavisi dersleri vererek Türk gençlerini bu alanda hazırlamaya çalışmıştır.
Aynı zamanda son dönemde Türkiye genelinde yeni açılmış olan enstruman müzelerine (Kırşehir Neşet Ertaş Müzesi ve
Türk Dünyası Bilim, Kültür Sanat Merkezi Eskişehir) danışmanlık yapmış, kendisi bizzat enstruman temin ederek bu enstrümanların da icra şekillerinin örnek videolarla gösterilmesi için çalışmalar yapmıştır.
GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SEMA’LAR
Dünyanın değişik ülkelerinde 3-5-7-9-16-40-66-99 ve 114 günlük “hiç durmadan sema” programlarının organizasyonunu ve uygulamasını yapmış, son 114 günlük sema programının 66. gününde, 5 Temmuz 2017 tarihinde Hakk’ın Rahmeti ile buluşmuştur.
Gerçekleştirilen Sema buluşmaları:
1998 yılında, İsviçre’de bir seminerde Sema konusu üzerine bahsedilirken, orada hazır bulunanların Hz. Mevlana zamanında yapılanlara benzer bir sema tertiplemek istemeleri üzerine İsviçre’de 3 gün 3 gece sema yapılmıştır. Adı geçen etkinlikte sema 3 gün 3 gece hiç durmamış, semazenler değişmiştir. Müzik hiç durmamış, müzisyenler değişmiştir.
İsviçre’de yapılan 3 gün 3 gecelik sema, katılan herkesin fevkalade memnun kalması sebebi ile benzeri çalışmalar için bir başlangıç teşkil etmiştir. Bu ilk uzun semanın ardından, İsviçre, Türkiye, Almanya, Avusturya ve İspanya’da çok sayıda sema düzenlenmiştir. Bu beş ülkede günümüze kadar yapılan semaların uzunlukları ve sayıları aşağıda listelenmiştir:
31 defa 3 gün 3 gece
5 defa 5 gün 5 gece
7 defa 7 gün 7 gece
1 defa 9 gün 9 gece
1 defa 16 gün 16 gece
3 defa 40 gün 40 gece
1 defa 66 gün ve 66 gece
1 defa 99 gün ve 99 gece
1 defa 114 gün ve 114 gece
ESERLERİ
Yerli ve yabancı basında çalışmaları ile ilgili yazılar ve çeşitli televizyon ve belgesel programları yer almaktadır.
Bir televizyon kanalında,” Musikimizin Perde Arkası” isimli on üç bölümlük bir seri program hazırlamıştır.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde doktora yaptığı dönemde “Türk Musikisi Tarihi ve Türk Tedavi Musikisi” isminde bir kitap yazdı.
Allah’ın Sevdikleri – Hz. Mevlânâ isimli, İngilizce ve Almanca olarak da yayınlanan bir eseri ve müzik terapi konusunda bir de kitabı vardır.
Aynı zamanda eşi Andrea Azize Güvenç ile birlikte Almanca olarak hazırladıkları “Ey Yolcu/Hey Reisender” isimli bir eseri vardır.
Klasik Türk musikisi ve tasavvuf musikisi türlerinde, güfte ve bestesi kendisine ait olan eserleri vardır. Tarz-ı vefa isimli bir makam icat etmiş, bu makamda bir saz semaisi ve bir peşrev bestelemiştir.
Tümata grubu ile Türk Musikisi üzerine hazırladığı birçok Makam CD’si bulunmaktadır.
Kendi bestelerinin olduğu “Kendi Gelenler” isimli albüm çalışmasının kayıtları yapılmış olup yakında tamamlanması beklenen projeler arasında yer almaktadır.
NOT: Uzun yıllar yaşadığı, Üsküdar’da bulunan dairesinin müze yapılması için niyet edilmiştir. Konuyla ilgili yardımcı olabilecek kişilerin bizimle iletişime geçmesini rica ederiz.