Peygamber’in Emir ve Öğütleri
Mehmet Şevket Eygi 15 Mayıs 2007
PEYGAMBER hiç yalan söylememiştir, hangi konuda konuşmuşsa doğrusunu söylemiş ve bildirmiştir. Bizim mutluluğumuz, selâmetimiz, necatımız (kurtuluşumuz) için ne gerekiyorsa hepsini anlatmış, söylemiş, açıkça bildirmiştir. Kuru kuruya Peygamber’e iman ettim demekle iş bitmez. Onun haber verdiklerini yeterince öğrenmek, öğrendiklerimizi hayatımıza tatbik etmek (uygulamak) gerekir. Peygamber bize neler emr etmiştir, neleri yasaklamıştır, nasıl öğütler vermiştir? Bunlardan birkaçını burada yazmak istiyorum:
(1) Gerçek, tasdikî bir imana sahip olmamızı istemiştir. İnançla ilgili bilgimizin, kültürümüzün Kur’ân’a, Sünnete, Peygamberin râşid (olgun) haleflerine ve halifelerine uygun olması gerekir. İnanç konusundaki yanlışlıklar sapıklıktır.İnanç konusunda büyük din imamlarına (önderlerine) tâbi ve bağlı olmamız gerekir.
(2) Peygamber, imandan sonra beş vakit namazı emr etmiştir.Bunu da eda etmemiz (dosdoğru kılmamız) gerekmektedir.
(3) O bize cemaati, birliği, bizden olan emir sahibine itaat etmeyi emr etmiştir. “Zamanındaki emîre (veya imama) biat etmeden ölen kişi sanki câhiliyet ölümüyle ölmüş olur” buyurmuştur.
(4) Peygamber bize nefs-i emmâremizle (Kötülükle çok emr eden benliğimizle) cihad yapmayı emr etmiştir.
(5) Yine bize saldırgan küffar ile cihad etmeyi emr etmiştir.
(6) Peygamber bize iyi ahlâklı, erdemli (faziletli), yüksek karakterli olmayı emr etmiştir. Kötü ahlâktan (huylardan, alışkanlıklardan) kaçınmayı emr etmiştir.
(7) Allah’ın Resûlü bize gururlu, kibirli olmayı yasaklamış, mütevâzı, alçakgönüllü olmayı emr ve tavsiye etmiştir.
(8) O bize lüksü, israfı, saçıp savurmayı, Nemrud ve Firavun gibi yaşamayı yasaklamış; kanaatli olmayı, ihtiyacımızdan fazla tüketmemeyi emr ve tavsiye etmiştir.
(9) O bize din düşmanlarını, küffarı dost ve veli edinmemeye dair ilâhî ayetler getirmiş ve bu konuda bizi uyarmıştır.
(10) Peygamber bize iyiliği, cömertliği, misafirperverliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı emr etmiş, “Yarım hurma ile olsun kendinizi Cehennem ateşinden korumaya bakınız” buyurmuştur. Peygamber cömertliği, keremi övmüş, cimriliği yermiştir.
(11) Peygamber bize, hayat tarzı bakımından çok güzel bir örnek ve model olmuştur.
(12) Peygamber bize lisan âfetlerinden korunmamızı, ya hayırlı sözler söylememizi, yahut susmamızı emr etmiş; bizleri gevezelik, zevzeklik, gıybet, yalan, iftira, nemime (lâf ve söz taşımak), fitne ve fesada, nifak ve şikaka yol açacak konuşmalardan kaçınmamızı kesinlikle tenbih etmiştir.
(13) Peygamber bize, ebedî mutluluğa erişmemiz, kurtulmamız, Cennete girmemiz için; kendisini annemizden, babamızdan, eşimizden, çoluk çocuğumuzdan, en yakın dostumuzdan daha fazla sevmemizi öğütlemiştir. O bu sevgiye muhtaç değildir, biz O’nu sevmeye muhtacız.
(14) Peygamberimiz bize merhametli olmayı, insanlara ve hayvanlara ve bitkilere zulm etmemeyi sıkı sıkı tenbih etmiş, bu yolda bize örnek olmuştur. “Merhamet etmeyene merhamet edilmez” diyerek bizi uyarmıştır.
(15) Peygamber bizi haram yeme konusunda uyarmış, haramın; yiyeni ve edineni cehenneme sürükleyeceğini, azaba sebep olacağını bildirmiş, helâl ve tayyib şeyleri kazanmamızı, yememizi sıkıca öğütlemiştir.
(16) Peygamber, âdil olmamızı emr etmiştir.
(17) Hırsızlıktan yakalanmış olan Kureyş kabilesinin seçkin bir kadınını afvetmesi için şefaat dileyenlere “Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık yapmış olsaydı, (hiç tereddüt etmeden) ona da cezasını verirdim” demiş, istenilen şefaatı kabul etmemiş, böylece adalet ve eşitliğe bağlılığın örneğini vermiştir.
(18) Resulullah eline imkân geçse de, mütevâzı ve kanaatli hayattan ayrılmamış, bütün ömrü boyunca et ile buğday ekmeğini bir arada doyasıya yememiştir.
(19) Bütün mü’minlerin birbirlerini sevmelerini, kardeş olmalarını emr etmiş, “Birbirinizi sevmedikçe gerçekten (hakkıyla) iman etmiş olmazsınız” buyurmuştur.
(20) Peygamberimizin bize getirdiği kurtarıcı şeriatta her türlü riba kesinlikle haram kılınmış, Allah’a iman edenler ve ebedî mutluluğa kavuşmak isteyenler ribadan kaçınmak konusunda kesin şekilde uyarılmıştır.
(21) Ahmedî şeriatta parayı yığıp istif etmek, depolamak yani kenz yapmak haramdır. Paranın yeterli miktarı geçinmek için, geri kalan kısmı ticaret, sanayi ve diğer iş sahalarında sermaye olarak, bir kısmı da Allah’a malî ibadet yapmak, sâlih ameller işlemek için kullanılacaktır.
(22) Resûl-i Kibriya Aleyhisselâtü Vesselâm Efendimiz parayı sevmezlerdi, kendisi için para biriktirmezlerdi, vefatlarında parası çıkmamıştır. Zaten O, “Peygamberin mirası olmaz” buyurmuştur.
(23) Efendimiz, “Rüşvet alan da, veren de ateştedir” buyurmuştur.
(24) Efendimiz, insanların nimetlere en çok şükr edeni, zahmetlere en fazla sabr edeni idi. Bize bu konuda da örnek olmuşlardır.
(24) Efendimiz bizi aldatıcı, kahpe, yalancı dünya konusunda uyarmış; dünya oyuncaklarının ve tuzaklarının bizi Allah yolundan alıkoymaması için çok güzel öğütler vermiştir.
(25) Peygamber biz ümmetine hayırlı dualar etmiştir, bizim de O’na salât ve selâm getirmemiz, Sünnetini uygulamamız, O’nun yolundan ve izinden gitmemiz gerekir.
(26) Peygamber bizlere çok açık şekilde haramın azabının, helâlin hesabının olduğunu bildirmiştir.
(27) Peygamber çalışmayı, rızkını aramayı emr etmiş; asalaklıktan, tembellikten, dilencilikten (istemekten) çekindirecek öğütler vermiştir. “Helâlinden kazanan doğru tâciri Allah sever” buyurmuştur.
(28) Peygamber bizi dalkavukluktan, meddahlıktan (çok övücü olmaktan) yalakalıktan, tabasbustan, yağcılıktan men etmiştir.
(29) Peygamber bize âhir zaman fitnelerini ve alâmetlerini bildirmiş, onlara karşı uyarmıştır.
(30) Peygamber “Emaneti olmayanın dini de yoktur” buyurarak emanete hıyanet etmenin kişiyi dinden imandan çıkaracak çok büyük bir günah ve isyan olduğunu haber vermiştir. Veyl emanetlere hıyanet edenlere!.. Veyl, işleri, vazifeleri, memuriyet ve makamları ehil ve layık olanlara değil de eşe dosta, akrabaya, arkadaşa, partiliye, hemşehriye veren hâinlere!...