Yazılarım
İsmet GÜLTEKİN 16 Kasım 2009
BBP'NİN MERHUM GENEL BAŞKANI ve `ALPERENLERİN LİDERİ` RAHMETLİ ŞEHİD MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN VEFATINDAN YAKLAŞIK 12 YIL ÖNCE YAZILAN ; ZAMANIN `GÜNDÜZ GAZETESİ`NİN `MERDİVEN KÖŞESİ`NDE YAYINLANAN YAZI:
YAZICIOĞLU VEFÂT ETTİ!...(*)
Muhsin YAZICIOĞLU vefât etti.
Allah(c.c.) rahmet etsin.(Amin)
Allah(c.c.) mekanını cennet eylesin. (Amin)
O bir `karizmatik lider `değildi.
O bir kelimenin tam manası ile `Başbuğ` da değildi.Fakat `Başbuğumuz, tek önderimiz Hazret-i Muhammed(s.a.v.)'dir` düsturuna sahip, kelimenin tam manası ile `en genç siyasî lider`imizdi.
O bir `münevver` haber-yorumcunun da dediği gibi `Ülkücü Lider`di.
`Siyaset İslam'dır`, `siyaset Allah(c.c.) yoludur` şiarlarına yakışır nice `örnekler` verdi.
Çileli hayatını dolu dolu yaşadı.
`Bu dünyada taşınacak kuru bir başınız var,
Onu da hangi diyar olsa taşırsınız` mısralarının aksine `beyni zonk zonk zonklayan` bir 'baş'ın taşıyıcısı idi.
Allah(c.c.) rahmet eyleye.(Amin)
Kimi kardeşlerimiz, birileri için, `O son Başbuğ'umuzdu` diye çırpınıp durdu hep.
`Başbuğ` olabilmek kolay mı?
Ayrıca `Son Başbuğ'luk` kime nasip olacak belli mi?
Bazı kardeşlerimiz, çoğu tavır ve ifadelerinde olduğu gibi hep `sloganvari` kalıyor. `Sloganvari`liği de aşmalıyız kardeşlerim.
Kuru `sloganvari`, şaploncu ifadelerle ancak `robot insan`lar yetişir.
Hassaten `Başbuğ` ifadesi de bu `düşünce tarzı`ndan nasibini epey aldı.
`Başbuğ`un `İslamî versiyonu` olabileceğini düşünemedik bile. Tıpkı bazı siyasî parti genel başkanlarını, `Mürşid-i Kamil` derecesinde `şişirdiğimiz` gibi.
`Başbuğ`un `İslamî versiyonu` mu?
İşte size içerisinde `Başbuğ` ifadesi geçen iki Hadis-i Şerif:
`Başbuğ, yeryüzünde Cenab-ı Hakk'ın ihsan buyurduğu bir gölgedir.`
`Başbuğlarınıza sövmeyiniz. Onlar Allah'ın yeryüzünde gölgesidir.`(x)
Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK'in külliyatındaki bir eserinin ismi de , yanlış hatırlamıyorsam, `Başbuğ Velîler Ordusu`
Ayrıca `Esselam`ın bir şiirinde,Halid bin Velid(r.anh.) izafen, şu mısra yer alır:`Halid! Halid! Örnek Başbuğ...`
Demek istiyorum ki, şu `Başbuğ` ifadesini de lütfen yerli yerince kullanmasını bilelim artık.
`Ufacık` bir hatırlatma: Şu `Son Başbuğ`un `konum`u ne idi?
Çok merak ediyorsanız, Ahmet TAŞGETİREN'in 03. Ağustos 1995 , s.5'deki Yeni ŞAFAK'taki yazısını okuyun.
Nereden mi bulacaksınız?
Araştırın, bulursunuz yahu!
`İletişim Çağı`nda yaşamıyor muyuz?
Evet, YAZICIOĞLU vefât etti!
O'na ne `Son Başbuğ` denildi, ne de `Son Ülkücü Lider.`
Naaşı sevdiklerince, mütevazı bir şekilde defnedildi!...
Akabinde yapılan kongrelerde de pek öyle `kuru gürültüler` kopmadı.
Çünkü O `İslam'ın hizmetkârı` idi.
Bulunduğu `konum`da `İslam'ın hizmetkârı böyle olunur` dedirtircesine bâki aleme göçtü...
'Muhsin'ler ölmez!..'
İsmet GÜLTEKİN
24. Mayıs.1997, Cumartesi
ŞANLIURFA
(x):Sofuzade Seyyid Hasan Hulusî, 'Mecmâ'ul Âdab', Salah Bilici Kitapevi, İstanbul Yayın:25, s.292