« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

13 May

2024

İzmir'in İşgali

15.05.1919 01 Ocak 1970

Birinci Dünya Savaşının sonlarına doğru (1917) ve Yunanlılar da İtilaf Devletlerinin tarafına geçmiş ve onlarla birlikte savaştılar. Türkler yenilmiş duruma düşmüş ve toprakları da itilaf devletleri arasında pay edilmeye başlamıştı. Yunanlılar da savaştaki hizmetlerine karşılık İzmir ve civarını istediler. Yunanlıların ve İtilaf Devletlerinin Türk topraklarını işgali Wilson’un: “Bir toprak üzerinde yaşayan insanlar kendi düşünce ve isteğine göre bir idare şekli kabul edecektir” prensibine uymuyordu. İtilaf Devletleri Yunan Başbakanı Venizelos’a verdikleri sözü yerine getirmek için İzmir’in işgalini haklı gösterecek sebepler aramaya çalıştılar.

Yunanlı Venizelos, Aydın Hıristiyanlarının tehlikede olduklarını Türkler tarafından yok edileceklerini ileri sürerek yardım istedi. O sırada diğer devletler ordularını terhis etmişlerdi. Paris’te kurulan “Meclisi Ali” kendileri adına Yunan ordusunun bu işi çözmesini düşündü ve İzmir’in işgaline karar verdi. 14 Mayıs 1919’da İngiliz, Fransız, Amerikan ve Yunan donanmaları İzmir limanına girdiler. İngiliz Amiral Galdrop 17’nci Kolordu komutanlığına verdiği notada “Mütarekenin 7’nci Maddesine göre İzmir istihkamları ile civarındaki arazinin Yunanlılar tarafından işgal edileceğini ve mukavemet olunmamasını bildiriyordu. Bu nota üzerine telaşa düşen Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa İstanbul Hükümetine vaziyeti bildirerek fikirlerini sordu. Osmanlı Harbiye Nazırı verdiği cevapta: “Amiral Galdop’un bu teklifi mütareke şartları icabı olduğundan muvafakat edilmesi tabii olduğu”nu bildiriyordu. Yunan işgaline karşı ilk hareket İzmir Türk Ocağı’nda toplanan gençlik kitlesinde görüldü. İşgalden bir gece evvel cephanelik yağma edilerek halk karşı koymaya hazırlandı. İzmir kan dökmeden Yunanlılara teslim edilmeyecekti.


Gerçek adı Osman Nevrez olan İzmir'de
Yunan Askerlerine İlk Kurşunu sıkan
gazeteci Hasan Tahsin
İzmir’in işgali Yunanistan için büyük bir önem taşıyordu; Megola İdea yani büyük Yunanistan ideali artık gerçekleşmekteydi. Batı Anadolu’yu kapsayan Bizans İmparatorluğu yeniden kurulabilecekti. Bu nedenle Yunanlıların yaptıkları işgal hareketleri bölgede düzeni sağlamak yerine Türk nüfusunu yok etmek için katliam yapılması şeklinde gerçekleşmiştir. Bu durumu daha önceden tahmin eden Türk halkı bu nedenle İzmir’in işgaline diğer işgallerden daha fazla tepki göstermiştir.

15 Mayıs sabahı Yunan kuvvetleri İzmir rıhtımına çıktılar. Rumların çılgın sevinç ve alkışlarıyla karşılandılar. Efzun taburları İzmir kışlalarına yaklaşırken bu manzara karşısında heyecanını daha fazla zapt edemeyen bir Türk gencinin (Gazeteci Hasan Tahsin) attığı kurşun Yunanlıları harekete geçirdi. O dakikadan sonra İzmir halkı kan dökerek direnme hareketine başlamış oldu. Karşı konulmaması emrini alan Türk subay ve erleri kışlalarında insafsızca şehit edildiler. Daha sonra hükümet konağı ve diğer resmi daireleri basarak buralardaki memur subay ve erleri türlü eziyetlerle gemilere götürüp günlerce aç bıraktılar. Bunlardan bir kısmını da dipçik vuruşları ile zorla “Yaşasın Venizelos” diye bağırmağa zorlandılar. Boyun eğmeyenler derhal oracıkta şehit edildiler. 17’nci Kolordu Askerlik İşleri Reisi Erkanıharp Miralayı Süleyman Fethi Bey başından çıkarılmak istenen kalpağını eliyle tutarak: ”Bağırmam” dedi ve derhal şehit edildi. Yunanlılar çarşıya girip dükkanları da yağmaladılar. İzmir’in işgali ve bu işgal esnasında meydana gelen kanlı olaylar İstanbul ve Anadolu halkı tarafından duyulduğu zaman yer yer mitingler yapıldı. İzmir katliamı ulusu susturup sindiremedi. Bu olayın doğurduğu acıyı ruhunun ta derinliklerinden duyan Türk ulusu Kurtuluşu silaha sarılmakta buldu. Yer yer hazırlanarak ilk milli savunma teşkilatını kurdu.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 127,65 M - Bugn : 60561

ulkucudunya@ulkucudunya.com