İngiltere ile yeni mülteci anlaşması ne içeriyor?
Zeynep Gürcanlı 01 Ocak 1970
Londra'dan geçen hafta içinde yapılan resmi bir açıklama, kendisi de derin bir göçmen sorunu yaşayan Türkiye'de iç politikada büyük çalkantı yarattı.
İngiltere hükümeti 9 Ağustos'ta yaptığı resmi açıklama ile, Türkiye ile yasadışı göçle mücadele konusunda bir uzlaşmaya varıldığını açıkladı. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak sosyal medyada yaptığı paylaşımda konudan "Türkiye ile anlaşma" olarak bahsetti.
İngiltere daha önce benzer anlaşmaları, yasadışı göçmen kaçakçılık yolu, ya da kaynağı konumundaki Gürcistan ve Arnavutluk'la da yapmıştı. İngiliz açıklamasında, kaçakçılık yolu üzerindeki Bulgaristan ve Fransa ile de bu alandaki işbirliğinin geliştirildiği bilgisi yer aldı.
Diplomatik ifadeler bir tarafa bırakıldığında anlaşmanın konusu özetle şu;
Kaçak göçmenler, Türkiye'nin de içinde bulunduğu pek çok ülkeyi kapsayan bir rota izleyerek Fransa kıyılarına kadar ulaşıyorlar. Buradan da küçük botlarla denizden İngiltere'ye geçiyorlar.
Bu rota, sadece göçmenlerin değil, kaçakçılık için gerekli olan botların ve diğer araç-gerecin taşınması için de kullanılıyor. İngiltere'den gelen açıklamaya göre, Türkiye ile işbirliği hem bu kaçak göç rotasının Türk topraklarındaki "ayağının" yok edilmesi, hem kaçakçılık ağını işleten çetelerin ortadan kaldırılması konusunda ortak operasyonlar ve istihbarat paylaşımını içeriyor. Açıklamada, İngiltere'nin bu işbirliği çerçevesinde Türkiye'de, Türk Polis Teşkilatı'yla ortaklaşa çalışacağı bir de "insan kaçakçılığıyla mücadele mükemmeliyet merkezi" kurulması için finansman sağlayacağı bilgisi de yer aldı.
NEDEN ANKARA AÇIKLAMA YAPMADI?
Buraya kadar rutin bir anlaşma görüntüsü mevcut. Ancak sorun, , bu anlaşmanın Londra tarafından açıklanırken, İngiliz Başbakanı sosyal medyada coşkulu paylaşımlar yaparken, Türkiye'den bu konuda, ne Dışişleri, ne de İçişleri Bakanlıklarından hiç ses çıkmamış olması.
Nitekim Ana muhalefet Partisi CHP'nin Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, sosyal medyada yaptığı paylaşımda bu çelişkiye dikkat çekti. Kılıçdaroğlu'nun paylaşımı sonrasında İçişleri Bakanlığı bir açıklama yapsa da, bu açıklamada sadece yasadışı göçle ilgili Türkiye'nin pek çok ülkeyle yaptığı gibi, İngiltere ile de"işbirliği yapılmakta olduğu" gibi gelir-geçer bir ifadeyle yetinilmiş olması ayrıca dikkat çekici.
GÖÇMEN İADESİ DE ANLAŞMAYA DAHİL Mİ?
İngiltere'den gelen resmi açıklamalarda yer almayan, ancak İngiliz gazetelerine yansıyan bilgi ise, Türkiye ile İngiltere arasındaki kaçak göçle mücadele görüşmelerinde, bir de "geri kabul anlaşmasının" müzakerelerinin yapılmakta olduğuydu. Nitekim CHP Lideri Kılıçdaroğlu da paylaşımlarında İngiliz medyasında çıkan bu haberlere atıf yaptı.
TÜRKİYE "GÖÇMEN DEPOLAMA MERKEZİ" Mİ OLUYOR?
Tüm bu gelişmeler çerçevesinde kamuoyunda ortaya çıkan soru ise şu;
AK Parti hükümeti daha önce AB ile yaptığı, kaçak göçmenlerin Türkiye'ye geri kabulüne ilişkin anlaşmanın bir benzerini, Brexit ile AB dışında kalmış İngiltere ile de mi yapıyor?
Bu soru, daha birkaç ay önce İngiltere'nin Ruanda ile yapmış olduğu, tüm dünyada yankı uyandıran "yasadışı göçmen gönderme" anlaşması da hatırlandığında, Türkiye için çok ciddi sorunlar yaratabilecek bir gelişmenin de habercisi gibi.
Ruanda ile yapılan anlaşma İngiltere'nin, milliyetlerine bakılmaksızın iltica başvuruları kabul edilmeyen tüm kaçak göçmenleri Ruanda'ya göndermesini içeriyordu. Ancak uluslararası hukuka da, insan haklarına da aykırı olan bu anlaşma, İngiltere Yüksek Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkeme, Ruanda'ya 3. ülkelere mensup kaçak göçmenlerin gönderilmesinin yasal olarak mümkün olmadığına hükmetti.
İngiliz yüksek mahkemesinin bu kararı, İngiliz hükümetinin de elini kolunu bağladı. Bu açıdan bakınca, İngiltere'nin Türkiye'yle, 3. ülke vatandaşı olan kaçak göçmenleri göndermesi, bu yönde bir anlaşma yapması pek mümkün görünmüyor. İngiltere ile müzakere edilmekte olan anlaşmanın, ancak bu ülkeye kaçak yollarla giren Türk vatandaşlarının geri gönderilmesiyle ilgili olma ihtimali büyük.
Ancak İngiltere ile anlaşma sadece kaçak Türk vatandaşlarını kapsıyor olsa bile, bu durum Türkiye açısından iç acıtıcı;
Belli ki özellikle son dönemde iyice derinleşen ekonomik kriz, ifade özgürlüğündeki kısıtlamalar, yargı bağımsızlığı konusundaki artan endişeler, Türkiye'yi "kaçak göç rotası" olmaktan çıkarıp, "kaçak göç kaynağı" haline getiriyor.
Nitekim İngiliz hükümetinin açıkladığı resmi rakamlar da bu durumu teyid eder nitelikte; İngiltere'ye kaçak yollardan girmeye çalışırken yakalanan Türk vatandaşı 2022'de 1076 kişi, 2023'ün ilk çeyreğinde ise 127 kişi olarak açıklandı.
Daha önceki yıllarda bu sayılar, iki elin parmaklarını geçmiyordu oysa ki...