Turgut Reis’in Trablusgarb’ı Fethi 15 Ağustos 1551
Halit Kanak 01 Ocak 1970
Turgut Reis’in Tunus kıyılarına oldukça yakın Cerbe Adasındaki Karargâhına gelen Divân Çavuşu elindeki dâvet emrini içeren fermânı saygıyla Turgut Reis’e takdim etti. Turgut Reis fermânı öperek başına koyduktan sonra, hürmetle açtı. Fermânda, derhal İstanbul’a gelmesi emrediliyordu. Ufukta düşman gemisi arar gibi sabit bir noktaya baktıktan sonra, “Bana derhal Reislerimi bulun” dedi.
Sonra, yanında en meşhur kaptanlardan gelecekte Cezayir Beylerbeyi olacak Mehmed Reis, Barbaros'un yeğeni Gâzi Mustafa Reis, Hasan Kelle Reis, Deli Câfer Reis, Kara Kadı Reis, gelecekte Kaptan-ı Deryâ olacak Uluç-Ali Reis olduğu hâlde Cihan Başkenti İstanbul’a vardı huzura çıktı.
Türk HâkânıKânûniSultân Süleyman, huzuruna kabûl ettiği ve çok sevdiği Turgut Reis’e önce İyon Denizi kıyısında serhat boyundaki merkezi Preveze olan Karlı Eli Sancağına sancakbeyi olarak atandığını söyledi. Ardından Donanmay-ı Hümâyun’un kendisine teslim edilmesi talimatını verdi ve emirlerini sıraladı: “Baka Turgut Reis, ilk önce Malta'yı gereğince tahrip edeceksin. Densiz şövalyelere anladıkları dilden gözdağı vereceksin. Sonra Trablusgarb'ı istiyorum" dedikten sonra, Trablusgarb’ın Fethi müyesser olursa kendisini Trablusgarb’a Beylerbeyi yapacağı sözünü vermeyi unutmadı.
Türk Donanması; o zamana kadar Marmara Denizinin dışına hiç çıkmadığı halde, sırf Sadrâzam Rüstem Paşa’nın kardeşi diye Kaptan-ı Deryâyapılan Sinan Paşa tarafından hazırlandı. 90 harb gemisi, 80 adet nakliye gemisiyle Sinan Paşa Turgut Reis’in emrinde olduğu halde yola çıkıldı. Gemilerdeki 10.000 askerin 3.500’ü Yeniçeri, 6.500’ü ise Tımarlı Sipahi idi.
Donanma, Eğriboz Adasına uğradıktan sonra, Turgut Reis’in görev yeri Karlı Eli Sancağı’nın Merkezi olan Preveze’ye geldi. Her iki yerdede Turgut Reis’in “hazırlanın” talimatı verdiği 5.000’in üzerinde Levent gemilere alındı. Kısa süre sonra buradan hareketle Yunan Denizini geçerek Mesina Boğazından Sicilya’nın doğu kıyılarını kuzeyden güneye takiple Siracusa’nın az kuzeyindeki Augusto Limanına demirledi. 1.500 gözükara Levent’iyle karaya çıktı.
Turgut Reis, 100 Levent’i şehid olmasına rağmen 1.500 Levent’iyle kendisine iki gün boyunca direnen Augusta Kalesi’ni aldı. Yetmedi, Sicilya’dan yardıma gelen Don Hernando de Vega’nın komutasındaki Kuvvetleri şiddetli çarpışmanın ardından bozdu. Ganimetlerle birlikte yeniden denize açıldığında ise hedefinde, Kânûni’nin “gözdağı verin” dediği şövalyelerin barınağı Malta Adası vardı.
Ancak Malta’dan önce, bu adanın kuzey batısında bulunan Gozo Adası’na çıkıldı ve yaklaşık 7 bin kişiden oluşan ahâlisinin tamamı esir alınarak gemilere bindirildi.
Turgut Reis, takvimler 16 Temmuz 1551’i gösterdiğinde Malta’ya geldi. Aynı gün karaya asker çıkartarak adayı günlerce top atışıyla tahrip etti. Böylelikle emrin gereğini fazlasıyla yapmış ve şövalyelere gözdağı vermişti. Artık nihâyi hedefine yâni Trablusgarb’a geçebilirdi.
Öyle yaptı. İspanya'nın yardım gemileri göndererek desteklediği Trablusgarb'a ulaştı. 20 Aralık 1522’de Kânunî tarafından fethedilen Rodos’tan kovulan Saint-Jean Şövalyelerinin Malta’dan sonra toplandığı ikinci yer olan Trablusgarb’da şövalyelerin başında Gaspard de Vallier ile yardımcısı Desroches birlikte kaleyi savunmaya hazırlanıyordu.
Yavuz’un Mısır’ı Fethiye birlikte elimize geçen Bingazi’den başka, Trablusgarb’a 35 - 40 km. uzaklıkta Murad Ağa’nın idâresindeTâcûre denilen yerde birde üssümüz vardı. Turgut Reis vakit kaybetmeden karaya 6.000 asker ile 40 top çıkartarak başına Sinan Paşa’yı geçirdi. Kendisi dışarıdan yeni takviye almış olan Trablusgarb’ı denizden ablukaya alarak hücuma geçti.
Şiddetli çarpışmalardan sonra 15 Ağustos 1551'de Trablusgarb düştü. Ölümüne mücadele eden şövalyeler Rodos’tan sonra buradanda sökülüp atıldı. Ancak Sinan Paşa, Sadrâzam olan ağabeyi Rüstem Paşa’dan emir aldığını söyleyerek Murad Ağa’yı Beylerbeyi yaptı. HâlbukiKânûni Turgut Reis’e söz vermişti. Buna rağmen sesini çıkartmadı. Levent’lerini alarak görev yeri Preveze’ye doğru hareket etti.
Bu arada beklenmedik bir şey oldu. Bütün Osmanlı Donanması da Turgut Reis’in peşine takıldı. Turgut Reis gemi kaptanlarına, reislerine “yapmayın bu yaptığınız isyandır” dediysede söz geçiremedi. Hepsi birden “Bizim Kapta-ı Deryâmız sensin. Sen nereye biz oraya” diyorlardı.
Bu durum Kaptan-I Deryâ Sinan Paşa’yı panikletti. Eğer donanmayı İstanbul’a götüremezse hem kendisinin hemde ağabeyi Sadrazâm Rüstem Paşa’nın boyunları vurulurdu. Tek çâre Turgut Reis’e yalvarmak kalıyordu. Öyle yaptı.
Turgut Reis, “insanlık bizde kalsın” dercesine talimatını verdi “İstanbul’a gidiyoruz.” Ve bütün donanma peşinde olduğu halde İstanbul’a sâlimen varıldı. Turgut Reis, ancak 5 yıl sonra Murad Ağa’nın vefât etmesi üzerine Kânûni tarafından Trablusgarb’a Beylerbeyi olarak atandı. Üstelik ömür boyu bu görevi yapacaktı. Bugüne kadar ve bundan sonra hiç kimse ömür boyu bir göreve getirilmedi. Kânûni hem sözünde durmuş, hemde önemli bir imtiyaz vermişti.
Turgut Reis şehid olana kadar 9 yıl bu görevde kaldı. Görev yaptığı süreçte pek çok zaferlere imza attığı gibi, Çad’ın güneyindeki kabileleri dâhi İstanbul’a bağlamış, devletin sınırlarını Orta Afrika’ya taşımıştı. Fakat Malta Kuşatması sırasında 17 Haziran 1565 tarihinde 80 yaşında şehid oldu ve Trablusgarb'a getirilerek defnedildi. Bodrum'a 19 km. mesafede bulunan Turgutreis mahallesinde (Karatoprak) çoban Veli’nin oğlu olarak dünyaya gelen Turgut Reis, kahramanlıklarla dolu bir hayat yaşamıştı.
Tunus’ta bulunan soyadı Dragut olan torunları her sene Bodrum yakınlarındaki Turgut Reis’in doğduğu toprakları ziyaret ederler. Libya karışmadan kısa süre önce Turgut Reis’in Trablusgarb'taki türbesini ve TİKA'mızın restore ettiği Osmanlı Kışlasını ziyâret etmiştim. Mekânın Cennet olsun KOCA REİS..