« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

14 Haz

2006

Türkeş efsanesine rüzgâr veren adam:Dündar Taşer

İSRAFİL KUMBASAR 01 Ocak 1970

Büyük adamlar, ancak ‘büyük adamların’ omuzlarında yükselirler!..

Tarihin altın sayfaları arasında kendilerine yer bulan bütün büyük liderlerin arkasında, ‘isimleri unutulmuş’ gizli kahramanlar mutlaka vardır!..

Dündar Taşer, bir döneme damgasını vuran rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in tarihe yön veren bir ‘efsane’ olarak ortaya çıkmasında önemli rol oynayan isimsiz kahramanlardan biridir!..

Taşer ile Türkeş’in yollarının kesiştiği ilk kavşak 3 Mayıs 1944 olaylarıdır!..

Türk milliyetçilerine karşı düzenlenen ‘Haçlı Seferi’nde büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız ve yol arkadaşlarının tabutluklarda işkencelerden geçirildiği dönemde, Harp Okulu’nda okuyan diğer arkadaşları gibi ‘tek parti diktatörlüğüne’ kargı çıktığı için soruşturmaya maruz kaldı!..

O tarihten ölümüne kadar, Türkeş’in yanından hiç ayrılmadı!..

Türkeş’in liderliğini milli hafızaya perçinleyen onun şu sözü oldu:

- “Türkeşin yanlışı benim doğrumdan daha doğrudur”


***


Türkeş ile Taşer’in kaderlerini kesiştiren tarih ise 27 Mayıs 1960 ihtilalidir!..

Binbaşı rütbesinde iken Türkeş’in önerisi ile 27 Mayıs ihtilaline katılan Taşer, 38 kişilik Millî Birlik Komitesi’nde yer aldı!..

Dündar Taşer, Türkeş ile birlikte darbeye katılmalarının gerçek sebebini şöyle açıklıyordu:

- “Ülkenin içinde bulunduğu bunalım ve kaçınılmaz bir şekilde geliyorum sinyalleri veren askeri bir darbede, yönetimin CHP yanlısıgüçlere ve zihniyete bırakmak istemiyorduk. Türkeş’le beraber ihtilal komitesinde yer alarak CHP’nin iktidar oyunlarını bozduk.”

Ancak, ihtilal komitesinde başgösteren ‘komitacı oyunlar’ neticesinde bazı üst düzey generaller CHP’nin güdümüne girince, Türkeş ve 14 arkadaşı yurt dışına sürgün edildi!..

1965 yılında Türkeş ve arkadaşları ile birlikte Cumhriyetçi Köylü Millet Partisi’ne girdi!..

1969 da bu partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi.


***


Dündar Taşer, CKMP toplantılarında Türkeş’ten sık sık şu talepte bulunuyordu:

- “Mutlak mana da millî, manevî, İslamî değerlere bağlı gençliği ülkü ve fikirler etrafında toplayacak aksiyoner bir hareketi oluşturmak zorundayız.”

Milliyetçi Hareket Partisi’nin gençlik kollarının eğitimi ile görevlendirilen Taşer, daha sonra ‘Ülkücü Hareket’ ismi ile ortaya çıkacak olan gençlik teşkilatlarının kuruluş çalışmalarına öncülük etti!..

Taşer, gençler ile yaptığı sohbetleri özellikle, şu üç temel esas üzerine oturtmuştu:

1-) İslam ahlâk ve fazileti

2-) Türklük ve tarih şuuru

3-) Nizam-ı Alem ülküsü

Taşer, “Biz kaybedilmiş medeniyetin çocuklarıyız o kaybedilmiş medeniyeti yeniden kuracak olan sizlersiniz” diye seslendiği gençlere sık sık şu tavsiyede bulunuyordu:

- “Plânlar, programlar, belli bir hedefe varmak için vasıtadırlar. Bu hedef tesbit edilmeden yapılacak işler, yerinde saymak yahut orta oyununda pişekâr olmaktır.”


***


Dündar Taşer, hakkında Ziya Nur tarafından kaleme alınan “Dündar Taşer’in Büyük Türkiyesi” isimli kitapta, Mehmet Akif in ‘Asım’m nesli’ diye hitap ettiği dinine, milliyetine, kültürüne ve tarihine sahip vatanperver gençliğe şöyle sesleniyor:

- “... Ne hürriyet, ne demokrasi, ne insan hakları. Hiç bir şey ülke bütünlüğünden daha değerli değildir. Türk milletinin gücü, kanındadır.”

- “... Kürtçülük ve komünizm birbirini istismar ederek, Türkiye için yeni felâketler, etnik gruplar için de yeni esaretler peşinde koşmaktadırlar.”

- “... Hiçbir yeri mantık ve müzakere ile terketmedik. Bu vatanı da birkaç nazariyecinin safsatasına, birkaç hainin fesadına, birkaç ahmağın gafletine kurban etmeyeceğiz.”

- “... Cesaret, günlük hadiselerin arasından sıyrılıp, gerçeğe ulaşmaktır. Himaye kabul edenin, hamisine karşı fazla dik olamayacağı bir bedahattir.”

- “... Türkiye’yi yönetenler! Ne verdiniz de, ne istiyorsunuz? Zaten isteseniz de veremezsiniz; sizin ne ülkünüz, ne amacınız, ne emeliniz vardı ki?”


***


1925 yılında Gaziantep’de dünyaya gelen Dündar Taşer, 13 Haziran 1972’de Ankara’da geçirdiği şüpheli bir trafik kazası sonucu hayata gözlerini yumdu!..

Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, onu ebedi istirahatgahına uğurlarken şöyle diyordu:

- “Ömrünce Türk milletini sevmenin, büyüklüğüne inanmanın sırrına ermiş, hayatının gayesini milletine hizmette görmüş, dünya hırslarına iltifat etmemiş, hiçbir mevkinin cazibesine kapılmamış, tam bir Türk Milliyetçisi olarak yaşamıştın.

Zekânın parlaklığı sevginin sonsuzluğu kültürünün zenginliği kadar, yüreğin de büyüktü.

Talihsiz bir dönemde, nankör bir dünyada, milletini en çok sevenlerin horlandığı bir idrak yokluğu içinde yaşamak, kalbini kemiren bir dertti.

Yine de dayanıklı idin.

Ama kader nankörlüklerin, anlayışsızlıkların çökertmediği mukavemetini, bir arabanın çapmasıyla yıktı. Biz de yıkıldık.”

Ziyaret -> Toplam : 125,61 M - Bugn : 46544

ulkucudunya@ulkucudunya.com