Akşit Göktürk
27.12.1934 – 26.02.1988 01 Ocak 1970
Denemeci, eleştirmen, dilbilimci, çevirmen. 27 Aralık 1934’te Van’da dünyaya geldi. 26 Şubat 1988’de İstanbul’da yaşama veda etti. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İlk ve orta eğitimini Antakya, Adana ve Van’da tamamlayan Akşit Göktürk, 1960’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde iki yıl kadar okutmanlık yaptıktan sonra İÜEF’de İngiliz edebiyatı asistanı olarak göreve başladı (1963). “The Technical Originality of Lawrence Durrell’s Alexandria Quartet” konulu teziyle doktorasını verdi (1965); aynı bölümde doçent (1972) ve profesör (1978) oldu. İngiltere’de Nottingham Üniversitesi’nde (1964-65) ve Almanya’da Konstanz Üniversitesi’nde (1970, 1974-76) araştırmacı olarak çalıştı. Uppsala (İsveç) ve Batı Berlin üniversitelerinde çeviri kuramları ve yöntemleri konulu seminerler yönetti. TDK yönetim kurulu üyeliğinde bulundu (1975-83). İÜ Yabancı Diller Bölümü müdürlüğü yaptı (1981-83). Son olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesiydi.
Akşit Göktürk, deneme, eleştiri, inceleme ve çevirileri 1956’dan itibaren a, Varlık, Türk Dili, Yelken, Yeni Ufuklar, Yeni Edebiyat, Tercüme, Yeni Dergi ve Çağdaş Eleştiri dergilerinde yayımlandı. Dil çözümlemelerine ve üslup sorunlarına önem veren bir eleştirmen olarak tanındı; Türkiye’de çeviribilimin kurucuları arasında gösterildi. Daha çok çeviri sorunları ve çeviri eleştirisi, dil-kültür ilişkisi, yazınsal iletişim, kurmaca kavramı, alımlama estetiği, okuma edimi ve yapıtın anlamlandırılması gibi konuları dilbilim ve göstergebilim kuramlarından yararlanarak irdeledi. Yazılarında, yazar-metin-okur arasındaki iletişimin dilbilimsel süreçlerini göstermeyi amaçladı; yapıtın okurla bütünleşmesiyle birlikte bir edebiyat yaşantısından söz edilebileceğini savundu. B. Karasu’ya göre “Kültür görüngülerinin iletişim olguları olarak ele alınması düşüncesi oldukça yeni… Göktürk, Okuma Uğraşı’nda bu düşünceyi, birtakım sonuçlarıyla birlikte, Türkçeye, Türkçe yazıya aktaran ilk kişiydi belki de. Okuma Uğraşı da Türkçede büyük bir yenilikti.” Yazarlığının yanı sıra özellikle İngiliz edebiyatından yaptığı çevirileriyle de büyük beğeni topladı; Robinson Crusoe çevirisi (1968) Türkçede bu yapıtın ilk tam metnidir.