Fakirliği daha nasıl anlatabilirim?
İbrahim Kahveci 01 Ocak 1970
Aklım çok karışık. Olanları anlamakta çok zorlanıyorum.
Bir toplum nasıl bu hale gelebilir diye nerede ise delireceğim.
"Nasılsın" diye soranlara verdiğim cevap iki şıklı: "Beni soracak olursanız hiç bir mesele yok, gayet iyiyim; lakin ülkemizi soracak olursanız deliriyorum..."
***
Hatırlarsanız emeklilerin ortalama gelirini vermiştim. SGK kayıtlarına göre emekli-dul-yetim olarak toplam ücret alanların kişi başına gelirlerine bakarak durumu çözmeye çalışmıştık:
"Emekli-dul-yetim" olarak SGK'dan ücret alanların kişi başına aylık gelirleri asgari ücretin yüzde yaklaşık yüzde 20 üzerindeymiş. 2014 sonrası SGK'dan ücret alanların kişi başı geliri hızla gerileyerek 2023'de asgari ücretin yüzde 21,7 altına düştüğünü gördük.
Yani SGK'nın ücretleri asgari ücretin yüzde +20 üzerinden yüzde -21,7 altına düştü. Bu ne demek biliyor musunuz? SGK'dan ücret alanların aylıkları yarı yarıya düşürülmüş. Her bir emekli, her bir dul ve yetim eskiye göre almaları gereken ücretin yarısını alıyorlar.
Ve bunların büyük kısmı iktidarı destekliyor.
Ayrıca emekli-dul-yetim toplam maaş ödemelerinin GSYH payına baktım. Yaklaşık olarak GSYH'nın yüzde 7,0'si bu ücretlere gidiyormuş. Lakin bu havuzu da kısmışlar ve 2022 yılında SGK'nın emekli-dul-yetim maaş ödemeleri GSYH'nın yüzde 4,46'sına gerilemiş olduğunu gördük.
Ama asıl vahim olan şuydu: Daha önce 9-10 milyon emekli-dul-yetimin toplam maaş ödemeleri GSYH'nın yüzde 7,0'leri ederken şimdi 15 milyonu aşan bu sayıya GSYH'nın yüzde 4,46'sı ödenmişti. Ve böylece emekli-dul-yetime kişi başına ödenen maaşın GSYH'ya oranı yarı yarıya düşüş göstermişti.
Hem asgari ücrete göre hem de GSYH'ya göre emekli-dul-yetim aylıkları yarı yarıya düşmüş oldu.
***
Bunları daha önceki yazılarımızda vermiştik.
Bugün de çalışanların durumuna bakacağız.
TÜİK GSYH verisinde toplam GSYH ve buradan "Toplam İşgücü Ödemeleri" verisini açıklıyor.
Ayrıca SGK kayıtlı çalışanların günlük brüt ücretlerini veriyor.
Şöyle bir hesap yönetimi ile gittik: Çalışan sayısı başına ülke gelirinden ne pay alınıyor?
Hatırlar mısınız bilmiyorum ama buna benzer hesabı turizm verilerinden hesaplamıştık. Bakanlık verileri turist başına harcama ve turist başına geceleme sayılarını veriyordu. Tamam, turist başına harcama artmış olabilir ama ya turist geceleme sayısını artırmış ise... Mesela turist başına harcama 800 dolardan 1000 dolara çıkıyor ama turistin geceleme sayısı da 8 günden 10 güne çıkmıştır. İşte bu durumda o turistin gün başına harcamasında bir reel değişim olmamıştır.
Bu mantık ile turist başına geceleme harcamasını çıkartmıştık. Ve görmüştük ki, turist hem daha az geceliyor ama hem de daha fazla harcayarak gün başına ilk kez 100 doların üzerinde ödeme yapıyor.
Yakın tarihte ilk kez turizmde geceleme başına 70-80 dolar bandından 120 dolara çıkan bir harcama oluyordu.
Tıpkı bu düşünce ile şimdi 1 çalışan başına gelire bakalım. Tabi burada farklı verileri de kullanacağız.
GSYH verisinde başlayalım: TÜİK toplam rakamları verdiğinden biz oradan kişi başına gelire ineceğiz.
Mesela 2009 yılında 8 milyon 976 bin çalışan var (ücretliler daha geniş ama bir izlenim vermek açısından çalışan sayısından gidiyoruz). Bu çalışanlar 1 trilyon liralık GSH içinden 269 milyar lira gelir elde ediyor. (%26,73)
Lakin zamanla çalışan sayısı GSYH artışından daha hızlı artıyor. Bu nedenle ücretlilerin payı artış gösterse de 1 ücretli başına gelir tam tersine düşüyor. Örnek olarak 2009 yılını 2016 yılı ile karşılaştıralım: 2016 yılında çalışan sayısı 13 milyon 775 bin kişiye çıkarak ücretlilerin geliri 840 milyar liraya ulaşıyor. Böylece 2009 yılında ücretlilerin GSYH içindeki payı yüzde 26,73'den 2016 yılında %31,99'a yükseliyor.
Oysa kişi başına çalışanın geliri GSYH ya oranla 2009 yılında 26,03'den 2016 yılında 23,59'a düşüyor.
Burada toplam ücretliler yerine çalışan sayısının gelirine baktığımızda ortada GSYH'ya oranla müthiş bir fakirleşme sözkonusu.
Bakınız asıl çöküş 2022 yılında yaşanıyor. Geçen yıl 1 çalışanın gelirden aldığı pay 15,33'e kadar geriliyor. Yeniden ifade edelim ki bu pay 2009 yılında 26,03 seviyesindeydi.
Veya tersten söyleyelim: Çalışan başına ücret geliri eğer 2009 yılı seviyesine çıkması gerekiyorsa her bir çalışanın yıllık geliri yüzde 70 daha yukarıda olmalıydı.
Veya bir başka açıdan söyleyelim: Geçen yıl çalışarak elde ettiğiniz gelir yüzde 70 daha fazla olmalıydı.
İşte bu gelir kaybı ülkenin verimsiz ve fakirliğe nasıl mahkum hale geldiğini gösteren tablodur.
Ama biz bir de SGK kayıtlarından resmi çalışanlar ve onların geliri üzerinden hesap yapalım. (burada SGK kayıtlarındaki aylık ücreti yıl sonu aralık ayı üzerinden brüt ücret olarak alıyoruz)
2009 yılında SGK'ya kayıtlı bir çalışan saatlik 40,20 lira brüt ücret alıyordu. Bu ücretin GSYH payı 3,99 ediyordu. Oysa 2022 yılında saatlik brüt ücret 378,68 liraya yükseliyor ama bunun GSYH payı artık 2,52'ye düşmüş durumda.
Buna göre eğer bir çalışanın ücret payı GSYH oranında artsaydı alacağı ücret yüzde 60 daha fazla olmalıydı. Yani hem TÜİK GSYH ücretliler payı hem de SGK kayıtlı çalışanların GSYH payı çok ciddi oranda gerilemiş durumda.
Ya da şöyle bitirelim: Türkiye büyüyor ama çalışanlar ve emekliler fakirleşiyor.