« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

15 Kas

2009

Unutulmayan Sanatçı Yıldırım Gürses / Kadri Erçetingöz

01 Ocak 1970

Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük yorumcularından pek çok sevilen besteye imzasını atmış dev bir isim… Özlemle andığımız sayın Yıldırım Gürses beyefendinin aziz hatırasına saygıyla…

Bir Garip Yolcuyum Hayat Yolunda

Yıldırım Gürses 21.Ocak.1938’de Bursa’da doğdu… Doğduğu günden itibaren kendini müziğin içinde buldu. Öyle ki ilk bestesi ‘Bir Yaz Akşamı’nı henüz 7 yaşındayken yaptı. Bursa Mudanya’da eski adıyla ‘Siyi’ yeni adıyla ‘Zeytinbağı’ köyüne ailesiyle gittiği o gün yaptığı ilk bestesini seneler boyu hafızasında tuttu ve notaya döktü. Şarkının güzelliği değil, ilk olmasının değeri oldukça büyüktü onda…

Müzik kadar spora da meraklıydı. Bursa’da Akın Spor’da ve okul takımında futbol oynuyordu. Makro Mustafa,Zeynel Güven takım arkadaşlarıydı… İlk,orta,lise tahsilini Bursa’da tamamladı. Futbolu Bursa Erkek Lisesi’ni bitirene kadar sürdürdü. Bu arada cirit ve gülle çalışıyordu. İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde öğrenim görmek üzere gittiği Ankara’da üniversitede okurken de halter çalıştı.

Müziği Bursa’da öğrendi, Bursa’da çözümledi.. Okulun, derslerin dışında her an müzikle uğraşırdı. Müzik konusunda çok az hocası oldu. İlk müzik eğitimini deyim yerindeyse kendi kendine yaptı. Sanat hayatına da ilk adımı Bursa’da 1951 yılında Bursa Ses Kralı seçilerek atmıştı. 1959 yılında üniversite öğrencisiyken üniversiteler arası ses kralı seçildi. 1960 yılında Ankara Radyosu’nun sınavını kazandı.

1961 yılında İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’ni bitirdi. Ankara Devlet Opera imtihanına girdi ve birinci oldu. Operada 7-8 ay çalıştıktan sonra ayrıldı. Bu yıllarda kendi bestelerini Kazablanka Gazinosu sahnesinde seslendiriyordu. Aynı yıl ses sanatçısı olan Ayla Gürses ile evlendi.. Bu evlilikten “Beyazıt” isminde bir oğlu dünyaya geldi.


1965 yılı Aralık ayında Hürriyet Gazetesi’nin ilk defa düzenleyeceği “Altın Mikrofon Şarkı Yarışması” na katıldı. Hürriyet’in bu yarışmasına tam 78 başvuru yapılmıştı. Ayla Dikmen, Başar Tamer, Cem Karaca ve Jaguarlar, Bülent Oral, Cahit Oben, Erol Evgin, Faruk Akel, İlhan Feyman, Kadri Ünalan, Rıza Silahlıpoda, Sadi Hoşses, Salim Dündar, Somer Soyata, Şerif Yüzbaşıoğlu gibi günümüzde saygı ve sevgiyle andığımız nice sanatçı, aralarında M.Nurettin Selçuk, Safiye Ayla, Ruhi Su, Aykut Sporel, Aydın Gün, Çetin Emeç, Faruk Yener, Genco Erkal, Mehmet Ali Birand, Sayra Orkan, Selmi Andak, Turgut Özakman ve Vedat Nedim Tör’ün de bulunduğu 119 kişi olarak ön görülen ancak 80 kişi olarak toplanabilmiş bir jürinin önünde sınav verdiler.

8.Ocak.1965’de yapılan elemeler ertesinde jüri heyeti tarafından yarışmacılara verilmiş notlardan oluşan listeler İstanbul 16.Noterine teslim edildi. Bu listeler gereği yalnızca on ekip finallere kalabilmişti. Mavi Işıklar, Cahit Oben, Ferdi Özbeğen, Grup Sonya Dores, İlham Gencer, Kanat Gür, Metin Alkanlı, Selçuk Alagöz, Silüetler ve Yıldırım Gürses ipi göğüsleyen finalistlerdi.

Finalistler önce; Ankara, Adana ve İzmir’de halkın önüne çıkacak ve iki serbest parça seslendirecek, “müsabaka parçası” ile kendilerini gösterecek ardından da yarışmanın yapıldığı sinemaları dolduran seyircilerin oylarını bekleyeceklerdi. Altın Mikrofon finalistleri; Ankara ve Adana’yı fethedip, İzmir’de muhteşem bir gece yaşattıktan sonra İstanbul’a döndüler.

11 Şubat’ta Fatih Renk Sineması’nda, 15 Şubat’ta Kadıköy Opera Sineması’nda ve 16 Şubat günü de Beyoğlu Atlas Sineması’nda sahneye çıktılar. Son olarak da 23 Şubat’ta Şişli Site Sineması’nda protokol önünde verilen bir konser sonrası sonuçlar ilan edildi. Bu uzun maraton nihayet bitmişti ve Yıldırım Gürses 1985 oy alarak birinci, Mavi Işıklar 1407 oy alarak ikinci ve Silüetler 1188 oy alarak üçüncü olmuşlardı.

Güfte ve bestesi kendisine ait “Gençliğe Veda” ile aldığı birincilikle birlikte çalışmaları hız kazandı… Bu yıllar Yıldırım Gürses’in ilk altın çağını yaşadığı yıllardı. Besteci kimliğiyle daha bir öne çıkan, popüler müziğin en sevilenleri arasına giren Yıldırım Gürses’in “Bir Garip Yolcu, Falcı, Karanlık Dünyalar, Son Mektup, Gelmez Giden Günler Geri, Bir Kırık Kalp, Feryat, Sonbahar Rüzgarları” gibi nesilden nesile dilden dile geçerek günümüzde hala hep bir ağızdan söylenen altın değerindeki besteler başta Behiye Aksoy olmak üzere Emel Sayın, Gönül Yazar, Handan Kara gibi sevilen sanatçıların sesleriyle plaklara okunuyor hatta Yeşilçam Filmlerine isim oluyordu…

Sanatın ve sanatçının haklarını koruyan bir müzik adamı olarak birçok projenin altına imza atan Yıldırım Gürses, 1983 yılında “Affetmem Asla Seni, Dertliyim Arkadaş, Güller Ağlasın, Sarsam Seni Gül Dudaklım, Eller” gibi eserleriyle müzik dünyasına damga vurdu. Uzun yıllar MESAM (Müzik Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) başkanlığını yürüten Gürses özellikle Türk Müziği’nin tek seslilikten kurtarmak için mücadele verdi. “Hoş Sada"” çalışmalarıyla örneklediği ’Çoksesli Türk Hafif Sanat Müziği’ de yeni bir tür olarak onun sayesinde ortaya çıkmış oldu. Sanat hayatının ikinci altın çağını yaşadığı bu yıllarda Emel Sayın, Seda Sayan ve Harika Avcı’nın solist altı olduğu Maksim kadrolarında “Hoş Sada” ekibiyle konuklara unutulmaz dakikalar yaşattı.

Müzik yaşamına 1985’te ara veren Gürses, 14 yıl aradan sonra çıkardığı "Anılarla Yıldırım Gürses" adlı nostaljik çalışmasıyla vefatından kısa bir süre önce sevenleriyle tekrar buluşmuştu. Kalp yetmezliği ve akciğer ödemi rahatsızlıkları nedeniyle tedavi görmekte olan Yıldırım Gürses, bir sabah aniden fenalaştı. Çağrılan ambulans gelmeden, eşi Ayla Gürses ve oğlu Beyazıt’ın kollarında hayata gözlerini yumdu.

Gürses’in cenazesi, önce Harbiye’deki TRT İstanbul Radyosu önüne getirildi ve burada bir tören düzenlendi. Bu törenin ardından cenaze Levent Camii’ne getirildi. İkindi namazının ardından Gürses’in cenaze namazını kıldıran Duahanlar Derneği Başkanı Adem Erim, Yıldırım Gürses’i “O, bir coşku adamıydı. İnsan ve sanat coşkusu...” sözleriyle uğurluyordu… Cenaze töreninde, Mehmet Akif Ersoy’un sözlerini yazdığı, Gürses’in de bestesini yaptığı "Ordu Duası" ilahi şeklinde okundu.

Ardında 400’e yakın beste, Odeon, Pathe, Sahibinin Sesi, Seyhan, Şah gibi firmalardan çıkan onlarca 45’lik ve albümler ve yılın bestecisi ve yılın sanatçısı gibi sayısız ödüller bıraktı…

‘Zeytinbağı’ köyünde ilk bestesini yapan 7 yaşındaki o duygulu çocuk, milyonların ayakta alkışladığı dev bir sanatçı olmuştu.. Behiye Aksoy söylüyordu biz duygulanıyorduk… “Bir Garip Yolcuyum Hayat Yolunda, yolunu kaybetmiş perişanım ben…”

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 11441

ulkucudunya@ulkucudunya.com