« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

M. METİN KAPLAN

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

21 Oca

2024

Vicdan muhasebesine davet

Ahmet Selim 01 Ocak 1970

Her türlü gayrete rağmen, bazılarına bazı şeyleri anlatmak mümkün olmayabilir. Hem de hiç ummadığınız kişilerden böyle bir anlayışsızlık görebilirsiniz.

Benim de bu türden birkaç hicranlı hatıram var. Ve o hatıralarım içimin bir köşesinde, fısıltı halinde bile olsa varlığını hissettirip durur. Tahammül etmişimdir ama; kabullenememişimdir, unutamamışımdır. O fısıltılar, bazen, sessiz gecelerde beni bir müddet meşgul eder periyodik olarak, Aradan 20-30 belki 40 yıl geçmiştir; ama hâlâ canlıdır. Anlatmaya çalıştım, anlayamadı; vermeye çalıştım, almadı. Sızlayan vicdanım değil, yüreğim. Bir noktada durmak ve ötesine sadece tevekkülle bakmak lazım…

… Peki bu alemde haşinliğin nobranlığın yeri var mı? Bir düşünür ‘hayat üç günden ibarettir’ demiş: dün, bugün, yarın. Nasibimiz neyse onu alıp gideceğiz. Kimler geldi, kimler gitti. Sevgi ve düşünce ile tanışmamışsak, gaflet edip durmuşsak, hangi nasiple nereye nasıl bir yüzle gideceğiz. Yenişehirli Avni Bey, “… rûz-i mahşerde nemiz var denecek; Biz günah etmedik ki insancasına” diyor. Öyle beğenirim ki bu “günah etmedik ki insancasına” sözünü.

İnsan doğmak yetmez. İnsan olmak ve insan kalmak ise; eğitimle ve tekâmülle gerçekleşir. İnsanlığımızı tartışılır hale getiren bir noktadaysak; birtakım mensubiyetlerin ve aidiyetlerin, sıfatların ve ünvanların hiçbir anlamı kalmaz. “Bu da insanlık mı?” dedirten haller eleştirilmez, sadece vasfı söylenip geçilir.Ruhuna saplanmış bir şey var ise, ona saplantı denilemez. Ziya Gökalp beyninde bir kurşunla yaşamış; o kurşun, saplantı değil, saplanandır. Neden öyle oluyor? Çünkü kurşun çıkarılabilecek yerde değil ve onunla yaşamak zorunda kalmış. Ha beyinde ha ruhta hiç fark etmez.

Samimiyetsiz sevgi, sevgisiz samimiyet olmaz. Sevgisini saygı sorumluluğuyla besleyip koruyamayan, samimiyet özürlüsü haline gelir ve çocuğunu bile severken zedeler. Samimiyetsiz sevgi ise, güçlü ve değerli bir öze sahip bile olsa, yavaş yavaş ve bir sürgüne gider gibi içimizin derinliklerindeki bir tezahürsüzlük sığınağına çekilip kendini kapatır. Ondan size gelen, artık bir ince sızıdan ibarettir. Zaman ona yeni işlevler kazandırıp kendi akışının yolculuğuna dahil eder. Ölmez o! Ve sizi kendinden mahrum etmenin, alışverişsiz bırakmanın sonuçlarını size yaşatmaya devam eder. Böylesi, sevgi yokluğundan bin beterdir! Sevmiyor değilsiniz, ama kendi içinizdeki sevgiye kendiniz hasretsiniz! Bu duyguyu bir vakit noktasında zaman size şöyle ifade ettirir: “Taş toprak olsam bundan daha iyiydi.” Saygısızlık ve samimiyetsizlik nefsaniyetinin örselediği, yaraladığı sevgi, evlat acısı gibi yakar insanın içini. Telafi edemezsiniz, zamanı geçmiştir artık. Dönemezsiniz, zaman geriye akmaz. Zamanın bütünlüğü sizi hakikatin bütünlüğüne teslim etmiştir. Yaşadığınız budur. Ortada bir af konusu da yoktur. Öyle seçtiniz öyle istediniz, öyle yaşadınız. Yaptığınız kötülük kendinizedir ve kendinizi cezalandıran sizsiniz. Son noktaya kadar hiçbir şeyin farkında olmadınız.

Geriye bakıp “ben bu hayatı böyle yaşamamalıydım” diyorsunuz şimdi. “Sevgilerimin bağrını kanatmamalıydım. Bir inat ve tutku uğruna, gönül suçları, vefa cürümleri işlememeliydim” diyorsunuz. “Emanetleri, nimetleri, kalbî emekleri böyle harcamamalıydım” diyorsunuz… Ne olacak bu noktada?

Yanlış anlaşılmasın; malum günahlardan sevaplardan söz etmiyorum. Onların tanımları ve karşılıkları belli… Akıl, gönül, kalp, ruh, sevgi planının hatalarından ihmallerinden; zaman içindeki insanlığımızdan söz ediyorum. Allah’ın yarattığı zaman’dan ve zaman’daki tecelliyattan söz ediyorum. Şehadet parmağınızla vicdan tuşuna basın, bakalım ekranda ne göreceksiniz?

Nurullah KAPLAN

04 Nis 2025

Bugün 4 Nisan… Sosyal medyada bir günlüğüne yine “Başbuğum” rüzgârı esecek; Balgat eşrafı Beştepe’de arz-ı endam edecek, ibri

M. Metin KAPLAN

04 Nis 2025

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

04 Nis 2025

Yusuf Yılmaz ARAÇ

04 Nis 2025

Halim Kaya

11 Şub 2025

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 144,56 M - Bugn : 142635

ulkucudunya@ulkucudunya.com