Prigozin öldü ama film devam ediyor: Baba filmini aratmayan hakikatler…
Ahmet Kasım HAN 01 Ocak 1970
Vladimir Putin’in şefi, kendisine bağlı paralel güvenlik örgütünün lideri, Rusya’nın kamu-özel sektör işbirliği konusunda medâr-ı iftiharı Wagner askeri şirketinin lideri, 23- 24 Haziran ayaklanmasının serkerdesi (elebaşı) Yevgeni Prigozin öldü… Ona, “yap-işlet-devret” demişlerdi. Mesajın son kelimesini zamanında anlamadığını söyleyebiliriz…
Doğrusu, sonuç hiç şaşırtıcı olmadı.
Yine de olaylar, sonunu kuvvetle tahmin ettiğiniz; ama olayların heyecanlı kurgusunun sizi cezbettiği, ekranın karşısına mıhladığı, entrika dolu iyi bir aksiyon filminden bekleyeceğimiz gibi cereyan etti. Demem o ki, yönetmenin hakkını yememek lazım. Olan biteni duyar duymaz aklıma, Francis Ford Coppola’nın yönettiği Baba filminin (1972) meşhur vaftiz sahnesi geldi.
Nedenini anlatmadan, dilerseniz, biraz arka planı konuşalım...
Prigozin, sağ kolu Dimitri Utkin ve ekibi ile birlikte, görüntülerden düşürüldüğü oldukça açıkça anlaşılan uçakta öldü. Olayın hemen öncesinde, Prigozin’e yakın olduğu bildirilen Rusya Federasyonu Hava ve Uzay Güçleri Komutanı Sergey Surovikin’in de görevden alındığı bildirilmişti.
“General Kıyamet” lakabıyla bilinen Surovikin, Prigozin’in uçağını düşürdüğü anlaşılan hava savunma birliklerinin de komutanıydı. Surovikin’den muhtemelen “bir daha haber” alamayacağız. Misal, Rusya’nın 58. Ordusunun eski komutanı Ivan Popov’dan alamayacağımız gibi. Popov da, yaklaşık Wagner darbe girişimi zamanında, askerlerine hitaben kaydettiği söylenen dört dakikalık bir sesli mesajda, aynı Prigozin gibi, savaşın gidişatını eleştirmişti.
Surovikin; Suriye iç savaşından sonra “Rusya Federasyonu Kahramanı” unvanıyla taltif edilmiş tecrübeli bir asker. Sicili kabarık: 1991 yılında Gorbachov’u devirmeyi hedefl eyen darbe girişiminde, darbeyi önlemeye, demokrasiyi korumaya, çalışan üç sivilin ölümünden sorumlu tutulmuş. Sovyetlerin Afganistan’ı işgalinde Spetsnaz’da (özel kuvvetler) görev yapmış; Çeçenistan Savaşında rol oynamıştı. Burada kaybedilen her bir Rus askeri için üç Çeçen öldüreceğini ilan etmiş! Çeçen sivillerin korunması yönündeki talimatları kınamış. Sivilleri vurmak pahasına, tüm hedefl ere saldırmak istemiş. Bunu istediği kadar hoyratça yapamamaktan şikâyet bile etmiş! (Hatırlatma parantezi: Rusya’nın Çeçenistan’da giriştiği savaşın insani boyutunu bilenler, bir de bu talimatlar olmasaydı, Ruslar daha ne yapacaktı diye merak edebilir. Sadece ikinci Çeçen Savaşında (1999-2009) 80 bin Çeçen sivil öldürülmüştü. Bu o dönem ülkenin nüfusunun kabaca %8’ine denk geliyor. 428 Çeçen köyünün 380’i bombalanmış, binaların %70’i yerle bir edilmişti.) Suriye iç savaşının ibresinin Esad rejimi lehine değişmesini sağlayan komutan olarak anılıyor. Wagner ve Prigozin ile de burada yakınlaşıyor. Surovikin; Ukrayna’nın işgalinde ilk olarak Güney Grup Güçleri komutanı oldu. Ardından, bu görev Prigozin’in Wagner ayaklanması esnasında eleştirdiği ve görevden alınmasını istediği en önemli isimlerden Genel Kurmay Başkanı Valeri Gerasimov bu göreve getirilene kadar, tüm Rus güçlerinin komutanlığını yaptı. Wagner Ayaklanması esnasında Prigozin; Gerasimov’un kovulmasını, hedef gözetilmeksizin Ukrayna’nın bombalanması yanlısı olan Surovikin’i överek, yeniden göreve getirilmesini istemişti.
Şimdi gelelim Baba filmi, özellikle de vaftiz sahnesi, niye aklıma geldi?
O sahnede, bir yandan Michael Corleone, kız kardeşi Connie’nin oğlunun vaftiz babası olmak üzere kilisede törene katılırken; diğer taraftan ağabeyi Sonny’yi öldüren ve ailesinin rakibi olan “patronların” üzerine yolladığı tetikçiler, düşmanlarının hepsini en beklemedikleri yerlerde ve anlarda öldürürler. Michael “iş”in tamamlandığı haberini, vaftiz töreni sonrasında kiliseden çıkarken kulağına fısıldanan haberle öğrenir. O da bir fısıltı ile cevap verir. Vaftiz oğlunun ağlama seslerinin ardında kaybolan o fısıltılarda ne dendiğini seyirci hiç duymaz; ama tahmin edebilir! (Malûmatfurûş parantezi: Hadi bizim komploculara da selam çakalım! Erkek bebeğe, yönetmenin, neredeyse yeni doğmuş kızı, Sofia Coppola can vermektedir. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir; iyi mi?) Tüm tören boyunca Michael ve adamları sanki hiçbir şey olmuyormuş gibi, istifl erini bozmadan davranırken; plan saat gibi işlemektedir. Nihayetinde törenin sonrasında kendi oğlunun vaftiz törenine katılacak kadar yaşamasına izin verilen, ancak Sonny’nin ölümünde başrol oynamış olan, kız kardeş Connie’nin kocası, enişte Carlo da Michael’in emriyle boğdurulur.
İşte böyle.
Surovikin, Haziran’daki ayaklanma girişiminden bu yana ortalıkta olmadığı halde, görevden alınması için Prigozin’in uçağının düştüğü günün seçilmesi; Ayaklanma esnasında kendisine bağlı Wagner güçleri, kimi raporlara göre altı helikopter ve bir tane çok kıymetli komuta-kontrol uçağını (Il-22M), düşüren Prigozin’in kendisinin de uçaktayken vurulması; Ve nihayet, bu sıralarda Putin’in Ukrayna sınırı yakınında, Sovyetler Birliğinin Nazi Almanyası karşısında en önemli zaferlerinden birisini kazandığı Kursk’da, düzenlenen bir anma toplantısında hamasi bir konuşma yapıyor olması… Tüm bunlar bütün aktörleri tamam, bir tür “Cosa Nostra Russa” (Rus usulü mafya) hikâyesine dönmüş Rusya’da meydan gelen bu kanlı vaftize ilişkin olarak tesadüfleri göz ardı edebileceğimizi gösteriyor.
Putin, ülkesinin kamu yolsuzluk endeksi notunu, yirmi senedir düzenli olarak yüz üzerinden yetmişten yukarıda tutmayı becermiş. Hani yolsuzluk üzerine yüksek lisansı yapsan, o notla master (usta) derecesini alırsın! O derece. Üstelik kimilerine göre bir “mafya devleti” haline gelmiş olan Rusya’da, senede yüz kırk bin dolar maaş alıp, resmi mal beyanına göre; şahsı adına 77 metre kare daire, iki adet eski Sovyet döneminden kalma araba, bir römork, bir de Lada Niva arazi aracından başka (Mamafih (bununla birlikte, durum böyleyken) parantezi: Araca Opel motor taktırarak “milli ve yerli” duruşu zedelediğini kendi sözlerinden öğreniyoruz ama, o kadar kusur da…) dünya malı niyetine sırtına giyecek hırkası bile olmayan bir lider olduğu halde. Bakmayın münafıkların servetinin 200 milyar doları aştığını söylediğine; Rusya’nın sayfiyesi Karadeniz kıyısında 17.650 metre karelik bir saray sahibi olduğu; 100 milyon dolarlık mega yatının, bir milyon dolarlık saat koleksiyonunun bulunduğu dedikodularına… Panama merkezli hukuk firması Mossack Fonseca’nın ortalığa dökülen 2.6 terabaytlık gizli verisinden oluşan meşhur Panama Belgelerine göre, çoğu gayrimenkulden oluşan servetinin akraba, taallukat üzerindeki off shore ve kabuk şirketlere gizlenmiş olduğunun ortaya dökülmesine de aldırmayın. Oligark Mihail Hodorkovski, 2003 yılında yolsuzluk ve vergi kaçırma suçundan içeri atılınca, başlarına aynı şeyin gelmesinden çekinen, ve “iş”in olurunun ne olduğunu sorgulayan, diğer oligarklara, muhtemelen kısmen zaten sayesinde edindiklerine, edineceklerine inandığı, gelirlerinin %50’sini şahsına transfer etmelerini “önerdiği” haberlerini de bir yana bırakın...
Ben size şimdi başka bir hikâye anlatacağım. Bizde tanınmayan bir isim Aleksey Ulyukayev. 2017’de Rus Ekonomi Bakanı. O dönem kabinedeki teknokrat kadronun önemli ismi. İşte bu Ulyukayev, 2017 Kasım’ında, Rus petrol şirketi Rosneft’in başkanı İgor Seçin tarafından görüşmeye çağrılıyor. Görüşme sonunda, Ulyukayev’in ifadesine göre eline, içerisinde nadir şarapların bulunduğuna inandığı, ağır bir çanta tutuşturuluyor. Ancak, Seçin’in ofisinden çıkar çıkmaz tutuklanıyor. Çantadan, Seçin’in Ulyukayev’in kendisinden rüşvet olarak istediğini bildirdiği, ama dört resmi mahkeme celbine rağmen bu yönde ifadesini zahmet edip şahsen vermediği, 2 milyon dolar çıkıyor. Ulyukayev’in Seçin’den rüşvet istemek için konumunun ve ağırlığının uygun olmadığı; ayrıca kendisiyle görüşleri ters düşen bu kadar güçlü bir hasımdan rüşvet istemesinin de hayatın doğal akışına pek uygun olmadığı söyleniyor. Aslında bu sav pek de akla aykırı değil. Bir Bakanının devletin şirketinden, hem de Putin’in en yakın çalışma arkadaşından, rüşvet istemesi çok kolay görünmüyor. Ulyukayev de bu yöndeki suçlamaları şiddetle reddediyor. Esas meselenin teknokrat Ulyukayev’in, Seçin’in Rosneft’in orta ölçekte bir petrol üreticisi olan Bashneft’i almasına yönelik girişimine, esas olarak bu tür özelleştirmelerin devletin ekonomideki ağırlığının azaltılmasına yönelik olduğu gerekçesiyle, karşı çıkması olduğu iddiası yaygın. Teknokrat kafası işte, icraata çomak sokuyor(!) Kinaye bir yana, Ulyukayev’in bütünüyle masum olduğu da söylenemez. Kendi ifadesiyle: “Çok sık taviz verdiğim için, işin içinden sıyrılmak için kolay yolu seçtiğim, ve kariyerimi ve refahımı ilkelerimin önüne koyduğum için suçluyum”. Acı sözler…
“Haydi Coppola bu hikayeyi de çeksin”, diyesim var ama yaşam, dünyanın kimi yerlerinde, en azından bazen kurgudan daha iddialı, heyecanlı ve müstehcen olabiliyor; değil mi?