Hulusi Sayın
01 Ocak 1970
Korgeneral Hulusi Sayın, (d. 28 Nisan 1926, Elazığ, Türkiye - ö. 30 Ocak 1991, Ankara, Türkiye), Türk asker.
Maltepe Askeri Lisesi’nden 1945, Kara Harp Okulu’ndan 1948, Harp Akademisi’nden 1964 yılında mezun oldu. 1974 yılında Tuğgeneral, 1978 de Tümgeneral ve 1983 de Korgeneral oldu. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde oluşturulan Asayiş Birlikleri Kolordusu Komutanlığından 1 Eylül 1989 tarihinde emekli olmuştur. [1] Başbakanlık başmüşavirliği görevini ifa ederken 30 Ocak 1991 tarihinde Ankara'da evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu ölmüştür. Gazeteleri arayan bir kişi eylemi yasa dışı Dev-Sol Silahlı Devrim Birlikleri Örgütü adına üstlenirken, Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican ise olay yerinde Kürdistan Ulusal Kurtuluş örgütü'nün bir bildirisinin bulunduğunu açıklamıştır. [2]
Ağar’la son yemek
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür’e konuşan cezaevindeki uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin, Mehmet Ağar’a “Kürt sorununu çözelim” diyen Korgeneral Hulusi Sayın’ın birkaç gün sonra öldürüldüğünü söyledi
Hollanda’da Zootermeer Cezaevi’nde bulunan uyuşturucu kaçakcısı Hüseyin Baybaşin, 30 Ocak 1991’da evinin önünde öldürülen Korgeneral Hulusi Sayın cinayeti hakkında çarpıcı iddialarda bulundu.
Sabah yazarı Mahmut Övür’e konuşan Baybaşin, Başbakanlık Başmüşavirliği görevini yaptığı sırada öldürülen Sayın ile saldırıdan kısa süre önce bir yemekte görüştüklerini, aynı masada Mehmet Ağar’la birlikte Diyarbakırlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Nedim Özer’in de olduğunu anlattı.
Mehmet Ağar buz kesildi Baybaşin şöyle dedi: “Korgeneral Hulusi Sayın’la, Diyarbakırlılar Yardımlaşma Dayanışma Derneği’nin Başkanı Nedim Özer Bey ve Mehmet Ağar ile birlikte Beyti’de yemek yemiştik. Hulusi Paşa orada bizzat, ‘Kürt sorunu Türkiye’yi bitirir, bu sorunu kendi içimizde çözmenin yolunu bulmamız lazım. İnsanları öldürerek, korucularla çatıştırarak bitiremeyiz. Bunları bizim çözmemiz gerekir’ diyordu. Mehmet Ağar bunları buz gibi dinledi, hiçbir cevap da vermedi. Sadece Nedim Bey ‘Paşam biz bunları geçelim’ dedi. Hulusi Sayın da ‘Olur mu, bu konuları geçmek olmaz. Bakın bugün biz burada oturuyoruz, yemek yiyoruz, sohbet ediyoruz. Yarın öyle bir durum gelecek ki, birbirimizi tanıyamayacağız, hiç birimizin güvenliği olmayacak’ dedi. Bundan birkaç gün sonra, onun katledildiğini duyunca çok üzüldüm. Nedim Bey’i aradım, ‘Konuşuruz şekerim, konuşuruz’ dedi kapattı. Sonra görüştüğümüzde ise ‘Ben sana o zaman söyledim, bu Kürtlüktür, bu Türklük bu kimseye fayda sağlamaz ve öyle bir ortam var. Bak Paşa bile kendini koruyamadı, konuşmasına gerek yoktu, ben uyardım anlatamadım’ dedi.”
Hulusi Sayın’ın öldürüldüğü dönemde Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevini yapıyordu.
Sol örgütün Sayın’la ne işi var Hüseyin Baybaşin, Sayın suikastını Dev-Sol örgütünün üstlenmesini ise şöyle yorumluyor: “Sol örgütün Hulusi Paşa ile ne işi var. Her zaman devlet içindeki çeteler birilerini katlederken bir örgüt adı verirler. Onlar da üstlenir. O toplantıya Hulusi Sayın neden gidiyordu? Bunun soruşturulması lazım. Kim yaptı, kim üstlendi değil, bu niye yapıldı? Buna bir bakmak lazım.”[3]
Kaynakça
1.^ http://www.hulusisayin.k12.tr/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=3 Korgeneral Hulusi Sayın lisesi sitesi
2.^ http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/AyinTarihi/1992/temmuz1992.htm Ayın tarihi
3.^ http://www.taraf.com.tr/haber/46426.htm