« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Ağu

2023

Ebu İshak İsmail Efendi

1645 08.08.1725 01 Ocak 1970

1645’te İstanbul Çarşamba’da doğdu. Birçok şeyhülislâm, kazasker, kadı, müderris, âlim ve şair yetiştiren bir aileye mensuptur. Babası Alâiye’den (Alanya) İstanbul’a gelip medrese tahsilinden sonra müderrislik ve kadılıklarda bulunan, 1657’de Kahire kadı nâibliği yapan Kara İbrahim Efendi’dir.

Tahsilini tamamladıktan sonra Kazasker Kara Kadri Efendi’den mülâzım oldu; ardından İstanbul’un çeşitli medreselerinde müderris­lik yaptı. 1662’de Cafer Paşa Medresesi’ne, buradan 1673’te ibtidâ-i hâriç derecesiyle Yûsuf Paşa, 167S’te de Abdul­lah Ağa medreselerine tayin edildi. Mü­derrisliği sırasında mektupçuluk, tezkirecilik ve kassâmlık görevlerinde de bu­lundu. 1676’da ibtidâ-i dâhi derecesiyle Şah Hûban Medresesi’ne geçti, ora­dan da 1678’de hareketi dâhil derecesiyle İmâdzâde es-Seyyid Mehmed Ebu's-Suûd Efendi’nin yerine Beşiktaş’ta Sinan Paşa Medresesi’ne getirildi.

1681’de müsıle-i Sahn derecesiyle yine Beşiktaş’taki Hayreddin Paşa Medresesi mü­derrisliğine yükseltildi. 1683’te Sahn-ı Semân medreselerinin birine müderris olduktan sonra kendisine ibtidâ-i altmışlı derecesi lâyık görülerek, önce Kılıç Ali Paşa Medresesi’ne, dört yıl sonra da mûsıle-i Süleymâniyye rütbesiyle Mahmud Paşa Medresesi’ne tayin edildi. Aynı derece ile 1689’da Eyüp’teki İsmihan Sultan ve Ebû Eyyûb el-Ensârî Medresesi’nde bu görevine devam etti. Bir yıl sonra hâmis-i Süleymâniyye derecesiyle Galata Medresesi müderrisi, 1691’de ise müderrisliğin en yüksek derecesi olan Süleymaniye Dârülhadisi müderrisliğine yükselerek reîsü’l-müderrisin oldu.

1692’de kadılık mesleğine geçen İs­mail Efendi önce Halep’e gitti; burada­ki görevinden sonra 1698’de Mekke-i Mükerreme pâyesiyle taltif edildi. Ardın­dan Kahire, 1706’da da Mekke kadılığı görevine getirildi. Ertesi yıl kendisine Edirne payesi, Bolu ve Edincik kadılıkları ihsan edilerek İstanbul’a döndü; 1708′de İstanbul kadısı oldu. 1710’da Anado­lu payesini elde eden İsmail Efendi bir yıl sonra Anadolu kazaskerliğine terfi edildi.

Ocak 1712’de de Rumeli kazaskerliği görev­lerine getirildi. Aynı yıl azledilerek üç yıl sonra tekrar Rumeli kazaskeri oldu. 1716’da selefi Menteşzâde Abdürrahim Efendi’nin azliyle boşalan şeyhülislâmlığa tayin edildi. Yaklaşık bir buçuk yıl şeyhülislâmlık makamında kalan İsmail Efendi’nin azil ve tayin işlerine karışması gibi sebepler gözden düşmesine yol açtı; 1718’de şeyhülislâmlıktan azledilip Sinop’a sürüldü. Üç yıl sonra affedilerek İstanbul’a döndü ve Bebek ile Rumelihisarı arasındaki yalısında oturmasına izin verildi. Burada vaktini ilim ve ibadetle geçiren İsmail Efendi 1723’te hastalandı ve 28 Zilkade 1137/1724 tarihinde öldü. Ertesi günü, İstanbul-Çarşamba’da inşası bir yıl önce tamamlanan kendi yaptırdığı İsmail Efendi Camiinin (İsmailağa Camii) hazîresine defnedildi.

Halim Kaya

16 Ara 2024

Mustafa Çolak’ı birkaç yıl önce Samsun Türk Ocağı’nda dinlemiştim. O zaman Enver Paşa ile İttihat ve Terakki hakkında benim tarafımdan dikkat çeken bilgiler vermiş, dolayısıyla dikkatimi çekmişti.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

16 Ara 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 130,43 M - Bugn : 27070

ulkucudunya@ulkucudunya.com