Adil ŞERİF, 1932 yılında Kerkük’te doğmuştur. İlk okul tahsilini burada tamamlamıştır. İlk okul tahsilini bitirdikten sonra eğitimini yarıda bırakarak, iş hayatına atılmıştır. İş hayatında yaptıklarıyla çok başarılı olmuştur. İş hayatındaki başarıların yanında, milli dava da büyük özveriler göstermiş ve yaptıklarıyla burada da başarılı olmuştur. Milli dava uğruna her türlü çalışmayı yapmıştır.
Bu uğurda gerek maddi gerekse manevi her türlü fedakarlığı yapmaktan asla geri kalmamıştır. Bu konuda her türlü fedakarlığı yapmıştır. Irak Türklüğünün ve Kerkük’ün yetiştirdiği en önemli şahsiyetlerden birisidir. Tüm maddi ve manevi imkanlarını milleti uğruna sarf etmekten çekinmemiştir. Sevilen, sayılan ve sözü dinlenen birisiydi. Halk içinde yetiştiği için halkın büyük sevgisini ve saygısını kazanmıştır. Halkı için her türlü çalışmayı yapan ve yapacak birisi olduğu için halkın güvenini tam anlamıyla kazanmıştı.
1959 yılında yapılan katliamın intikamını almak için çalışmalara başlandı. Bu çalışmalarda en aktif görevleri alarak mücadele timlerinin kurulmasında öncülük edenlerden birisidir. Kurulan mücadele timlerinin başına geçip, milletine her şeyini verebilecek birisi olduğunu kanıtlamıştır.
Bu olaylardan kısa bir süre sonra Kerkük’ten ayrılmış ve Bağdat’a yerleşmiştir. Burada milli davaya elinden gelen her türlü yardımı yapmaya devam etmiştir. Mart 1979 tarihinde tutuklanmış ve 16 Ocak 1980 günü diğer dava arkadaşları ile birlikte idam edilerek şahadet mertebesine ulaşmıştır.
16 ocak 1980 Irak Türklüğünü en acılı günlerinden birisidir. Çünkü bu tarihte Irak Türkleri Saddam rejimi tarafından idam edilen Türkmen liderlerini kaybetmişlerdir. Bu ve bunun gibi hiç düşünmeden canlarını inançları,vatanları, milletleri, bayrakları ve ülküleri uğruna seve seve verenlere ve vermek için hiç çekinmeyenleri saygı, sevgi, hürmet ve özlemle anıyor ve onları selamlıyoruz. Bu günde Milli Dava uğruna şehit edilen Türkmen Liderlerinin şahadetlerinin 28. Yıl dönümünde onları asla unutmayacağımıza söz veriyoruz. Bu günün hiçbir zaman unutulmaması için bu güne “Milli Dava Günü” diyoruz. Milli davanın hiç bir zaman unutulmaması uğruna.
Şehitlerimizin ruhları şad olsun
Masirim ölümdür, neden korkum ölümden
Çalışırım milletimçin, ne gelirse elimden
Ölürsem Şehit ölüm, gül gögersin kanımdan
Yaşasın hur milletim şadlık görsün ardımdan