Esat Mahmut Karakurt
1902 – 15.07.1977 01 Ocak 1970
Kadıköy Sultanîsi, İstanbul Diş Hekimliği Okulu (1924) ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1930) mezunu. Gazetecilik, çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği ve 1938 yılından itibaren avukatlık yaptı. Şanlıurfa’dan milletvekili (1954-60) ve senatör (1961-66) seçilerek, TBMM’de bulundu. 1930 yılında başladığı Galatasaray Lisesi Türkçe ve edebiyat öğretmenliği görevini 1957 yılına kadar sürdürdü. Beyin kanaması sonucu öldü, Zincirlikuyu Mezarlığına gömülüdür.
Mütareke yıllarında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başladığı gazeteciliğini İleri gazetesinde sürdürdü. İkdam, Cumhuriyet, İleri, Akşam, Tasvir, Yeni Sabah, Resimli Dünya, Hafta, Perşembe dergi ve gazetelerinde roman tefrikaları, gezi notları ve röportajları yayımlandı. Yeni Sabah gazetesinde “Pazar Musahabeleri” de yazdı. Öğrenim düzeyi düşük bir okuyucu kitlesine yönelik aşk ve macera romanları ile popüler oldu. Romanlarının konuları Makedonya, Romanya, Yemen ve Arabistan’a kadar uzanan bir mekânda geçer. Millî duygular ve vatan sevgisini, buna bağlı olarak da Türk askerleri ve yabancı kadınlar arasındaki aşkı işledi. Kitapları çok sayıda baskı yaptı, çoğu filme alındı. Konusunu onun romanlarından alan yirmi beş civarında Türk filmi çevrildi. Cumhuriyet dönemi yazarları arasında geniş kitlelere okuma alışkanlığı kazandırmak ve Türkçeyi sevdirmek bakımından yararlı oldu.
“Onun romanları aynı zamanda derin ve romantik aşklara sahne olan romanlardır. Yerli olsun yabancı olsun, kadın tipleri de sevdikleri erkekler gibi yiğit, cesur ve vatansever oldukları gibi, güzel, kültürlü, zarif, fedakâr, erkeğine yürekten bağlı ateşli kadınlardır. Okuyucularının çoğunluğunu da genç kadınlarla genç erkekler teşkil eder. Bu arada erotizmi ve cinselliği öne çıkardığı, gerçek hayattan kopuk hayalî sahnelere biraz fazlaca yer verdiği, üslûbunu son derece parlak ve çarpıcı diyaloglarla zenginleştirdiği de söylenmelidir. Kurallı ve düz cümleden ziyâde devrik cümleden hoşlanan Esat Mahmut’un, her kesimden okuyucunun kolayca, hiç sıkılmadan okuyup anlayabileceği işlek, canlı ve temiz bir dili vardır. Konuşmanın doğallığını ve rahatlığını taşıyan üslûbu son derece çekici ve sürükleyicidir. Bir romancı olarak onun Türkçenin ifade gücüne gerçekten farklı bir çeşni ve lezzet kazandırdığını söylemek mümkündür. Romanlarını çekici yapan, sevdiren de bilhassa taşıdıkları bu özelliklerdir.” (Mustafa Özbalcı)
ESERLERİ:
Vahşi Bir Kız Sevdim (1926), Aşkın Alevleri (1926), Çölde Bir İstanbul Kızı (1926), Dağları Bekleyen Kız (1934), Allah’a Ismarladık (1936), Ölünceye Kadar (1937), Son Gece (1938), Kadın Severse (1939), İlk ve Son (1940), Kocamı Aldatacağım (1940), Sokaktan Gelen Kadın (1945), Ankara Ekspresi (1946), Bir Kadın Kayboldu (1948), Ömrümün Tek Gecesi (1949), Erikler Çiçek Açtı (1952), Son Tren (1954), Kadın İsterse (1960).