HAMAS, İsrail, ABD üçgeni…
Naim Babüroğlu 01 Ocak 1970
HAMAS, 7 Ekim 2023 sabahı saat 6.30 sularında, İsrail'in güneyindeki yerleşim yerlerine geniş kapsamlı “Aksa Tufanı” operasyonunu başlattı.
Yarım saatte, yaklaşık beş bin roketle İsrail'in güneyindeki yerleşim birimleri hedef alındı. Bazı HAMAS üyeleri, karadan ve planöre benzeyen araçlarla havadan İsrail’e sızdı. İsrail güvenlik güçlerine saldırılar düzenledi. Bazı kent meydanlarını kontrol altına alma girişiminde bulundular. Ele geçirdikleri İsrailli asker ve polisleri rehin alarak, kalkan olarak kullanmak üzere Gazze’ye götürdüler.
HAMAS’ın bu saldırısının, uzun süredir hazırlanmış, koordine edilmiş, kimin; ne zaman, nerede, ne yapacağı planlanmış bir operasyon olduğu ortaya çıkıyor.
***
İsrail’in Filistin’i işgali, uluslararası hukuka aykırıdır, şiddetle kınanmalıdır. İsrail’in yıllarca süren işgal politikası ve Filistin’i yok etme stratejisi insanlık suçudur. Bu gerçek her platformda dile getirilmelidir. Ancak, HAMAS’ın bu kadar kapsamlı bir operasyonundan, MOSSAD dahil İsrail istihbarat ağının ve ABD istihbaratının (CIA) bilgisi olmaması mümkün mü sorusu anlamlı.
İsrail’li General R. Aliyan: “Hamas, Gazze Şeridi'nde cehennemin kapılarını sonuna kadar açtı. Bunun bedeli çok ağır olacak” dedi. Belli ki, Gazze şeridi İsrail’in ilk hedefi olarak belirlenmiş.
ABD Savunma Bakanı açıklaması şöyle: “Pentagon, İsrail’in kendini savunmak için neye ihtiyacı varsa sağlamaya hazır.” Açıklamada, bölgede uzun sürecek bir savaşın işareti veriliyor.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev: “Altı Gün Savaşlarının 50. yıldönümünde Hamas ile İsrail arasında çatışmaların başlaması beklenilebilecek bir olaydı. Washington ve müttefiklerinin ilgilenmesi gereken buydu” açıklamasını yaptı. Alı Gün savaşlarıyla, 1973 Arap-İsrail savaşını kastediyor. Medyedev, bir devletin çok basit işleyiş kuralını hatırlatıyor.
***
1973 Arap-İsrail Savaşı (Yom Kippur Savaşı), 6 -25 Ekim 1973 tarihleri arasında Mısır ve Suriye liderliğinde, Arap devletlerinin İsrail'e karşı başlattığı bir savaştır. HAMAS, 1973 savaşının 50’nci yıldönümünde, 7 Ekim 2023 sabahı saldırıyı başlattı. Bir devlet, bu savaşın yıldönümünde, hele 50’nci yılında kendisine karşı yönelebilecek saldırılara karşı hiyerarşik bir zincirle tüm önlemleri alır. İsrail neden almadı?.. Saldırının yapıldığı Gazze sınırında görevli askerler, neden hiçbir tedbir almadılar?.. Ve sorular uzar gider…
İsrail, dünyanın en gelişmiş elektronik savaş sistemlerine sahip. MOSSAD, son derece gelişmiş teknolojik araçlarla donatılmış, güçlü bir istihbarat örgütü. Gelişmiş son nesil teknolojik sistemlere sahip İsrail’in hem Gazze’de ve hem de HAMAS’ın içinde yüzlerce istihbarat elemanı var. Bu istihbarat görevlileri de uyudular…
Çok sayıda ülkeye, “Pegasus” istihbarat toplama programını satan bir İsrail’den söz ediyoruz. “Pegasus” programı, insanların telefon konuşmalarından, tüm sosyal medya yazışmalarına kadar tüm iletişimi takip eden bir sistem.
Bu denli, gelişmiş istihbarat ağına sahip bir devletin, bu kadar kapsamlı bir operasyon hakkında bilgi almaması mümkün mü? Beş bin yıllık yazılı savaş tarihi incelendiğinde, böyle bir istihbarat yetersizliğinin örneğini bulmak çok güç.
Yanıt, İsrail’in başlatacağı geniş kapsamlı operasyon sonucunda, “kazançlı çıkan taraf kim olacak” sorusunun cevabında gizli. HAMAS’ın bu saldırısıyla İsrail, bölgede kısa süreli bir savaşın değil, uzun yıllar alacak topyekûn bir savaşın adımını atmış oldu. Ve bölge yeniden şekillenecek. Olan zavallı Filistin halkına olacak.
***
- ABD Başkanlık seçimi, 5 Kasım 2024’te yapılacak. Trump’ın kazanma olasılığı yüksek. Trump, İsrail-Filistin arasında iki devletli çözümü savunuyor. İsrail ise, iki devletli çözüme tümüyle karşı. Çünkü, bu çözüm “Vaat Edilmiş Topraklar” inancına aykırı. HAMAS’ın saldırısı ve ardından İsrail’in başlatacağı savaş bu çözümü ortadan kaldırmıştır.
- Rusya Ukrayna savaşında ABD istediği sonucu alamadı. Rusya, askeri ve ekonomik yönden çökmedi. Rusya’ya İran ve Çin destek sağlıyorlar.
- Çin Orta Doğu’ya pençesini attı. Suudi Arabistan ve İran arasında normalleşme süreci için arabuluculuk yapıyor. Körfez ülkeleri-İran arasındaki işbirliği, ABD’nin kırmızı çizgisi. İran’la bu ülkelerin yakınlaşmasının engellenmesi ABD için yaşamsal önemde.
O halde, İsrail için hedef, Gazze, Batı Şeria; Suriye’de Golan tepeleri ve Lübnan’da Hizbullah’tır. ABD için stratejik hedef İran’dır.
HAMAS’ın saldırısıyla dünya kamuoyu hazırlanmış ve İsrail’in ABD/İngiltere desteğinde başlatacağı savaşa meşru müdafaa gerekçesi kazandırılmıştır.
Orta Doğu’da sınırların değişmesi için işaret fişeği atılmıştır.
ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Kissinger 2014 yılında, Amerikan NBR Radyosuna verdiği demeçte, “1919-1920 yıllarında yapılan ittifaklarla kurulan ulusal sınırlar bir bütün olarak yıkılmalıdır” demişti. Şimdi bu aşamaya gelindi…
***
1948: İsrail kurulduğunu ilan etti. Arap ülkeleri engelleyemedi. Zaten 1800’lerde başlayan toprak satışı sayesinde İsrail kuruluşu için altyapı oluşmuştu.
1978: Camp David Anlaşması ile Musır İsrail’i tanımış oldu.
1994: Ürdün anlaşmayla İsrail’i tanıdı.
2003: İsrail’e şiddetli karşı olan Irak’ı ABD işgal etti ve parçalandı.
2011: İsrail’e şiddetli tepki gösteren Libya ve Suriye’ye savaş ilan edildi ve bu ülkeler parçalandı.
2017: ABD Kudüs’ü başkent ilan etti.
2019: İsrail’in işgal ettiği Suriye’ye ait Golan tepelerini ABD İsrail toprağı olarak kabul etti.
2020: ABD’nin hazırladığı İbrahim Anlaşması’yla, Arap ülkeleriyle İsrail’in normalleşmesi başladı. Sonuçta, İsrail’in önünde bir engel kalmadı. Arap-İsrail sorunu; önce İsrail-Filistin sorununa, şimdi de İsrail-HAMAS sorununa indirgendi. Irak, Suriye, Libya parçalanırken Arap ülkeleri ne yaptı? ABD’nin bu projesi bir sır değildi. Şimdi sıra; İran’da ve haritaların değişmesi sürecinde.
Bu süreçte Türkiye, tarafsız bir politika izlemeli ve iç cephesini güçlendirmelidir. Stratejik soruna dönüşen sığınmacı/yasa dışı göçmen konusunu çözmelidir.
Ve tarih bir dikiz aynası, arada bir bakılması gereken…