Asgari ücretlinin Ferrari’ye bindiği ülke
İbrahim Kahveci 01 Ocak 1970
Merkez Bankası enflasyonu tutturamayınca ocak ayında yazması gereken mektubu seçimlerden sonra bu hafta yazdı.
Bu mektup önümüzdeki kemer sıkma döneminde kimin kemerleri sıkacağına ışık tutuyor. O nedenle önemle notları aktarayım.
Mektuptan notlar: “Parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmişti.”
Burada diyor ki; ücret artışları talep artışı ile enflasyonu artırmıştır.
“Yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur.”
Burada aynı görüşü tekrar ediyor. Yani enflasyonun nedeni ücret artışlarıymış. Hatta burada geçen yılki ücretler de yüksek bulunuyor.
“Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur.”
Burada da enflasyon nedenini ücret artışlarına bağlıyor.
“Asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP’de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesi, öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır.”
Ve burada baklayı ağzından çıkartıyor: Merkez Bankası diyor ki, asgari ücrete zam yapılmayacak ve enflasyon düşecek…
***
Mehmet Şimşek bu görüşü daha önce dile getirmişti.
Faiz artışı le kredili tüketim düşecek ve dış açık azalacaktı.
Ama olmuyor
Mesela bu yıl mart ayında tüketim malı ithalatı 4 milyar 636 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl mart ayında tüketim malı ithalatı 3 milyar 886 milyon dolardı. Ve geçen yıl 12 aylık tüketim malı ithalatı 34 milyar 546 milyon dolarken bu yıl rakam 48 milyar 696 milyon dolara fırladı.
Hatta faiz artışlarının başladığı 2023 haziran ayından bu yana yıllık tüketim malı ithalatı 10 milyar dolar daha artarak yüzde 25,7 büyüme gösterdi.
İTHAL OTO CENNETİ
Tüketim malı ithalatı faiz artışlarının başladığı 2023 hazirandan bu mart ayına 10 milyar dolar arttı demiştik.
Motorlu taşıtlar ithalatının yıllık tutarı 2023 haziran ayında 27 milyar 666 milyon dolardı. Bu yılın mart ayında bu araç ithalatı yıllık bazda 36 milyar 985 milyon dolara yükselmiş. Kısaca tüketim malı ithalatındaki artışın nerede ise tamamı buradan geliyor.
Peki, ne ithal etmişiz?
4.195 adet Audi, 3.930 BMW, 1.060 Jeep, 550 Land Rover, 6.550 Mercedes, 288 Porsche… Ve bunların yanına;
5 adeta Aston Martin, 12 adet Bentley, 5 adet Ferrari, 24 adet Jaguar, 6 adet Lamborghini, 68 adet Maserati…
Geçen yıl ilk üç ayda 113 bin araba ithal eden Türkiye bu yıl ilk üç ayda 159 bin araba ithal etti. Araba ithalatında sayı artışı yüzde 40,7 oldu.
Şimdi burada soru şu: Mehmet Şimşek ithal tüketim kısmak ve talebi düşürmek istiyor. Ama rakamlar ortada…
Acaba yukarıda saydığım arabaları emekli mi alıyor, ya da asgari ücretli mi alıyor?
Bu ülkede ne zamandan beri emekli ve asgari ücretliler Audi alıyor, Bentley alıyor, Porsche biniyor? Bu emekliler ve asgari ücretliler Ferrari satıp Lamborghini mi biniyor?
Şu enflasyonla mücadele için zengine dokunamayan Mehmet Şimşek bu fakirlerden ne istiyor olabilir?
Mesela tasarruf edecekse YSS Köprüsü ihale ediliş süresine göre Eylül 2023’de Devlete geçmeliydi. Neden hala müteahhitte ve yılda 1 milyar dolar Hazine garantisi ödüyoruz? Yeni Havalimanının 1,15 milyar Euro kirasını neden almıyoruz?
Osmangazi Köprüsü neden 1,2 milyar dolara yapım maliyeti olmuşken yılda 1 milyar dolara yakın Hazine garantisi ödüyoruz.
Fakirin cebine kafası bu kadar çalışan Mehmet Şimşek’in kafası neden zenginin ihalelerine çalışmıyor?
Sorarım size… Neden?
Neden hep fakirler öder bu faturayı?